S&P Başkanı görevi bırakıyor

Standard&Poor'sun başkanı Deven Sharma 12 Eylül'e kadar ofisini boşaltacak. Sharma'nın yerine Citibank'ın operatif faaliyetlerden sorumlu genel müdürü Douglas Peterson'un getirileceği duyuruldu. S&P, şirketin geçen yılın sonundan bu yana yeni bir yönetici arayışında olduğunu açıklarken, ABD'nin kredi notunun düşürülmüş olması ya da şirket hakkındaki soruşturma iddialarının Sharma'nın görevi bırakması ile bağlantılı olmadığı öne sürülüyor.

Soruşturma iddiaları

Bir süre önce ABD'nin kredi notunu “AAA”dan “AA+” seviyesine düşürerek hem Amerikan ekonomisi kurmaylarına hem de küresel finans piyasalarına beklenmedik bir mesaj gönderen kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s’a ilişkin ilginç iddialar da ortaya atılıyor. ABD’nin önde gelen yayın kuruluşlarından NPR’in geçen günlerde yayınlanan radyo haberinde, Standard & Poor’s’a soruşturma açıldığı ifadesi yer aldı. NPR, söz konusu habere New York Times gazetesinin araştırmalarını kaynak gösteriyor. Gazetenin muhabirlerinden Louise Story, Amerikan Mali Kuruluşları Düzenleme ve Denetleme Kurulu ile Adalet Bakanlığı’nın ABD’nin kredi notunu düşüren kredi derecelendirme kuruluşu S&P hakkında soruşturma başlattığını iddia ediyor. Ancak gazeteci, ABD'nin kredi notunun düşürülmüş olması ile soruşturma arasında bir bağlantı kurmamayı tercih ediyor. Story, habere kaynaklık edenlerin “Standard&Poor’s’a açılacak olası davada tanıklık edecek, yaz boyunca ifadeleri alınmış olan kişiler" olduğunu belirtiyor.

Soruşturmanın nedeni başka

Görünürde bu soruşturma ABD’nin kredi notunu düşüren S&P's'a karşı bir misillemeden ziyade, kuruluşun 2008 yılında ipotek bankalarına hak etmedikleri ölçüde iyi notlar vermesinin nedenini ortaya çıkarmayı amaçlıyor. Söz konusu derecelendirmeler nedeniyle ABD’deki bir çok yatırımcı yanlış kararlar alarak iflasa sürüklenmiş, sonuçta Amerikan emlak piyasasındaki kriz büyüyerek, küresel mali ve ekonomik krize dönüşmüştü. Gazeteci Louise Story soruşturma hakkında şunları söylüyor: “Hesap modelleri mi yanlıştı, kasti olmayan bir hata mıydı, yoksa değerlendirdikleri finans ürünlerinin aslında verilen nottan çok daha kötüsünü hak ettiğini bilen, ancak yöneticileri tarafından susturulan analistler mi vardı?”

Soruşturmanın seyri kredi derecelendirme kuruluşları açısından büyük önem arz ediyor. Zira bu şirketler 2008 yılındaki yanlış değerlendirmelerden sonra eleştirilerin odağına yerleşti. Bu eleştirinin temelinde, kredi derecelendirme kuruluşlarının derecelendirmeyi, kredi notlarını baz alan yatırımcılara değil, finans ürünlerinin iyi derecelendirilmesinde büyük menfaati olanlara ödetmesi yatıyor. Bu çıkar çelişkisinin yanlış kararlar alınmasına sebebiyet verebileceği ifade ediliyor.

"Sitemin değişmesi işlerine gelmiyor"

Amerika Birleşik Devletleri’ndeki yeni yasal düzenlemelere rağmen uygulamada büyük bir değişiklik olmadı. New York Üniversitesi Stern School of Business'den Lawrance J. White, sorunun kaynağını başka bir noktada aramak gerektiğini ifade ediyor ve “Bana kalsa, bütün sistemi havaya uçururdum. Ne yazık ki denetleme kurumları kredi derecelendirme kuruluşlarının verdiği notlara güvenmenin çok kolay bir yol olduğunu keşfetti. Denetleme kurumları, bu kolay yolu sürdürmek istiyorlar ve sistemin değiştirilmesi işlerine gelmiyor" diyor.

S&P’ye hakkında başlatılan soruşturmanın ne şekilde sonuçlanacağı ve diğer kuruluşların da benzer bir soruşturmaya tabi tutulup tutulmayacağı henüz bilinmiyor.

Rüdiger Paulert, Dapd / Derleyen: Başak Özay

Editör: Ahmet Günaltay