1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Suudiler hacılara daha fazla saygı göstermeli

Baha Güngör / DW14 Ocak 2006

Suudi Arabistan İçişleri Bakanlığı, Mekke'de şeytan taşlama sırasında hayatını kaybeden 362 kişinin kimliklerinin tespit edildiğini açıkladı. Bakanlık sözcüsü General Mansur El Türki, Cidde'de düzenlediği basın toplantısında, ölen 362 kişinin kimliklerinin tespit edildiğini, 45 kişinin de tedavi gördüğünü söyledi. İzdihamın 600 bin hacının bir araya geldiği bölgede yaşandığını belirten sözcü, olaydan iki dakika sonra yetkililerin müdahale ettiğini ve ambulansların derhal olay yerine gönderildiğini kaydetti. DW Türkçe Servisi’nden Baha Güngör’ün konuya ilişkin yorumu…

https://p.dw.com/p/AZrZ

İslam’ın kutsal mekanlarından Mekke’de bir kez daha panik ve izdiham yaşandı; yüzlerce hacı hayatını kaybetti. Bu, ne ilk ne de sonuncu olay. Sonuncusundan da ne yazık ki gereken dersler çıkarılamayacak. Hazreti Muhammed’in doğum yeri Mekke, yine son derece üzücü gelişmelerin odağı haline geldi.

Suudi Kraliyet ailesi, hacıların ölümünü “takdir-i ilahi” şeklinde değerlendiriyor. Suudilere göre, talihsiz kazada hayatını kaybedenler, kutsal topraklarda son nefeslerini verdiğinden, Cennet-i Baki Mezarlığı’na intikal edecek. Tek tanrılı diğer dinlerde olduğu gibi, İslam’da da Allah’ın iradesi tartışılmazdır. Peki ama gerçekten Allah’ın iradesi, müminlerin gerekli önlemleri almaksızın yazgılarını tamamen Yaradan’a emanet etmeleri yönünde midir? Varlıkları arasında düşünüp mukayese edebilme, kararlarını böyle bir sürecin ardından alma yeteneğini bir tek insana bahşeden Allah değil midir?

Elbette Suudi Arabistan yöneticileri bu tür sorulara yine kulak tıkayacaktır. Suudi Kraliyet ailesinin kibiri, bir kez daha Mekke’de yüzlerce kişinin ölümüne neden oldu. Uzun yıllardan beri diğer İslam ülkelerinin kutsal mekanlarda, hac sürecinde ortaya çıkan tehlikeleri ortadan kaldırmak için sıraladığı öneriler, işbirliği teklifleri Riyad tarafından geri çevriliyor.

İslam’ın kutsal mekanlarının mümin olmayanlara kapatılmasına belki anlayışla yaklaşılabilir. Ancak vatandaşları sorumsuzluğa kurban giden İslam ülkelerinin çabalarının görmezden gelinmesi onaylanamaz. Yürüyüş hızının düşürülmesi ya da hacıların daha küçük gruplara bölünmesi, izdiham riskini azaltabilecek, ilk etapta akla gelen önlemler. Ancak asıl önlemler paketine, uzmanlar, psikologlar ve mühendislerin de katılımıyla bilimsel çervede ele alındıktan sonra son şekli verilmelidir.

Dünyanın bütün camilerinde namaz kılınırken kıbleye, yani Mekke’ye doğru dönülür. İnsanlar, gündelik hayatın zorluklarıyla mücadele için manevi enerjilerini tazelemek için ibadet ederler. Suudi Arabistan yönetimi, Hac farizasını yerine getirmek için kutsal topraklara gelme fırsatını yakalamış müminlere daha fazla saygı göstermeli, onların hayatlarını korumak için daha çok çaba vermelidir.