1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Das griechische Experiment geht weiter

7 Kasım 2011

İflasın eşiğindeki Yunanistan alışık olmadığı bir siyasi formülle krizden çıkmayı umuyor. Atina selameti büyük koalisyonda arıyor.

https://p.dw.com/p/136H8
Fotoğraf: dapd

Avrupa Birliği (AB) ve Uluslararası Para Fonu’nun müflis durumdaki Yunanistan için hazırladıkları mali yardım planını referanduma sunma fikriyle ortaklarını şoke eden Başbakan Yorgo Papandreu sonunda havlu attı. Parlamentodan güvenoyu alması da Papandreu’yu kurtarmaya yetmedi ve başbakan son çare olarak Yunanistan’ın zor günlerden, lideri olmayacağı bir büyük koalisyon tarafından yönetilmesine razı oldu. PASOK ve Yeni Demokrasi partilerinin ortaklığındaki geçici hükümet 2012 yılının şubat ayındaki genel seçimlere kadar Avrupa Birliği’nin yardım karşılığında yerine getirilmesini talep ettiği kararları uygulayacak. DW editörü Spiros Moskovou yorumunda, ‘AB’deki ortaklarının yoğun baskısı olmasaydı, Yunanistan bu tarihi adımı atamazdı’, diyor.

Kriz siyasi kabuklaşmayı kırdı

Yunanistan’ın kabuk tutmuş olan siyasi mimarisine hareketlilik geldi. Kamuoyunun nezdinde polisiye filmleri aratmayan hafta sonunun dramatik gelişmeleri kimsenin tahayyül edemeyeceği bir formülün bulunmasıyla son buldu: Sosyalist Başbakan Yorgo Papandreu’nun görevi bırakması karşılığında ana muhalefet partisi Yeni Demokrasi tasarruf ve reform politikalarına karşı verdiği ‘topyekûn savaşı’ sona erdirecek. 26 Ekim'deki AB zirvesinde alınan kararları uygulamak ve Yunanistan’ı 19 Şubat 2012’deki genel seçimlere hazırlamak üzere büyük partiler arasında koalisyon hükümeti kuruluyor. Geçici hükümetin başına eski Avrupa Merkez Bankası başkan yardımcısı Lukas Papadimos’un getirilmesi bekleniyor. Yunanistan’ın siyasi kültüründe koalisyon hükümeti tarafından yönetilme alışkanlığı bulunmuyor. Yunanlar büyük bir gaye uğruna görev paylaşımı yapılmasına alışık değiller. Bu kez hedef Yunanistan’ı iflastan, Euro Bölgesi’ni de dağılmaktan kurtarmak. Bunun için sorumluluğun daha geniş bir tabana yayılması gerekmekteydi. Dışarıdan yoğun baskı gelmese, Papandreu ile Samaras yine anlaşamazlardı. PASOK ve Yeni Demokrasi bünyesindeki Avrupa yanlıları, ‘milli kurtuluş’ hükümeti kurmadıkları takdirde liderlerine karşı ayaklanacaklarını duyurmuşlardı. Cannes buluşmasında ortakları siyasi oyunlara daha fazla seyirci kalmayacaklarını Papandreu’ya açıkça söylediler. Avrupa Parlamentosu’nun Halk Partisi kanadı da, üyesi Yeni Demokrasi’nin lideri Samaras’ı geçici hükümeti desteklemesi için sıkıştırmaktaydı.

Liderler çekişmeleri aşmak zorunda

Bu durumda Yunanistan’ın ve Euro Bölgesi’nin kurtulduğu söylenebilir mi? İki büyük partinin önce koalisyona hayat vermesi gerekiyor. Koalisyon tasarruf ve reform planlarını parlamentodan geçirse de, Papandreu ile Samaras erken genel seçim hesaplarıyla avantaj kollamaya çalışırlarsa bu Yunanistan için felaket olur. Görev, büyük partilerin mutlaka işbirliği yapmalarını gerektirecek kadar zor. Kamu sektörünün küçülmesi, tasarruf tedbirlerine sosyal çehre kazandırılması, ülke ekonomisinin yeniden ayağa kaldırılması gerekiyor. Hafta sonunda alınan dramatik kararlar, Yunanistan’daki iflastan kurtulma denemesinin ortaklarının yapıcı ama kararlı baskısı olmadan başarılamayacağını bir kez daha gözler önüne serdi. Belirsizlik hâlâ ortadan kalkmış değil.

© Deutsche Welle Türkçe

Spiros Moskovou/A. Günaltay

Editör: Başak Özay