Suriye’de muhalif avı devam ediyor

Suriye'de beş hafta önce başlayan gösteriler giderek daha fazla muhalifi bir araya getirirken, güvenlik kuvvetleri müdahalelerini sertleştiriyor.

Cuma günü bugüne kadarki en kalabalık gösterileri düzenleyen muhaliflerin üzerine güvenlik kuvvetleri tarafından ateş açıldı. Cumartesi günü binlerce kişinin katıldığı cenaze törenlerinde de olaylar yaşandı. İnsan hakları gruplarının verdiği bilgilere göre son iki günde ölenlerin sayısı 112'ye ulaştı.

AB'den Esad yönetimine tepki

Avrupa Birliği'nin Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton, göstericilere şiddet uygulanmasını sert bir dille kınadı. Güvenlik kuvvetlerinin uyguladığı şiddetin kabul edilemez olduğunu ve buna derhal son verilmesi gerektiğini vurgulayan Ashton, Esad yönetiminden reform sözünün arkasında durmasını istedi. Ashton, “Reformlar hemen başlamalı ve somut bir takvim ortaya koyulmalıdır” dedi.

Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle de yaptığı açıklamada, barışçıl göstericilere karşı uygulanan şiddeti en sert ifadelerle kınadığını belirtti ve soruşturma başlatılarak sorumluların cezalandırılmasını istedi.

İnsan Haklarını İzleme örgütü, Suriye'de güvenlik kuvvetlerinin göstericilere muamelesiyle ilgili Birleşmiş Milletler'den soruşturma açmasını istedi. Merkezi New York'ta bulunan örgüt ayrıca, ABD ve Avrupa Birliği'ne kuvvet kullanımından sorumlu Suriyeli yetkililere yaptırım uygulanması çağrısında bulundu.

Suriye istihbaratı, nefes aldırmıyor

Reuters'ın muhalif kaynaklara dayanarak verdiği habere göre, sivil giyimli ve saldırı silahları taşıyan güvenlik güçleri, başkent Şam yakınlarındaki Gouta'da evlere baskınlar düzenledi ve çok sayıda insan hakları savunucusu ve muhalifi gözaltına aldı. Gözaltına alınanlar arasında, ülkenin tanınmış insan hakları aktivistlerinden Daniel Savud da bulunuyor.

Muhalifler, gösterilerin kanlı biçimde bastırılmaya çalışılmasının ve ardından tutuklamaların başlamasının, Beşar Esad yönetiminin olağanüstü halin kaldırılması yönünde attığı adımın “gösterişten ibaret olduğunu” ortaya koyduğunu öne sürüyor.

Suriye yönetimi, 48 yıldır yürürlükte olan olağanüstü hal uygulamasını geçtiğimiz hafta kaldırmıştı. 1963 yılında Baas Partisi’nin iktidara gelmesinden bu yana yürürlükte olan yasa, toplanma ve hareket özgürlüğü de dâhil pek çok temel hakkı yasaklıyor, güvenliğe tehdit oluşturduğundan şüphelenilen kişilerin tutuklanmasına izin veriyordu.

Dünyayı ayağa kaldıran görüntüler

Muhaliflerin Youtube'a koyduğu ve cuma günü çekildiği belirtilen bir video görüntüsünde, Şam'daki Abbasi Meydanı yakınlarında toplanan göstericiler, ''halk rejimin devrilmesini istiyor'' diye bağırırken silah seslerinin duyulmaya başlandığı görülüyor. Göstericiler ellerini havaya kaldırıp silahsız olduklarını göstermeye çalışırken silah sesleri yoğunlaşıyor. Bir gencin başından ve sırtından kan akarken yere düştüğü görülüyor. Çevresindekiler onu yerden kaldırırken, ateşin yeniden başlaması nedeniyle olduğu yere bırakıyor.

İnsan hakları savunucuları, başkent Şam'a 10 kilometre mesafedeki Abada köyünde Cuma günü yaralananların hastaneye gitmelerine, güvenlik güçlerince engel olunduğunu savunuyor. Bir din görevlisi de, Dera yakınlarındaki Nava kasabasındakilerin kendisine, güvenlik güçlerinin ayrım gözetmeksizin insanların üzerine ateş açtığını söylediklerini belirtti.

Olaylar Suriye Parlamentosu'nda da tepkilere yol açarken, Dera bölgesini temsil eden iki milletvekili, istifa ettiklerini açıkladı.

Ülkede son 5 haftadaki gösterilerde ölenlerin sayısının 300'ü geçtiği kaydediliyor.

© Deutsche Welle Türkçe

DW/Reuters/AA/dpa/AP, AŞ/MÇ