1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

"Somali saldırısında siviller ölmedi"

Stefan Ehlert/DW, Ajanslar12 Ocak 2007

El Kaide militanlarının bölgede saklandığı öne sürerek Somali'deki belirli noklatanı vuran ABD, saldırıarda sivillerin öldüğünü yalanladı. Bu arada El Kaide'nin Afrika liderlerinden Fazıl Abdullah Muhammed’in Amerikan bombardımanında ölmediği ortaya çıktı.

https://p.dw.com/p/AZY6
ABD, ormanlık Ras Kamboni bölgesinde El Kaide üyeleri ve Somalili radikal İslamcıların saklandığını düşünüyor.
ABD, ormanlık Ras Kamboni bölgesinde El Kaide üyeleri ve Somalili radikal İslamcıların saklandığını düşünüyor.Fotoğraf: AP

Somali’de radikal İslamcılara karşı düzenlenen operasyonun ardından ABD ülkeye acilen Afrika ülkeleri askerlerinden oluşan bir barış gücü gönderilmesini istiyor. ABD’nin Nairobi’deki Somali Büyükelçisi Michael Ranneberger, Afrika barış gücünün ülkenin istikrara kavuşması için büyük önem taşıdığını vurguladı. Şu ana kadar 1500 asker sözü veren Uganda dışında Afrika ülkelerinin bu çağrıya tepkisi temkinli. Yeni BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon da uluslararası topluluğu Somali’de istikrar sağlama çabalarına daha fazla katılmaya çağırdı. Bu arada ABD’nin Somali’de El Kaide’ye yönelik bombardımanının yankıları sürüyor. El Kaide liderlerinden Fazıl Abdullah Muhammed’in saldırıda ölmediği kesinlik kazandı.

ABD Nairobi Büyükelçiliği’nde görev yapan Amerikan Somali Büyükelçisi Michael Ranneberger Muhammed’in Amerikan hava saldırısında öldürülmediğini, yaralı olarak ele geçirildiği yönündeki haberlerin de doğru olmadığını açıkladı. Ranneberger, pazarı pazartesiye bağlayan gece düzenlenen bombardımanda masum sivillerin öldüğünü de yalanladı.

ABD, hava saldırısının düzenlendiği ormanlık Ras Kamboni bölgesinde El Kaide üyeleri ve geride kalan Somalili radikal İslamcıların saklandığını düşünüyor. Erişimi çok güç olan bölgede Etiyopya ordusunun hava saldırısı ya da Somalili askerlerin açtıkları ateşin ne kadar etkili olabildiğini kestirebilmek çok zor. Bu nedenle Nairobi’de bulunan Amerikan Somali Büyükelçisi’nin açıklamasını hangi bilgilere dayanarak yaptığı soru işareti yarattı.

DNA testi gerçeği ortaya çıkardı

Medyada çıkan haberlerde, ABD’nin Somali’de özel timler görevlendirdiği ve bu timlerin hava saldırısının hemen ardından DNA karşılaştırmaları yaparak kurbanların kimliğini tespit ettiğinden yola çıkılıyor. Somali hükümet çevreleri ve Amerikan medyasının başlangıçta iddia ettiğinin aksine El Kaide’nin Afrika’nın doğusundaki önemli isimlerinden Fazıl Abdullah Muhammed’in ölüler arasında yer almadığı da bu şekilde anlaşıldı. Muhammed’in eşi, üç çocuğu ve bir başka El Kaide üyesinin eşinin sınır bölgesinde Kenyalı yetkililerce ele geçirildiği ve Nairobi’de sorgulandığı belirtiliyor. Muhammed, 1998 yılında Tanzanya ve Nairobi’deki Amerikan Büyükelçiliklerine düzenlenen bombalı saldırılardan sorumlu tutuluyor, ayrıca 2002 yılında Mombasa’daki bir İsrail oteline düzenlenen saldırıda da parmağı olduğundan şüpheleniliyor.

Somali’de ele geçirilen radikal İslamcıların durumu ise belirsizliğini koruyor. Terör zanlılarının Cibuti, Nairobi ya da Guantanamo’ya götürülüp sorgulandığı, hapse atıldığı, hatta vurulup öldürülmüş olabilecekleri konuşuluyor. Kızıl Haç, tutukluların Cenevre Sözleşmesi uyarınca savaş esiri olmadıklarını belirterek, yine de insani muamele görmeleri gerektiği uyarısında bulundu. Somali Devlet Başkanı Abdullah Yusuf ise radikal İslamcılar’ın liderlerinin affedilmeyeceğini, hatta ılımlı temsilcilerle de görüşmeye oturulmayacağını açıkladı.

"Pakistan El Kaide'nin üssü"

Bu arada El Kaide örgütü Amerikan yönetimi için dünya çapında bir numaralı tehdit olma konumunu sürdürüyor. ABD’nin Ulusal İstihbarat Direktörü John Negroponte, Senato İstihbarat Komisyonu’na sunduğu raporda Lübnan’daki Hizbullah milislerinin ABD için giderek artan bir tehdit oluşturduğunu, ancak El Kaide örgütünün bir numaralı tehdit olma özelliğini sürdürdüğünü kaydetti. Komisyon’a bilgi veren Federal Soruşturma Bürosu FBI’ın Başkanı Robert Müller de El Kaide tehdidine dikkat çekerek örgütün saldırı hedefleri arasında hava taşımacılığı, enerji sektörü, toplu taşıma araçları, büyük organizasyonlar ve sembolik anlam taşıyan anıtların öne çıktığını belirtti.