1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Schröder NATO için önerisinde ısrarlı

Bernd Riegert / DW16 Şubat 2005

NATO’da reform yapılmasını öneren Alman Başbakanı Gerhard Schröder, bu görüşünü Brüksel’deki temaslarında bir kez daha savundu. ABD’yi de diyaloğa daha açık olmaya çağıran Schröder, “NATO’nun, atlantikötesi ilişkilerin güçlenmesine katkıda bulunacağına inanıyorum” diye konuştu...

https://p.dw.com/p/AaxD
Schröder, AB Komisyonu Başkanı ile görüşmesinde NATO için önerilerine tekrarladı...
Schröder, AB Komisyonu Başkanı ile görüşmesinde NATO için önerilerine tekrarladı...Fotoğraf: AP

Alman Başbakanı Gerhard Schröder, geçtiğimiz hafta sonu Münih’te yapılan Uluslararası Güvenlik Konferansı sırasında, Kuzey Atlantik İttifakı NATO’da reform yapılması düşüncesini ortaya atmıştı. Bu öneriye gelen tepki ise büyük oldu. Kimi ilk kez bir Batı ülkesi liderinin ittifakı bu kadar sert eleştirdiğini, kimi de Schröder’in ne kadar haklı olduğunu savundu.

Bu tepkiler, Schröder’in en azından bir yaraya parmak bastığının göstergesi kabul ediliyor. Şimdi Schröder, ortaya attığı düşünceleri hem NATO’da, hem de Avrupa Birliği’nde bu alanda sorumluluk taşıyan politikacılara daha iyi açıklamaya çalışıyor. Schröder aynı zamanda, Avrupa Birliği içinde de atağa kalktı ve ülkesinin Birlik bötçesine katkısının sınırlandırılmasını istedi.

Schröder önerisini savundu

Brüksel’de Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso’yla yaptığı görüşmenin ardından Alman Başbakanı Gerhard Schröder, NATO için önerdiği reform düşüncesinden vazgeçmediğini bir kez daha vurguladı ve “Münih’te söylediklerimden bir adım bile geri atmıyorum. Gelen tepkiden şikayetçi olmam için hiçbir neden yok” dedi.

NATO Genel Sekreteri Jaap de Hoop Scheffer, Schröder’in önerilerini önce reddetmişti. Fakat şimdi NATO üyesi 26 ülkenin büyükelçilerine gönderdiği gizli bir yazıda ittifak içinde siyasi konsültasyonların artırılmasını savunuyor. Münih’te yayınlanan “Süddeutsche Zeitung” gazetesinin haberine göre Scheffer, NATO’nun siyasi bir ittifak haline gelmesi gerektiğini söylüyor.

Alman Başbakanı Schröder de bu düşünceyi destekliyor. Schröder, Brüksel’deki temaslarında “Eğer politik konularda sık sık olduğundan daha açık konuşulursa, bunun gerçekten NATO’nun, atlantikötesi ilişkilerin güçlenmesine katkıda bulunacağına inanıyorum” diye konuştu.

ABD’yle ilişkilerin güçlendirilmesi

Schröder, aynı zamanda ABD’yi de diyaloğa daha açık olmaya çağırdı. “Kararlar vermeden önce siyasi konuları bugüne kadar olduğundan daha fazla tartışmalıyız” diyen Alman politikacı, ABD’nin yalnız hareket ettiği durumları ima ederek “Kararlara dahil edilirsek, bunlara destek de veririz” ifadesini kullandı.

Bu nedenle Schröder, bir uzman grubunun ittifakın yenilenmesi için öneriler hazırlaması talebini de yineledi. NATO Genel Sekreteri Scheffer’in kararlılıkla reddettiği bir talep. Buna rağmen Schröder, önümüzdeki hafta yapılacak NATO Zirvesi’nde önerilerini üye ülkelerin temsilcilerine bir kez daha anlatacağını bildirdi.

AB bütçesi

Alman Başbakanı, Barroso’yla görüşmesinde Avrupa Birliği’nin tartışmalı 2007 - 2013 bütçesini de ele aldı ve Almanya’nın Birlik’in harcamalarının artmasına karşı olduğunu vurguladı. Schröder ülkesinin, Gayri Safi Milli Hasıla’nın ancak yüzde birini AB bütçesine aktarmayı düşündüğünü belirterek “Bu güç olacak. Biliyorsunuz, bu noktada farklar çok büyük. Çünkü çok büyük paralar söz konusu. Fakat biz, böyle bir uzlaşmaya varmak için samimi bir girişimde bulunmak istiyoruz” dedi.

Schröder ve AB Komisyonu Başkanı Barroso, Lüksemburg’un Dönem Başkanlığı Temmuz’da sona ermeden bir uzlaşma sağlamayı hedefliyor. Barroso, bu sorunda Almanya’nın onayı olmadan ileri adım atamadıklarını kabul etti. Barroso, “Almanya net para verenlerin başında geliyor. Çok çok önemli bir rol oynuyor. İzlenen yolu Başbakan Schröder’e açıklamaya çalıştım. Çünkü Avrupa için önemli olan, Almanya için de önemli” diye konuştu.

Barroso, Avrupa İstikrar ve Kalkınma Paktı’nın Almanya’nın isteklerine uygun şekilde yumuşatılmasına razı olduğu sinyalini de verdi. Başbakan Schröder, AB içinde hizmetlerin serbest dolaşımı hakkındaki yasada, Alman işletmeleri için istisnalar da talep etti. Barroso, bu alanda da uzlaşmaya açık olduğunu gösterdi.