Singapur'un insan hakları karnesi zayıf

Uzakdoğu’nun turizm cenneti Singapur, bağımsızlığının 40. yılını kutlamaya hazırlanıyor. Tertemiz caddeleri, devasa gökdelenleri ve egzotik doğasıyla Singapur, bir masal diyarı imajını çizse de, biraz yakından bakıldığında bu ‘cennet köşesin’de de ‘kara delikler’in var olduğu görülüyor.

Singapur, 1965 yılında Malezya Konfederasyonu’ndan ayrılıp bağımsızlığını ilan ettiğinde, kimse insan haklarını tartışmıyordu. Hatta o dönemlerde insan hakları diye bir kavram bile yoktu. Şimdilerde de durum pek farklı değil aslında. Fakat Uluslararası Af Örgütü, uzun süredir Singapur’daki insan hakları durumunu takip ediyor. Raporlara göre, 4 milyon nüfuslu Singapur’da, 1991 yılından bu yana en az 400 kişi idam edildi. Yani nüfusla kıyaslandığında idam oranı çok yüksek. İdam edilenlerin büyük çoğunluğu cinayet, uyuşturucu ve silah kaçakçılığından mahkum olan kişiler. Af Örgütü, idamları ’devlet tarafından insanın en temel hakkı olan yaşam hakkının çiğnenerek, soğunkanlılıkla işlenen cinayetler’ olarak tanımlıyor.

Uyuşturucunun cezası idam

Singapur’da uygulanan idam cezasının son kurbanı Shanmugam Murugesu oldu. Murugesu, uyuşturucu bulundurmak suçundan 13 Mayıs 2005’te idam edildi.

İnsan hakları ve demokrasi için mücadele eden ‘Think Centre’ isimli sivil toplum örgütünün başkanı Sinapan Samydorai, idam edilenlerin sayısı hakkında kesin bilgiye sahip olmadıklarını söylüyor.

Hükümet, bu yıl ilk defa, idam edilenlerin sayısına ilişkin bir açıklama yaptı. İdam cezasının kaldırılmayacağını biliyoruz ama en azından idam sayını azaltabilmeyi umuyoruz. Singapur’da üzerinizde 10 gram eroinle yakanlanmanız, asılmanıza sebep.

Zorbalıkla yönetiliyor

Singapur, dünyanın sayılı güçlü ekonomilerinden. Ama tam adının Singapur Cumhuriyeti olmasına karşın, demokrasiyle değil, zorbalıkla yönetiliyor. 1965 yılından bu yana tek bir parti, Halk Partisi iktidarda. Partinin kilit isimleri, Singapur’un kurucusu Lee Kuan Yew’in ailesine mensup. Ülke, 40 yıllık tarihi boyuncu toplam üç başbakan gördü. Şu anki başbakan Lee Shun Lun, Lee Kuan Yew’in oğlu. Başta Sinapan Samydorai gibi Singapurlu aydınlar, hemen hemen herkes durumun değişmesini istiyor.

Lee ailesinin iktidarla ilişkisi, Singapur’da açıkça tartışılan bir konu değil, çünkü bu konu hakkında konuşmak cezalandırılma nedeni. Ama elbette insanlar kendi aralarında bu durumu tartışıyor. Kimsenin Lee hanedanından memnun olduğunu sanmıyorum. Bir değişim yaşanmasını bekilyor.