1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Selefilere Alman vatandaşlığı yok

12 Mart 2021

Almanya’da selefi bağlantıları gerekçesiyle vatandaşlık başvuruları reddedilen iki kişinin itiraz davası sonuçlandı. Mahkeme önceki yıllarda selefilerle bağlantıları olduğu saptanan iki davacının itirazını reddetti.

https://p.dw.com/p/3qXFZ
Arşiv - Almanya'da 2014 yılından bir selefi gösterisi
Arşiv - Almanya'da 2014 yılından bir selefi gösterisi Fotoğraf: picture-alliance/dpa/ W.Steinberg

Almanya'da daha önce bir selefi örgütlenmesinde yer aldıkları gerekçesiyle vatandaşlık başvuruları reddedilen iki göçmenin itirazını değerlendiren Hannover İdare Mahkemesi, selefi örgütleriyle bağlantılı olanların Alman vatandaşlığına kabul edilemeyeceklerine hükmederek itirazları haksız buldu.

Mahkeme tutanaklarına göre davacılardan Abdulaziz Abdullah A. 2014 - 2016 yılları arasında Hildesheim'da faaliyet gösteren Almanca Konuşan İslam Bölgesi (DİK) adlı derneğe ait camide vaiz ve imam olarak çalıştı. Dernek, 2017 yılında Alman selefi- islamcı çevrelerin merkezi konumuna dönüştüğü gerekçesiyle kapatıldı.

Derneğin, özellikle gençleri radikalleştirerek cihatçı milisler olarak IŞİD'e katılmaya teşvik ettiği belirtiliyor. Ebu Vala olarak da tanınan Abdulaziz Abdullah A. kısa süre önce Aşağı Saksonya eyaletinde bulunan Celle kentindeki Asli Mahkeme tarafından da IŞİD üyesi olduğu gerekçesiyle 10 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Mahkeme kararında, A.‘nın 2016 yılı sonunda tutuklanana kadar IŞİD'in gayrı resmi Almanya temsilcisi olarak görev yaptığı ve radikalleştirilen gençlerin IŞİD'e katılmalarını organize ettiği belirtilmişti.

Temyiz yolu açık

Alman vatandaşlığı başvurusu reddedildiği için itiraz davası açan diğer davacının ise Aşağı Saksonya eyaletinin başkenti Hannover'de Anayasayı Koruma Teşkilatına göre selefi çevrelerle bağlantılı iki dernekle ilişkili olduğu belirtildi. Derneklerden birinin radikal İslamcı çevrelerin bölgedeki üssü olarak görüldüğü açıklandı. Davacı, her iki dernekte de çoğunlukla el zanaatları icra ettiğini ve derneklerdeki selefi hareketlerden habersiz olduğunu savundu, ancak yargıçlar bu savunmayı reddetti. Mahkemenin elde ettiği bulgulara göre, davacı her iki dernekte de idari görevlerde bulundu ve onları maddi olarak destekledi.

Her iki karar da Lüneburg'daki Yüksek İdare Mahkemesinde temyiz edilebilecek.

 

AFP / TY,ET

© Deutsche Welle Türkçe