1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

SETA raporu için “ifade özgürlüğü” kararı

1 Ağustos 2019

Başsavcılık, gazetecileri fişlediği ve hedef gösterdiği gerekçesiyle hakkında suç duyurusunda bulunulan SETA raporunu “ifade özgürlüğü” kapsamında değerlendirerek kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.

https://p.dw.com/p/3NBV7
SETA Toplum ve Medya Araştırmaları Direktörü İsmail Çağlar raporun yazarları arasında yer alıyor.
SETA Toplum ve Medya Araştırmaları Direktörü İsmail Çağlar raporun yazarları arasında yer alıyor.Fotoğraf: picture-alliance/AA/S. Corum

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Siyaset, Ekonomi ve Toplumsal Araştırmalar Vakfı’nın (SETA) gazetecileri fişlediği gerekçesiyle tepkilere neden olan raporda “suç unsuru bulunmadığı” gerekçesiyle, “kovuşturmaya yer yok” kararı verdi.

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA), AKP hükümetine yakınlığı ile bilinen SETA’nın, “Uluslararası Medya Kuruluşlarının Türkiye Uzantıları” başlıklı raporu hakkında yapılan suç duyurusuna başsavcılığın yanıt verdiğini açıkladı.

Açıklamada savcılığın, “suç duyurusunda belirtilen suçlamaların yasal unsurlarının oluşmadığını” dayanak göstererek, suç duyurusu ile ilgili olarak kovuşturmaya yer olmadığını bildirdiği belirtildi. 

MLSA’ya tebliğ edilen savcılık kararında, SETA raporunun, “düşünceyi açıklama özgürlüğü kapsamında” değerlendirildiği de aktarıldı.

Savcılık ayrıca kararında, raporun “gazetecilere yönelik şiddette bulunmaya çağırma, bir suçu işlemeye davet etme olarak kabul edilebilecek ifadeler içermediği için suçlamaların yasal unsurlarının oluşmadığı” tespitini iletti. 

Kararında “Kişisel verilerin hukuka aykırı olarak kaydedilmesi suçunun unsurlarının oluşmadığını” aktaran savcılık bunu, “gazeteciler hakkındaki bilgilerin herkes tarafından bilinmeyen veya kolaylıkla ulaşılamayacak türde bilgiler olmaması ve bilgilerin kamuoyunda daha önce yer alan konulara ilişkin olması” ile gerekçelendirdi.

"İtiraz edeceğiz"

MLSA Eş-Direktörü avukat Veysel Ok, savcılığın kovuşturmaya yer olmadığı kararına itiraz edeceklerini açıkladı. “Yerel ve uluslararası tüm hukuk mekanizmalarını işleteceğiz” diyen Ok, şu değerlendirmeyi aktardı:

“İfade özgürlüğü kararı verilmesi çok ironik çünkü Türkiye’de mesleğini icra eden gazetecilerin faaliyetlerine sürekli dava açan, çeşitli terör suçları yönelten savcılıkların ifade özgürlüğünün yalnızca hükümet yanlısı kurum ve medya organlarına yaraşır bir hak olduğunu düşündüğünü gösteriyor.”

Avukat Veysel Ok
Avukat Veysel OkFotoğraf: Privat

MLSA, SETA’nın 5 Temmuz tarihinde yayınladığı raporda gazetecilerin fişlendiği ve hedef gösterildiği gerekçesiyle 8 Temmuz 2019 tarihinde suç duyurusunda bulunmuştu. 

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan suç duyurusunda,  “hedef tahtasına konan ve tehdit edilmek istenen gazetecilerin haklarının korunması ve gazetecilerin hukuka aykırı olarak kişisel verilerini kamuoyu ile paylaşan, gazetecileri fişleme yolu ile kamuoyu nezdinde hedef gösteren bu vakıf hakkında yasal işlem yapılması” talep edilmişti.

MLSA Eş-Direktörü Veysel Ok suç duyurusu hakkında yaptığı açıklamada bilimsel olmaktan uzak olduğunu söylediği rapor için, “bağımsız habercilik yapan gazetecilerin fişlenmesi ve haber anlayışlarının sorgulanmasını içeren, onları terörle ilişkilendiren ve polis fezlekesini andıran belge” ifadelerini kullanmıştı.

DW/DA,BK

© Deutsche Welle Türkçe