1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Spielberg’in tartışmalı filmi vizyonda

Derleyen: Ayşe Tekin / DW30 Ocak 2006

Steven Spielberg'in yeni filmi Münih, vizyona girdiği her yerde tartışmalar yaratıyor. Oscar adayları arasında gösterilen film, 1972 Olimpiyatları sırasında İsrailli sporcuların öldürülmesinin ardından yaşanan olayları aktarıyor.

https://p.dw.com/p/AaRi
Spielberg'in filmi pek çok soruyu cevapsız bırakıyor
Spielberg'in filmi pek çok soruyu cevapsız bırakıyor

Yıl: 1972, Yer: Münih, Konu: 11 İsrailli sporcunun rehin alınıp öldürülmesi ve ardından yaşananlar. Ünlü Amerikalı yönetmen Steven Spielberg’in filminde aslında İsrail hükümetinin 'intikam' için kurduğu özel timin öyküsü anlatılıyor.

Kendilerini “Kara Eylül” olarak nitelendiren bir grup Filistinlinin, İsrailli sporcuların kaldığı yatakhaneyi basıp 11 İsrailli sporcuyu rehin alması tüm dünyanın izlediği ilk terör eylemi oldu. Rehin alma eylemi sırasında iki, kurtarma operasyonu sırasında ise dokuz sporcunun yaşamını yitirmesi ile tüm rehineler için ölümle sonuçlanan olay aynı zamanda olimpiyatlarda yaşanan ilk terör eylemi olarak tarihe geçti. Münih´te yaşanan terörü tüm dünya görürken bu olayın sonrasında gelişen gizli intikam operasyonu koyu bir esrar perdesi arkasında kaldı.

"Tanrının Gazabı"

İsrail gizli servisi Mossad tarafından başlatılan "Tanrının Gazabı" intikam operasyonu, en şiddetli ve en saldırgan operasyonlardan birisi olarak tarihe geçti. Dönemin İsrail Başbakanı Golda Meir, MOSSAD ve resmi yetkililerle biraraya gelerek özel bir harekat timi kurulmasını kararlaştırmıştı. Bu ekip bir hücre gibi davranacak ve olaya katılan Filistinlileri birer birer infaz edecekti.

Spielberg’in niyeti

Spielberg’in filminin en çok tartışılan yanı da, bu teröre terörle karşılık verme metodu. Eleştirmenler Spielberg’in bu görevi hafife almadığı konusunda hemfikir. Spielberg niyetinin İsrail-Filistin sorununda taraf olmak değil, barışa hizmet etmek olduğunu söylüyor:

“Kuşkusuz teröre cevap vermeliyiz, ama bu cevabı verirken karşı olduklarımızla aynı konuma düşmekten nasıl kurtulabiliriz? Filminin anahtarı burada. Anlattığımız bu kişilerin herşeye rağmen insan oldukları. Bu benim için çok önemli idi.”

Terörle hesaplaşma vakti

Spielberg’in öyküsü yirmi yıl önce yayınlanan “İntikam” adlı kitaba dayanıyor. Kendisi de Yahudi olan Spielberg filmi defalarca ertelemiş, ama bu kez terörle hesaplaşmak için zamanın uygun olduğunu düşünmüş.

İkibuçuk saat boyunca temposunu kaybetmeyen filmde İsrail ve Mossad’da eleştiriliyor. Tabii bu eleştiri satır aralarında saklı. İsrailli ajanlar Filistinli teröristlerin peşinde iken onlarla aralarındaki benzerliklerin çokluğunu fark ediyorlar. Spielberg’in yöntemi terör sarmalına girildiğinde varılan çıkmazı göstermek.

Filmde yanıtlanmayan...

Eric Bana, Daniel Craig ve Geoffrey Rush'ın rol aldığı film, “şiddete şiddetle karşılık vermek ancak daha fazla şiddete yol açar” mesajının ötesinde İsrail’in neden bu yöntemi seçtiği sorusunu da soruyor. Eylemin planlayıcılarını yakalayıp yargılamak varken öldürmek neden? Filmde bu sorunun cevabı yok, intikam duygularının sorgulanması var. Filmin zamanlaması ise İsrail üzerinden Amerika'nın 11 Eylül sonrasında girdiği intikamcı operasyonların sorgulandığı duygusunu veriyor.