1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Sisi'den İslami retorikte reform çağrısı

16 Şubat 2019

İslami retorikte reform çağrısıyla Münih Güvenlik Konferansı gündemine damgasını vuran Mısır Devlet Başkanı Sisi'nin, ülke ismi vermeden yaptığı eleştirilerin Türkiye'ye yönelik olduğu yorumları yapıldı.

https://p.dw.com/p/3DUzy
Mısır Devlet Başkanı Abdülfettah el Sisi Münih Güvenlik Konferansı'na katılan liderler arasında yer alıyor
Mısır Devlet Başkanı Abdülfettah el Sisi Münih Güvenlik Konferansı'na katılan liderler arasında yer alıyor Fotoğraf: MSC/Balk

55'inci Münih Güvenlik Konferansı'nda konuşan Mısır Devlet Başkanı Abdülfettah el Sisi, radikalleşme ve terörle mücadele için İslami retorikte reform çağrısı yaparken, Ortadoğu'da yaşanan güvenlik ve göç sorunları ile ilgili Türkiye'ye dolaylı eleştiriler yöneltti.

Avrupa Birliği ile Afrika ve Arap dünyası arasında stratejik ortaklık hedefinin ele alındığı oturumda konuşan Mısır Devlet Başkanı Sisi, toplumları istikrarsızlığa sürükleyen terörle mücadelede konusunda "güçlendirilmiş ve samimi" işbirliği çağrısı yaptı.

Sisi ayrıca terör ve radikalleşme ile mücadelede için İslami retorikte reform çağrısında bulundu, "Mısır reform sürecine liderlik ediyor" dedi.

"İslami retorik sorununun var olduğu gerçeğini kabul etmek zorundayız" diyen Sisi, gerekli reform adımlarını attıklarını bu yolla hem Mısır'ın hem Arap dünyasının hem de tüm dünyanın güvenliğine katkı sunmayı hedeflediklerini söyledi.

Sisi, "Müslüman bir ülke lideri olarak ilk kez bu kadar net konuşuyorum. Çünkü dini retorikte reforma gidilmemesi hem Müslüman ülkelerde hem tüm dünyada acıların kaynağını oluşturuyor. Son yıllarda radikal terörist ideolojisinin tüm dünyadaki istikrar ve güvenliğe oluşturduğu etkiyi gördüğünüzü düşünüyorum" diye konuştu.

Mısır devlet başkanı, Müslüman ülkelerin İslam'ın gerçek yüzünü ortaya koymakla yükümlü olduğunu, radikal ideolojilerin, terörizmin ancak bu yolla geriletilebileceğini, dinler arası diyalogun da bu yolla güçlendirilebileceğini anlattı.

Mısır'da 5 yıldır yaşananların pek çok ülke tarafından iyi anlaşılamadığını savunan Sisi, "30 milyon Mısırlı teokratik bir yönetime başkaldırmak için sokaklara çıkmıştı. Çünkü kurumlar başarısız olduğunda işte bu radikal gruplar ülke yönetimi ele geçiriyor ve sorunlara yol açıyor" dedi.

Sisi hangi ülkeyi kastetti?

Güvenlik politikalarının ekonomik, siyasi, kültürel boyutları da içeren bütüncül stratejiler yansıtması gerektiğine vurgu yapan Sisi, terör örgütlerinin çökertilmesi, destek veren ülkelerden de hesap sorulması gerektiğini savundu.

"Bazı ülkeler siyasi kazanım ve bölgesel hedeflerine ulaşmak için bunlara göz yumuyor" diyen Mısır devlet başkanı Sisi'nin Mısır'ın Arap ve Afrika dünyasındaki istikrarsızlıktan doğrudan etkilendiğini kaydetti.

Sisi'nin her hangi bir ülke ismi vermeden şu dikkat çekici sözleri kaydetti:

"Burada bir soruyu gündeme getirmek istiyorum, yabancı savaşçıları Arap dünyasına sokan kim? Bunlara silah, eğitim ve para veren kim? Yabancı savaşçıların Suriye'ye kolayca girmelerine izin veren kim?"

Mısır'ın 5 milyon mülteciyi ağırladığını anlatan Sisi, "100 yıl önce katliamdan kaçan Ermenileri biz ağırlamıştık, ülkemizde barış ve güvenlik içinde yaşadılar. Günümüzde de Arap ve Afrikalı mültecileri ağırlıyoruz ve tek bir mülteci bile mülteci kampında kalmıyor. Mısırlılar gibi yaşayıp çalışabiliyorlar. Bununla övünüyoruz. Kimseden de onlara yardım etmek için yardım istemedik" diye konuştu.

Konferans kulislerinde Sisi'nin Türkiye'yi kastettiği yorumları yapıldı.

AB ile Arap dünyasında işbirliği

Bu arada Sisi'nin yanı sıra AB Dönem Başkanı Romanya'nın Cumhurbaşkanı Klaus Iohannis'in konuşmacı olduğu bu oturumda, Avrupa ile Arap dünyası arasında güçlendirilmesi hedeflenen işbirliği de ele alındı.

Oturumu yöneten Münih Güvenlik Konferansı Başkanı Wolfgang Ischinger, 24-25 Şubat tarihlerinde ilk kez Şarm el-Şeyh'de yapılacak AB- Arap Birliği Zirvesi'ne dikkat çekti, Sisi ve Iohannis'e bu zirveden ne beklentilerini sordu.

Romanya Cumhurbaşkanı Iohannis, bu zirvenin doğru zamanda doğru ülkede yapılacağına dikkat çekerek, "Daha fazla, daha etkin bir işbirliğine ve tüm liderlerin buna angaje olmasına ihtiyaç duyduğumuz açık. Sorunları tek başımıza değil birlikte işbirliği yaparak çözebiliriz" diye konuştu.

Değer Akal/Münih

© Deutsche Welle Türkçe