1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Schmidt Türkiye'nin üyeliğine karşı

Derleyen: Cem Sey16 Eylül 2004

Almanya eski Başbakanı, Sosyal Demokrat Helmut Schmidt Die Zeit gazetesinde yayınlanan makalesinde, Avrupa’nın geleceğine ve Türkiye’nin üyeliğine ilişkin görüşlerini yazdı. Avrupa’nın geleceğine parlak görmeyen Schmidt, Türkiye’nin üyeliğinin de AB’ye yük getireceğine inanıyor...

https://p.dw.com/p/Ab8D
Almanya'nın eski Başbakanı Helmut Schmidt, Türkiye'nin tam üyeliğinin AB'ye yük getireceğini düşünüyor...
Almanya'nın eski Başbakanı Helmut Schmidt, Türkiye'nin tam üyeliğinin AB'ye yük getireceğini düşünüyor...Fotoğraf: AP

Die Zeit gazetesinde yayınlanan makalesinde Schmidt, Avrupa Birliği’nin geleceğine ve Amerika Birleşik Devletleri karşısında başarılı olabilmesinin önkoşullarına ilişkin görüşlerini açıkladı. Burada da, Türkiye’nin tam üyeliğinin getireceğine inandığı yük ve sorunlara geniş yer verdi. Helmut Schmidt, Avrupa’nın geleceğini parlak görmüyor. 1990 yılında Amerikan yönetimi Almanya’nın birleşmesi konusunda İngiltere ve Fransa’nın direncini kırmasaydı, Avrupa’nın bütünleşme sürecinin de o tarihte sona ereceğini savunan Schmidt, Die Zeit gazetesinin bugün yayınlanan makalesinde, artık bu durumun değiştiğini ifade ediyor.

”2003 yılında oğul George Bush yönetimi Avrupa Devletleri topluluğunu bölmeye ve yeni Avrupa’yla eski Avrupa’yı karşı karşıya getirmeyi denedi” diye yazan Schmidt, üye devletlerin başbakanlarının Avrupa Birliği’nin eksiklerini zamanında göremediğini, gördükten sonra da bunları aşmayı başaramadıklarını hatırlattı. Helmut Schmidt, ”Buna rağmen 12 devlet ve bunlara ek olarak, koşullu ve kesin şekilde olmasa da Türkiye, üyeliğe davet edildi” ifadesini kullandı.

”Yarının dünyasında Avrupa Birliği kendini kanıtlamak istiyorsa, ona öncülük eden uluslar reformlar gerçekleştirmek ve Amerika karşısında tek sesle konuşmak zorunda” başlığıyla yayınlanan yazıda Schmidt, Birlik’in sorunlarının analizini de yaptı. Helmut Schmidt’e göre, Amerika karşısındaki tavır konusunda Avrupa ülkeleri ikiye bölünmüş durumda, Birlik içinde yüksek işsizlik hakim, nüfus bir yandan giderek yaşlanıyor, diğer yandan da azalıyor. Buna karşılık hükümetler, yapısal reformlar gerçekleştirmekte çok çekingen davranıyor.

Türkiye’nin üyeliği

Avrupa Birliği’nin şu andaki kritik durumunu görenlerin, yeni katılımlar olmadan önce uzun süreli bir ara verilmesini zorunlu kabul etmesi gerektiğini vurgulayan Helmut Schmidt makalesini şöyle sürdürdü:

”Yoksul Balkan ülkeleri ya da Türkiye’nin yakın zamanda üye olması, Avrupa Birliği’nin mali kapasitesini ve birliğini ciddi şekilde tehlikeye sokar. Türkiye sözkonusu olduğunda sadece Avrupa’yla olan ciddi kültürel farklar değil, Türkler’in Asya ve Kuzey Afrika’daki Müslümanlar’la kültürel akrabalığı da düşünülmelidir. Türkiye’nin nüfusu artmaya devam eden tek üye ülke haline geleceği de bunlara ekleniyor. Ülkede bugün yaklaşık 70 milyon kişi yaşıyor ve bu sayı 21. yüzyılın sonunda büyük olasılıkla 100 milyonu bulacak. Yani bu durumda, birkaç onyıl içinde Türkiye, Avrupa Birliği’nin en yüksek nüfusa sahip ülkesi haline gelir.”

İngiltere’nin Avrupa Birliği’ne gelişmeleri etkileyebilmek için girdiğini kaydeden Schmidt, ”İngiltere’nin bakış açısına göre, hem Türkiye hem de başka yeni üyelerin katılımı iyidir. Çünkü Londra’da kimse, Avrupa Birliği’nin bir serbest ticaret bölgesine dönmesine karşı değil. Tam tersine” diye yazdı. Sosyal Demokrat politikacı, gelecekteki gelişmeler ne olursa olsun, Avrupa Birliği’nin ilk kurucuları olan altı devletin günlük politikada bir çekirdek oluşturacağını da öne sürdü.