1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Schröder Arap ülkeleri turuna çıkıyor

Peter Philipp25 Şubat 2005

Almanya Başbakanı Gerhard Schröder, bu Pazar günü yedi Arap ülkesini kapsayacak bir geziye çıkıyor. Kalabalık bir ekonomi heyetinin de eşlik edeceği gezide Schröder’in Arap ülkelerinde İran’ın nükleer üretme çabasından vazgeçirme konusunda destek araycak...

https://p.dw.com/p/AawO
Almanya Başbakanı Schröder'in gezisi bir hafta sürecek...
Almanya Başbakanı Schröder'in gezisi bir hafta sürecek...Fotoğraf: AP

Schröder, Arap ülkelerinde İran’ı olası nüjkleer silah üretme çabasından vazgeçirme konusunda destek arayacak. Ancak gezi, politik ve stratejik anlamın yanı sıra ekonomik bir amaç da taşıyor. Schröder’in temasları boyunca toplam 4 milyar Euro’luk iş bağlantısı yapılması öngörülüyor. Bu bağlantılardan biri de Almanya’nın Iraklı polisleri eğittiği Birleşik Arap Emirlikleri’ne Fuchs tipi tankların satışı konusunda.

Başbakan Schröder’in gezisinin ilk durağı Suudi Arabistan olacak. Suudi - Alman Kalkınma ve Yatırım Topluluğu’nun Başkanı Süleyman el Seyyari’ye göre bu ülke yabancı yatırımcılar için oldukça cazip. Bunun temel nedeni ise pazar verimliliğinin yüksek olması. Ülkedeki iş pazarı da oldukça liberal ve yabancı işçilere açık.

Yeni açılan her firma yurtdışından ihtiyaç duyduğu kadar işçi getirtirebiliyor. Özellikle Asya ülkelerinden gelen kalifiye elemanlar, AB standartlarına göre düşük ücretle çalıştıkları için talep görüyor. Ayrıca ülkedeki liberal pazar politikası sayesinde para transferi de oldukça kolay. Bu, Suudi Arabistan’da elde edilen kazancın yurtdışına kolaylıkla transfer edilebildiği anlamına geliyor.

Hammadde zenginliği

Başka unsurların da avantaj sağladığı görüşünde olan Suudi - Alman Kalkınma ve Yatırım Topluluğu’nun Başkanı el Seyyari, “Suudi Arabistan petro-kimya endüstrisinin hammaddeleri açısından oldukça zengin. Ayrıca sanayinin desteklenmesi amacıyla bir program yürütülüyor. Bu program kapsamında sanayi kuruluşları hükümet fonlarından çok düşük faizle teşvik ediliyor” diye konuşuyor.

Seyyari, ülkede imal edilen ürünlerin Doğu Avrupa’da AB pazarı için üretilenlerle rekabet edemeyeceğini, ancak ülkenin konum itibari ile Körfez ülkeleri ve Asya’ya yönelik ihracat merkezi olarak seçilebileceğini belirtiyor. Seyyari, yeterli kalifiye elamanı olmayan Suudi Arabistan’ın neden yabancı yatırım istediğini “Tabii ki satmak ve pazarlamak istediğimiz hammaddemiz mevcut. Ama bu hammaddeyi işleyip de satarsak ton başına dört-beş bin dolar daha fazla kazanç elde ediyoruz” diye açıklıyor.

Diğer yandan, şimdiye kadar hep zengin bir ülke olarak bilinen Suudi Arabistan’da yoksulluğun da var olduğu kısa bir süre önce resmi olarak doğrulandı. Bu yüzden yabancı yatırımlar daha bir önem kazanıyor. Suudi Arabistanlılar için Almanya ve diğer Avrupa ülkerinin firmaları, Birleşik Amerikalı firmalardan önde geliyor. Bunun nedeni Washington’un Suudi Arabistan’ı 11 Eylül saldrılarının kaynak ülkesi olarak göstermesi.

Birleşik Arap Emirlikleri

Alman işadamları açısından Schröder’in bir diğer önemli durağı ise Birleşik Arap Emirlikleri. İki ülke arasındaki “çifte vergilendirme” konulu anlaşma uyarınca, elde edilen kazancın tamamının transferi mümkün. Birleşik Arap Emirlikleri’nin Almanlar açısından cazip bulunmasının diğer nedenleri ise Alman mallarına duyulan güven.

Dahası bu ülkede Alman uzmanların belgeleri de tanınıyor. Ülkenin kozmopolitik yapısı yabancı yatırımcıları çeken bir diğer nokta. Nüfusun sadece yüzde 20’sini yerli halkın oluşturduğu ülkede hizmet sektörü yabancıların elinde. Yerli halk ise ya idari işlerde ya da petrol branşında çalışıyor.Yabancı firmaların faaliye gösterdiği ana alanlar ise yeni teknolojiler, turizm ve ticaret.