1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Sarraf: 17 Aralık sonrası kısmen rüşvet ödedim

4 Aralık 2017

ABD'deki davada Sarraf dördüncü kez tanık olarak dinlendi. Sarraf 17 Aralık operasyonunun ardından serbest kalmak için kısmen rüşvet ödediğini iddia etti. DW Türkçe'den Seda Sezer Bilen'in haberi.

https://p.dw.com/p/2oks7
USA New York Prozess Goldhändler
Fotoğraf: picture-alliance/AP Photo/E. Williams

ABD’de İran’a yönelik ambargoların delindiği iddiasıyla açılan, Halkbank eski Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla'nın yargılandığı davada Rıza Sarraf dördüncü kez tanık kürsününe çıktı. Bugünkü duruşmaya Sarraf'ın 17 Aralık sürecine ilişkin açıklamaları damgasını vurdu.

"Serbest kalmak için kısmen rüşvet ödedim"

Savcı Rıza Sarraf'a 17 Aralık 2013'de ne oldu? sorusunu yöneltti. Sarraf ise bu soruya, "Gözaltına alındım" yanıtını verdi. Savcı'nın, "Kim gözaltına aldı?" sorusunu, Sarraf, "Türkiye Mali Şube Müdürlüğü. Daha sonra tutuklandım ve cezaevine gönderildim" şeklinde yanıtladı. Sarraf avukatlarının cezaevine geldiğini, görüştüğünü ve ardından serbest bırakıldığını belirtti. Savcının, "Serbest kalmanız ile ilgili para ödemiş miydiniz?" sorusuna Sarraf, "Evet, yaptım" dedi. Savcının, "Rüşvet miydi?" sorusuna Sarraf, "Kısmen" yanıtını verdi.

Savcının serbest kaldıktan sonra ne yaptığı yönündeki sorusu üzerine Sarraf, "Belirli bir dönem sonra Halk Bankası ile tekrar ticaret yapmak için bağlantıya geçtim. Genel Müdür Sayın Ali Fuat Taşkınoğlu (Taşkesenlioğlu) ile. 17 Aralık'tan sonra bankanın genel müdürü değiştirildi. Süleyman Bey de cezaevindeydi" diye konuştu. Savcının "Peki siz yeni genel müdürle ne konuştunuz?" sorusuna "Ticareti tekrar eski sistemle devam ettirmek istediğimi söyledim. Genel müdürlükte buluştuk" dedi. Sarraf görüşmede şubeden ve dış ilişkiler bölümünden birkaç kişinin daha olduğunu, ticaretin devamı için evrak ve dökümantasyon sistemini görüştüklerini belirtti.

Reza Zarrab vorläufig aus Haft entlassen
Rıza Sarraf 17 Aralık 2013'te gözaltına alınmıştıFotoğraf: picture alliance/AA

"17 Aralık sonrası hiçbir Halkbank çalışanına rüşvet vermedim"

Rıza Sarraf’ın ifade verdiği duruşmanın öğleden sonraki bölümünde daha önce transkripti okunan tapeler dinletildi. Sarraf, 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturması kapsamında tutuklanıp Şubat 2014 sonrasında serbest bırakılmasının ardından yaşadıklarını aktardı.

Sarraf, Türkiye’de cezaevinden tahliye edildikten sonra gıda ticareti yapan şirketin sahibi olarak görünmesinin doğru olmayacağını söyledi. 17 Aralık sonrası altın ve gıda ticaretine kaldıkları yerden devam ettiklerini söyleyen Sarraf, "17 Aralık sonrası hiçbir Halkbankası çalışanına rüşvet vermedim" dedi.

Sarraf, savcının "Dönemin Halkbank Genel Müdürü Ali Fuat Taşkesenlioğlu’na rüşvet verip vermediği" yönündeki sorusuna ise "Ne ben Ali Fuat Bey rüşvet teklif ettim, ne de o bana böyle bir taleple geldi" şeklinde yanıt verdi.

