1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Solana İran konusunda hala ümitli

Christoph Heinemann/DW2 Mart 2007

AB Ortak Güvenlik ve Dış Politika Yüksek Temsilcisi Solana, ABD’nin İran ve Suriye ile doğrudan görüşmelere hazır olmasının, Tahran’ı nükleer programdan vazgeçirmek için diplomatik bir fırsat olduğunu söyledi. Solana, Tahran’ın uranyum zenginleştirmeden vazgeçmeyeceğini söylerken, diyalog yolu aramasının da çelişkili bir tutum olmadığını vurguladı.

https://p.dw.com/p/AZTu
Solana, ABD'nin İran'a saldırı hazırlığında olduğuna dair haberleri de gerçekçi bulmuyor.
Solana, ABD'nin İran'a saldırı hazırlığında olduğuna dair haberleri de gerçekçi bulmuyor.Fotoğraf: AP

Alman Deutschlandfunk radyosuna demeç veren AB Ortak Güvenlik ve Dış Politika Yüksek Temsilcisi Javier Solana, İran’ın nükleer faaliyetleri ve Ortadoğu’daki gelişmelere ilişkin görüş belirtti.

“Görüşmeler süresince uranyum zenginleştirme çalışmaları durduğu takdirde BM Güvenlik Konseyi’ndeki yaptırımlarla ilgili görüşmelerin de erteleneceğine dair önerimizi İran’a ilettik. Ondan sonra asıl müzekerelere geçilebilir” diyen Solana, müzakere sürecinde de sadece nükleer programın değil ama aynı zamanda, İran ile uluslararası topluluk arasındaki ilişkiler açısından önem taşıyan ekonomik ve teknolojik işbirliği gibi konuların da gündeme alınabileceğini söyledi, güven ortamı açısından görüşmeler sürresince uranyum zenginleştirme çalışması yapılmamasını istemenin aşırı değil akılcı bir talep olduğunu da sözlerine ekledi.

Aksi takdirde Güvenlik Konseyi’nin, “Atom Silahlarının Yayılmasını Önleme Anlaşması’nda imzası bulunan bir devlete yakışmayan tavrı” nedeniyle İran ile ilgili görüşmelerini sürdüreceğini belirten AB Yüksek Temsilcisi, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı raporuyla ilgili son oylamanın yapılacağı Pazartesi günü konunun yeniden Güvenlik Konseyi’ne havale edilebileceğini hatırlattı.

"Akılcı davranmak önemli"

Javier Solana, Tahran’daki rejimin gücüyle ilgili tahminlerini de şöyle özetledi: “Rejim şeffaf olmadığından bunu kestirebilmek çok güç. İran’dan, Tahran yönetiminin, devletler topluluğunun çağrılarına kulak asmamasından endişe duyulduğuna dair tek tük sesler çıkıyor. İran’ın kendini giderek tecrit etmesi ülkenin hayrına olamaz. Dışa kapanmak topluma ve bireylere hiçbir şey kazandırmaz.”

ABD’nin İran’a karşı askeri operasyon hazırlığı içinde olduğuna dair haberleri gerçekçi bulmadığını dile getiren AB Orta Güvenlik ve Dış Politika Yüksek Temsilcisi, İran anlaşmazlığının diplomatik çözüme kavuşma şansıyla ilgili olarak da “İyimserlik ya da karamsarlık bir şey getirmez. Önemli olan akılcılıktır. Bu da diplomatik ya da siyasi bir kararın hem en iyi hem de ihtimal dahilinde olması demektir,” şeklinde konuştu.

Yetkili, İsrail’in ABD adına İran’ın nükleer tesislerini tahrip edip edemeyeceğini kestirmenin son derece zor olduğunu ve İran’ın Irak gibi kolay yutulur lokma olmayacağını da ima etti.

Filistin'den beklentilerimiz değişmedi

Javier Solana Deutschlandfunk radyosuna verdiği mülakatın Ortadoğu’yla ilgili bölümünde, “ABD’nin Filistin hükümetini tanımaya yanaşmamasının Ortadoğu Dörtlüsü açısından ne anlama geldiği” sorusuna, şu yanıtı verdi: “ABD’nin de yer aldığı Ortadoğu Dörtlüsü Filistinlilerden aralarında anlaşmalarını istedi. Mekke bildirisinin imzalanması bunun başarılmak üzere olduğunu gösteriyor.”

Solana, konuyla ilgili olarak sözlerini şöyle sürdürdü: “Filistin yönetimine, yerine getirilmesi çok kolay olan üç şart koştuk: İsrail devletinin var olma hakkının tanınması, anlaşmazlıkların kuvvet yoluyla çözülemeyeceğinin ve terörizmin hiçbir zaman siyasi bir araç olamayacağının kabul edilmesi ve üçüncü olarak da Oslo Anlaşması dahil bundan önceki Filistin yönetimlerinin imzaladıkları bütün anlaşmalara sadık kalınması. Filistin’de Hamas değil, bir ulusal birlik hükümeti kurulmasına çalışılıyor. Biz de bu hükümetten, yerine getirilmesi hiç de zor olmayan bu şartları kabul etmesini bekliyoruz.”