1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Yalan haberlere karşı sivil girişim

19 Ocak 2017

Almanya'da sağ popülizm kaynaklı bilgi kirliliğiyle mücadele etme amacı taşıyan yeni bir sivil girişim başlatıldı. Schmalbart adını taşıyan online platform tartışma kültürünü geri getirmek istiyor.

https://p.dw.com/p/2W0vq
Deutschland Schmalbart-Camp
Fotoğraf: DW/H. Kaschel

Göçmenler, bir dizi havai fişek ve bir kilise... Ve yalan haberimiz hazır! Kısa süre önce ABD'nin sağ popülist yayın organı Breitbart News'in haberi şuydu: "Yabancı erkeklerden oluşan kalabalık, yılbaşı gecesi Dortmund'da polise havie fişaklerle saldırdı ve Almanya'nın en eski kilisesini havai fişeklerle ateşe verdi!"

Ancak bu Breitbart News'un yaptığı ilk asılsız haber değil, aksine onlar bunu hep yapıyor. Breitbart, ABD'nin aşırı sağcı 'alternatif sağ' hareketinin ve düzenli yalan haber yayıcılarının borazanı olarak kabul görülüyor.

Almanya'nın 'Breitbart İzleme Örgütü'?

Bilişim şirketi sahibi Christoph Kappes, "Breitbart News’un olayları saptırma şekli beni dehşete düşürüyor" diyor.

54 yaşındaki bilişimci aslında Almanya'nın Hamburg kentinde şirketler için internet stratejileri geliştiren bir firmanın sahibi. Ancak Donald Trump'ın ABD başkanı seçilmesi ve Breitbart'ın Almanya'da şube açmayı planladığı haberi Kappes'i harekete geçirmiş. Kasım sonunda kaleme aldığı bir blog yazısında toplumu bekleyen büyük tehlikeye dikkat çekmiş: Breitbart, Almanya'ya ayak bastığı takdirde "siyasi bir heyelan" gerçekleşeceğinden çekindiğini yazmış. "Peki ya 5 yıl içinde Almanya'da 6 milyonluk bir okuyucu kitlesine ulaşırlarsa" diye düşünen Kappes, deyim yerindeyse bir Breitbart İzleme Örgütü kurmaya karar vermiş. Adını da "Schmalbart" koymuş.

'Breitbart' kelimesi Türkçe "kalın sakal" demek. Kappes'in kurduğu platform için seçtiği isim olan 'Schmalbart' ise, "ince sakal" anlamına geliyor, yani Breitbart'ın zıttı.

Deutschland Schmalbart-Camp
Schmalbart'ta çalışma konsepti şeffaflıkFotoğraf: DW/H. Kaschel

Yalan haberlere karşı gerçekler

Kappes'in girişimi, hiç beklemediği kadar büyük bir ilgi görerek kısa zamanda büyümüş: 200 civarında video prodüktörü, yazılımcı, halkla ilişkiler danışmanı, arama motoru optimizasyonu uzmanı ve hatta hukukçu kendisiyle iletişime geçmiş. "Madem sayımız bu kadar çok, biz de o halde çok iş yapmalıyız" diyen Kappes'in Facebook ve YouTube gibi farklı sosyal medya mecralarında hayata geçirmeyi planladığı çeşitli projeleri var.

Schmalbart'ın insanlara ulaşabilmek adına Facebook tartışmalarına gerçekçi ve tarafsız kalmak suretiyle doğrudan müdahil olması planlanıyor. Kappes, bu noktada bir "kibir yasağı" uygulanmasının taraftarı. Platformda aynı zamanda sağ popülist medya ve yalan haber yayıcılarını hedef alan bir çeşit 'izleme örgütü blogu' mevcut olacak. Ancak Schmalbart'ın vizyonu, halihazırda Breitbart'ın gözlemlenmesinin kapsamı dışına çıkmış ve çok daha büyük bir boyut kazanmış durumda. Kappes aslen özü 'fikir inşası' olan demokrasinin tehlikede  olduğunu düşünüyor: Demokrasi mevcut olandan daha iyi bir bir tartışma kültürü gerektiriyor.

Yeni sağın karşı dengesi

Daha iyi bir tartışma kültürünün oluşması dijital tasarımcı Juliane Krause-Akelbein için de büyük önem taşıyor. ABD başkanlık seçimleri ve internette giderek sertleşen tartışmalar Krause-Akelbein'ın aklından hiç çıkmıyormuş. "Almanya'da sağlıklı bir tartışma kültürü kalmadı. Herkes birbirine sadece boş boş bağırıyor" diyen 31 yaşındaki Berlinli tasarımcı, "yeni sağa bir karşı denge getirmek adına" Schmalbart platformunda yer almak istiyor.

