Schröder Asya gezisi tamamladı

"Başbakan Schröder bugün bürosunda oturup da Asya gezisi sırasında imza attığı ticari icraatlara baktığında memnun kalacağı kesin. Başbakan geçen altı gün süresince Asya ülkelerine yaptığı gezide, Almanya’nın bu ülkelerle ekonomik ilişkilerini geliştirmeye çalıştı. Schröder’in Asya’nın kapısını aralamak için bizzat kendisinin bu ülkelere gittiği gözönüne alınırsa, Asya’nın Alman firmalar için ne kadar büyük önem taşıdığı da ortaya çıkar.

Asya ülkelerinde devlet, ticarette önemli rol oynuyor. Yani, Almanya’nın Başbakanı, beraberinde geniş bir ekonomi heyetiyle bir Asya ülkesine gidip reklam yapıyorsa, bu, o ülkede iş yapan Alman firmalarına yardım ediyor. Schröder de bunu severek yapıyor. Çünkü Alman firmalarının yurtdışında üretim yapmasının, Almanya’da da ekonominin yolunda gitmesine yardım ettiğine inanıyor.

Schröder gezisinde, özellikle Alman ekonomisi için Asya’daki bir başka büyük pazar olabilecek Hindistan’ı keşfetti. Bugüne değin Almanya, hep Çin’e önem vermişti. Schröder görevde olduğu altı yıl içinde Çin’i çoğu zaman beraberinde ekonomik bir heyetle birlikte tam beş kez ziyaret etti. Aralık ayında Çin’e bir kez daha gidecek.

Başbakan Schröder bu Asya gezisinde, sadece Çin’e yoğunlaşmanın yanlış olduğunu anladı. Bir milyar 100 milyonluk nüfusuyla Hindistan, dünya üzerindeki en büyük demokratik ülke olarak Alman firmalarının Asya’daki ikinci önemli durağı haline gelebilir.

Pakistan’da ise durum farklıydı. Başbakan, kendisine özgü tipik pragmatik tavrıyla General Müşerref’le omuz omuza olduğu mesajı verdi. Pakistan’ın darbe ile iktidara gelen bir diktatör tarafından yönetilmesi önemli rol oynamıyor. Pakistan, Afganistan’a sınırı olması itibariyle terörle mücadelede ve az da olsa burada Alman firmalarının iş yapma ihtimali nedeniyle önem taşıyor.

Müşerref’in, Almanya’nın BM Güvenlik Konseyi’nde daimi üyelik almasına ve BM’de reform yapılmasına destek vermemesi, Schröder’i çok rahatsız etmedi. Çünkü Müşerref’in, sadece Hindistan’ın Almanya’yla birlikte Güvenlik Konseyi’nde daimi üyelik almaması için Almanya’ya destek vermediğinin farkındaydı.

Almanya, Hindistan, Brezilya ve Japonya ile birlikte Güvenlik Konseyi’nde veto hakkına da sahip olmak istiyor. Başbakan "ya şimdi ya da hiçbir zaman” diyor. Altı günlük Asya gezisi sırasında Vietnam’da katıldığı, kısa adı ASEM olan Asya - Avrupa Zirvesi’nde toplantıya katılan 40 ülkenin temsilcilerine de daimi üyelik çabaları hakkında bilgi verdi.

Bu 40 ülke, BM’ye üye ülkelerin beşte birini oluşturmaları ve önümüzdeki yıl Eylül ayında, BM’de reform yapılması ve Güvenlik Konseyi’nin genişlemesi konularında karar verecek olmaları açısından önem taşıyor. Schröder, İtalya ve Pakistan’ın Güvenlik Konseyi’nin genişlemesi planlarına karşı olduğunu zaten biliyordu. Ancak çoğunluğun tavrına bakıldığında, Almanya’nın Irak Savaşı’na karşı olmasının yararını gördüğünü söylemek mümkün olur.

Bunların dışında Schröder’in Asya gezisinde keyfi yerindeydi. Çünkü gezisi sırasında Alman politikacıların, istihdam piyasasında reformlar öngören Hartz yasaları yüzünden dile getirdiği eleştirel sorulara maruz kalmamasının tadını çıkardı.

Buna ek olarak Schröder bu kez yurtdışı gezisinden döndüğünde, kendi partisi ya da hükümet içinde değil, muhalefet içinde tartışmalar ve bölünmeler yaşandığını gördü. Dolayısıyla Schröder ülkesine döndüğünde bu kez kendisi açısından tatsız bir durumla karşılaşmadı. Çünkü Başbakan yurtdışına yaptığı birçok geziden sonra Almanya’ya döndüğünde, çok kötü sürprizler yaşamıştı."