1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

'Sosyal Romantizme Son'

Werner Schmitz5 Kasım 2013

Almanya’da yargıçlar, gençler arasındaki şiddetle mücadele ederken daha az hapis cezası verip, genelde kamu yararına çalışma cezasını tercih ediyor. Ancak bir yargıç yazdığı kitapla buna karşı çıkıyor.

https://p.dw.com/p/1ABPl
Fotoğraf: Fotolia/22 North Gallery

Gençlerin davalarına bakan ve Almanya'nın “en zorlu gençlik hâkimi” olarak adlandırılan yargıç Andreas Müller, yazdığı “Sosyal Romantizme Son” adlı kitabında gençlere yönelik cezalarda yumuşak tutumdan vazgeçilmesini istiyor. Hapishanenin bazen tutuklulara da yardımcı olabileceği belirtiliyor. Bu tez “hapis cezasının gerçekten caydırıcı olup olmadığı” konusundaki eski tartışmaları yeniden alevlendirdi.

Postallara izin yok

Berlin'in Bernau semtindeki bir mahkeme salonunun önünde 12 çift postal duruyor. Bu, mahkeme salonunda gençlerin davalarına bakan yargıç Andreas Müller'in bulunduğuna dair güçlü bir işaret. İçeride genç Neonazilerin davası var. Yargıç Müller kuralları izlemeyi seviyor. Yargıç cübbesini giymiş, salondakilerin ayağa kalkmasını istiyor ve Neonaziler için vazgeçilmez olan postalların dava sırasında mahkeme salonunda giyilmesini yasaklıyor.

Yargıç Andreas Müller
Yargıç Andreas MüllerFotoğraf: S. Pielken

Müller, "Prensipte tabii ki genç bir insanın hapse girmesini istemiyorum. Ancak bazen bu gerekli. Suçlulara şu açıkça ifade edilmeli: Belirli sınırları aşarsan, duvara çarparsın. Bu söylem ağızdan ağza yayılırsa diğer gençler de yargıcın ciddi olduğunu bilir“ diyor.

Peki, hapishane etkili bir caydırıcılık aracı mı? Deutsche Welle'ye demeç veren Aşağı Saksonya Kriminolojik Araştırma Enstitüsü‘nden Christian Pfeiffer'a göre pek değil. Bir araştırma için 6 bin genç tutukluyla görüşen Pfeiffer‘in ekibi, bu gençlerin üçte ikisinin son dört hafta içinde şiddet kurbanı olduğunu tespit etmiş: "Hapishane bir şiddet üniversitesi gibi, önleme kurumu değil. Bazıları hapishanedeki terapilerden fayda görse de çoğunluğu olumsuz etkileniyor.“

400 bin genç suçlu

Christian Pfeiffer, istatistiklere de atıfta bulunuyor. Federal Emniyet Teşkilatı'nın verilerine göre, geçen yıl 14-21 yaşları arasında yaklaşık 400 bin suçlu vardı. Bu rakamla Almanya, Avrupa ülkeleri arasında gençler arasındaki şiddette en güçlü düşüş görülen ülke. Pfeiffer, gençlerin bin yılımızda hiç bugünkü kadar barışa hazır olmadığını kaydediyor.

Yargıç Müller ise şiddetin her yerde olduğu görüşünde ve gençler arasındaki şiddetteki düşüşün de bilhassa çok sert kararlar alan meslektaşları sayesinde olduğunu düşünüyor.

Müller, "Geçen 20 yıl içinde gençlerin davalarına bakan yargıçlar daha ziyade yumuşak kararlar alma düşüncesindeydi. Bu yavaş yavaş değişiyor. Bazen sert olmak durumunda bulunduğumuz gibi hapishaneleri de boşalttığımız oluyor“ şeklinde konuşuyor.

Yaratıcı kararlar

Şu anda klasik cezalar söz konusu olduğunda yargıçların seçenekleri kısıtlı. Gençlerin dört hafta kadar tutukluluğuna hükmedebilir ya da en az altı aylık hapis cezası verebilirler. Bunun ortası yok. Müller ise bir yargıç olarak daha fazla olanaklarının olmasını istiyor. Örneğin iki aylık bir hapis cezası gibi. Christian Pfeiffer ise kısa süreli özgürlüğü kısıtlayıcı cezaları uygun görmüyor: "Yargıçların birini hafta sonu ya da üç hafta için demir parmaklıklar ardına yollaması sadece bir dayak cezası gibi. Bazen birisi cinayet işlediğinde ya da aşırı şiddet dolu olduğunda hapishane kaçınılmaz oluyor. Bu durumda hapishanedeki terapi ve eğitimlerin suçluya bir şekilde ulaşacağını umabiliriz.“

Daha hafif cezalar söz konusu olduğunda, gençlerin davalarına bakan bir yargıç oldukça yaratıcı kararlar alabiliyor. Örneğin her gün en geç saat 20.00'de evde olmak zorunda olmaları gibi. Ya da sürekli gittikleri barlara gitmelerine ve Rammstein müzik grubunun konserine gitmelerine izin verilmiyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Nemanja Rujević / Başak Sezen

Editör: Başak Özay