1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Seller Hintliler'in hayatını değiştirdi

4 Ağustos 2004

Gün geçmiyor ki, Akdeniz’de yeni bir yasadışı mülteci gemisi yakalanmasın.

https://p.dw.com/p/AbBR
Hintli çocuklar ülkelerinde yaşanan sel felaketine alışarak büyüyorlar.
Hintli çocuklar ülkelerinde yaşanan sel felaketine alışarak büyüyorlar.Fotoğraf: AP

Muhammed Ladoo, altı yıl önceki sel felaketinde Hindistan’ın kuzeydoğusundan Yeni Delhi’ye göç etmiş. Yaşadığı köy sular altında kalan Ladoo ”Arda arda yaşanan seller tüm tarlaları harap etti. Şiddetli yağışlar olmadığı zamanlarda ise kuraklık sıkıntısı çektik. Tüm çabalarımız boşa çıktı. Burada park bekçisi olarak çalışıyorum, en azından çalışmamın karşılığını alabiliyorum. Şehirde çok çalışanın, hayatta kalma şansı var” diye konuşuyor.

Uluslararası Kızılay ve Kızılhaç Federasyonu’nun Güney Asya Sorumlusu Bob McKerrow ise, selden kaçanların hepsinin Ladoo kadar şanslı olmadığına dikkat çekiyor:

"En kötü işleri yapmaya mecbur oluyorlar. Erkekler rikşa denilen bisiklet taksilerde sürücü olarak çalışıyor, kadınlar ise fahişelik yapmak zorunda kalıyor. ”

Göç edenlerin sayısı milyonları buluyor

Güney Asya’da son yıllarda, yaşadıkları toprakları terk edenlerin sayısı milyonları buluyor. Hindistan içindeki iç göçe ilişkin istatistik yok. Sadece Hindistan’a göç eden Bangladeşli sayısı ise 15 ila 20 milyonu buluyor. Yeni Delhi’deki Barış ve Anlaşmazlık Araştırmaları Enstitüsü’nden Parafulla Ketkar, söz konusu kişiler için selin, bardağı taşıran son damla olduğunu vurguluyor:

”Bangladeş, kalabalık nüfusun ve yoğun yerleşimin olduğu bir ülke. Üstelik kaynakları da çok az. Bunlar göçe sürükleyen asıl sebepler. Ama çevre koşulları da insanları kaçmaya zorlayabiliyor. Özellikle muson yağmurları sırasında.”

Sel mağdurları, yeni yerleştikleri yerlerde pek hoş karşılanmıyor. Kent sakinleri ile mülteciler arasında işyerleri konusundaki rekabet kimi zaman kanlı bitiyor. Parafulla Ketkar bunu şöyle açıklıyor:

”Mülteciler, katıldıkları yeni kültüre yabancı kalıyor ve kabullenilmiyorlar. Yerli halk ise mültecilerin kendi işleini ellerinden alacağından, üzerlerinde sosyal ve politik baskı oluşturacağından korkuyor. Yani güvenlik, sosyal istikrar ve uzun dönemde ekonomik gelişim açısından büyük sorunlar doğuyor.”

Hindistan yönetimi, uzun dönemde bakıldığında mültecileri önemli bir seçmen potansiyeli olarak görüyor, ancak insani yardım konusunda yetersiz kalıyor. İnsanların doğdukları yerde doymalarının önemine değinen uluslararası yardım kuruluşları ise, selle mücadele ve sonuçlarını giderme konusunda uzun vaadeli çözümler öneriyor.