Schmalbart bir bakıma yeraltı hareketlerinin karakteristik özelliklerini gösteriyor: Katılımcılar chat vasıtasıyla proje grupları formatında örgütleniyorlar ve bunun yanı sıra tüm üyelerin üzerinde düzenlemeler yapmasına olanak veren bir siteleri, link listeleri ve bir güvenlik konseptleri var.

Açık bir toplum için mücadele eden yeterince grup olduğunu söyleyen Krause-Akelbein'a göre, Schmalbart'ın diğer girişimlerle rekabet etme amacı taşıyan bir platform olarak algılanmaması çok önemli. Tasarımcı, "Diğer gruplarla bir ağ oluşturmak istiyoruz" diyor.

Popülistlerden daha fazla ses çıkarabilmek

Köln'deki bir içerik pazarlaması ajansının yöneticisi olan Carsten Rossi ise başlangıçta esasen kendi inisiyatifini kurmayı planlamış. Facebook üzerinde iletişim sektöründe çalışan meslektaşlarını hedef alarak "Eğer popülistlerden daha fazla ses çıkarmayı biz başaramazsak, yanlış işi yapıyoruz demektir" mesajını paylaşan Rossi, bunun üzerine Christoph Kappes'in davetine rastlamış ve bunun sonucunda Schmalbart'a katılmış.

48 yaşındaki Carsten Rossi için görüş çeşitliliği merkezi önem taşıyor. Rossi'ye göre internette bir konu hakkında arama yapan kişinin yalnızca popülist sayfalardaki metinlere denk gelmemesi gerekiyor. Rossi bir çeşit "blog şenliği" düzenlemek niyetinde: Bu tür etkinliklerde blog yazarları bir araya gelerek Google arama sonuçlarını neyin etkilediği hakkında görüş alışverişi yapıyorlar. Rossi, bu tür bir etkinlik düzenlemek suretiyle girişimin gündemini hep birlikte belirleyebileceklerini söylüyor.

Görüş üstünlüğü mücadelesi

Rossi'ye göre sağ popülist medyanın görüş çeşitliliğine katkıda bulunuyormuş gibi davranmasıysa büyük bir sorun teşkil ediyor. Sağ popülist medya, kendilerini siyasi ana akıma ve ana akım medyaya alternatif olarak sunuyor ve yerleşmiş medyada örtbas edildiğini iddia ettikleri gerçekleri dile getirdiklerini savunuyorlar.

Deutschland Schmalbart-Camp
Fotoğraf: DW/H. Kaschel

Rossi, "bizim güzel dünyayı kurtarma makinamızı şimdi diğer taraf da keşfetmiş durumda olduğundan ötürü” birçok kişinin yavaş yavaş ümidini kaybedeceğini söylüyor. Rossi'ye göre bu çerçevede bir diyalog gerekli, ama bu diyaloğun kimin görüşünün diğerinden üstün olduğuna dair olmaması gerekiyor. Rossi ayrıca popülistlerin bel bağladığı araçların aynılarından medet umulmaması gerektiği görüşünde. Rossi ancak "bize göre yanlış olan demeçlerin karşı çıkılmamış ve eleştirilmemiş halde bırakılmamasının profesyonel kampanyalarla garantiye alıp almamanınsa bizlerin takdirine kalmış olduğunu" söylüyor.

"Belki biz de Korsanlar gibi parçalanırız"

Schmalbart'ın nasıl bir yön izleyeceği kısmen girişimin finansmanına da bağlı. Yalan haberlerin açığa çıkarılması belirli bir sayıda personel gerektiriyor. Projenin finansmanı için "crowdfunding" denilen kitlesel finansman yöntemi öngörülüyor. Yani imece usulüyle, birçok kişiden küçük bağışların toplanması ve böylece projenin topluluğun ortak ürünü olması planlanıyor.

Breitbart'ın Dortmund'la ilgili yalan haberi Schmalbart'ı hayata geçirmek adına Kappes'i daha da cesaretlendirmiş, ancak kendisinin yine de çekinceleri var: "Bence toplumu bölen şey siyasi görüşler değil, daha ziyade belli bir çevreye aidiyet. Belki biz de günün birinde Korsanlar gibi parçalanıveririz."

© Deutsche Welle Türkçe

Helena Kaschel

Dizimizin "Türkiye'deki yalan haberlerin kimliği" başlıklı beşinci bölümünü yarın okuyabilirsiniz.