Schröder Körfez ülkelerinde "transrapid"i tanıtıyor
3 Mart 2005
Almanya Başbakanı Gerhard Schröder’in gittiği her Arap ülkesinde söz Alman - Arap ekonomik ilişkilerine geldiğinde ve Alman heyetinden birisinin transrapid manyetik ray sisteminden bahsettiğinde insanların heyacanlandığı belli oluyor. Başbakan Schröder’in Körfez gezisi öncesinde Katar, Bahreyn ve Birleşik Arap Emirlikleri’ni kıyı şeridi boyunca birbirine bağlayacak 800 kilometrelik demiryoluna onay verilip verilmeyeceği ya da klasik demiryolu yerine sadece Almanya’da kullanılan manyetik ray sisteminin tercih edilip edilmeyeceği belli değildi.
Bahreyn Enformasyon Bakanı Muhammed Abdül Gaffar, Schröder ile temsları sırasında bir anlamda önceliği bu sisteme verdiğini belirterek “Bahreyn bu proje ile yakından ilgileniyor ve Almanya’nın burada önemli bir rol oynayacağını düşünüyoruz. Biz Bahreynliler ve Körfez ülkeleri olarak bu projede kullanılan Alman teknolojisini ve projenin verimliliğini takdirle karşılıyoruz” diye konuştu.
Uzmanlar, 800 kilometrelik güzergah için 10 milyar Euro’luk bir kaynağa ihtiyaç olduğunu belirtiyorlar. Sadece ada ülkesi Bahreyn ile Katar’ın ikinci bir köprü üzerinden bağlantısının 4,4 milyar Euro’ya mal olacağına işaret ediliyor. Başbakan Schröder de Yemen’deki temaslarında yetkilileri Almanya’ya davet ederek böyle bir sistemin inşası için siyasi iradenin olup olmadığının ve teknik açıdan da fizibilitesinin ortaya çıkarılması gerektiğini vurguladı.
Bahreyn’de Avrupa Üniversitesi
Bu arada Bahreyn’de çevre teknikleri konusunda uzmanlaşmış Avrupa Üniversitesi’nin de temeli atıldı. Alman Prof. Dr. Sabine Kunst, Bahreyn’in mühendislik dalında uzmanlaşmış Hannover Yüksekokulu ile 2003 yılından bu yana işbirliği içinde olduğunu belirterek şu görüşleri savundu:
“Buraya özgü özel sorunlar var. Deneyimler onu gösteriyor ki, Avrupa’da yapılanlar buraya birebir uygulandığında sorunlar çözülmüyor. Buranın özelliklerinin, yani çölün, ülkenin genel itibarıyla engebesiz oluşunun, trafiğe genellikle büyük araçların çıkması gibi özel durumların gözönüne alınması gerekir ki, sorunlara bölgenin olanaklarıyla çözüm bulunabilsin.”