"İran'a fiili olarak gıda ve ürün göndermiyoruduk"

Bugünkü duruşma gecikmeli olarak başladı. Sarraf duruşmaya kravatsız koyu renk bir ceket ve beyaz bir gömlek giyerek geldi.

Duruşmaya Rıza Sarraf‘ın Halkbank eski Genel Müdürü Süleyman Aslan ile arasındaki WhatsApp yazışmaları, Hakan Atilla ve kendi şirketinde çalışan Abdullah Happani arasındaki telefon görüşmeleri hakkında bilgi vermesi ile başlandı.

Rıza Sarraf tutuklu sanık Mehmet Hakan Atilla'nın kendisini gıda ticaretinin gerçek görünmesi konusunda uyardığını söyledi. Sarraf, Atilla'nın kendisine gemilere yükleme belgelerinin daha titiz hazırlanması gerektiğini belirttiğini ve kendisine "Sadece 14 bin ton taşıyabilen bir gemide 20 bin ton var yazılmasın" dediğini kaydetti.

Sarraf, İran'a hiçbir zaman gerçekte ne gıda ne de altın gönderdiklerini söyledi. Sarraf’a "(İran'a giden) gemilere gıda yüklenirken muayene belgesini almıyorduk" ifadesinden sonra, savcının "Neden almıyordunuz?" sorusunu Sarraf "Çünkü fiili olarak gıda ve ürün göndermiyorduk. Ortada herhangi bir ürün yoktu" dedi.

USA Patrick Moynihan United States Courthouse in Manhatten New York
Fotoğraf: DW/S. Bilen

Sarraf: İki teknik hata yaptık

Sarraf iki teknik hata yaptıklarını anlattı. İlkinde rakamı fazla yazdığını belirten Sarraf, ikinci hatayı buğday sevkiyatında menşe belgesine "Dubai" yazarak yaptıklarını aktardı. Savcı’nın, "Nasıl bir hata bu yani?" sorusuna Sarraf, "Dubai'da buğday yetiştirilmiyor" şeklinde yanıt verdi.

Sarraf, Süleyman Aslan’ın kendisine, Halkbank’taki işlemleri için Hakan Atilla’nın söylediklerini yerine getirmeyi önerdiğini söyledi. Sarraf’ın anlatımına göre Aslan, "Hakan’ı dinle ve başka bir şey olursa konuşuruz" dedi.

Centrica Dubai adlı şirketin sahibi Sarraf, Dubai merkezli Rostamani Exchange şirketinin de adının yer aldığı bazı kayıtları doğruladı. Sarraf’ın altın ticaretinin İran ayağındaki Sermayeh Bank ve bankanın döviz alım satımlarını yapan firması Sermayeh Exchange ve Dubai'deki Rostamani Exchange ile Sarraf arasındaki yazışmalar yargıç Berman tarafından delil olarak dosyaya eklendi.

Söz konusu yazışmalarda hesap dökümlerinin yanı sıra uluslararası para transfer işlemleri için geliştirilmiş SWIFT sistemi mesajları yer alıyor.

Suçlamalar ne?

İran'a yönelik uluslararası ambargoyu delmek ve kara para aklamak suçlamasıyla Mart 2016'da ABD'de tutuklanan Sarraf, suçlarını itiraf ederek savcılık lehine tanıklık olmayı kabul etmişti.

İlk kez geçen hafta çarşamba günkü duruşmada tanık koltuğuna oturan Sarraf, İran ambargosunu delmek için Türkiye'deki Halkbank ve dönemin ekonomi bakanı Zafer Çağlayan’la 'la kurdukları düzeni anlatmıştı. Sarraf, Çağlayan'a 45-50 milyon euro civarında rüşvet verdiğini söylemişti.

Sarraf'ın tanık olduğu davada, tutuklu tek sanık eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla da duruşma salonunda bulunyor. Eski Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan ve Zafer Çağlayan hakkında ise aynı dava kapsamında yakalama kararı bulunuyor.

Seda Sezer Bilen/ New York

© Deutsche Welle Türkçe