1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

SZ: Erdoğan Türkiye'yi Avrupa'dan ayırmak istiyor

27 Şubat 2017

Alman basınındaki yorumlarda İstanbul’da tutuklanan gazeteci Deniz Yücel, Almanya’daki kamuoyu yoklamalarında Sosyal Demokratların oylarını artırması ve Oscar ödül töreni dikkat çekiyor.

https://p.dw.com/p/2YLzZ
Fotoğraf: Reuters/F. Lenoir

Münih’te yayımlanan Süddeutsche Zeitung’daki yorumda, İstanbul’da tutuklanan gazeteci Deniz Yücel’e işaret ederek Türkiye’deki siyasi durum ele alınıyor:

"Türkiye, otoriter bir 'lider (führer) devleti' olma yolunda kötü bir şekilde ilerliyor. Beğenilmeyen gazeteciler bu koşullar altında ya terörist olarak nitelediriliyor ya da Donald Trump’ın ifade ettiği gibi ‘halk düşmanı’ sayılıyor. (…) Basın özgürlüğü kısıtlanıyor, çiğneniyor, çünkü iktidardakiler şu düşünceye göre bir tutum izliyor: Kim bize destek vermiyorsa, düşmanımızdır ve ona göre davranılmalıdır. Yücel serbest bırakılsa da hakkında dava açılsa da fark etmez. Zira Deniz Yücel Türkiye’de cezaevlerinde tutulan yaklaşık 150 gazeteciden sadece biri. Bu 150 gazeteci de darbe girişiminden bu yana her meslekten takibata uğrayan on binlerce kişinin sadece küçük bir kısmını oluşturuyor. Sanki, Erdoğan ülkesini Avrupa’dan tamamen ayırmak istiyormuş gibi görünüyor.”

Straubinger Tagblatt/Landshuter Zeitung'daki yorumda ise Almanya’daki son kamuoyu yoklamalarında Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) başbakan adayı Martin Schulz’un oylarını yükselterek Başbakan Angela Merkel ile başbaşa bir konuma gelmesi ele alınıyor.

"Almanya Başbakanı Angela Merkel duygularını gösteremiyor, göstermek de istemiyor. Merkel'in hırsı, kendine olan güveni ve iktidar isteğini gösteren rakibi Sosyal Demokrat Parti’nin başbakan adayı Martin Schulz’un karşında ortaya koyabileceği pek bir şey bulunmuyor. Schulz duygularıyla hareket ederek Sosyal Demokrat Parti’de canlılık yaratıp kendi tabanının yanı sıra partisinin kaybettiği seçmenleri de harekete geçiriyor. Buna karşılık Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) partisinin lideri Angela Merkel, partisini harekete geçirmekte ve siyasi açıdan yeni bir döneme girileceğini işaret etmekte bile gözle görünür bir şekilde zorlanıyor. Hristiyan Demokrat Birlik ve Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) partilerinin önde gelen isimlerinin Merkel’e çağrıda bulunarak başbakanın savunma pozisyonundan çıkmasını istemeleri şaşırtıcı değil. Eğer Merkel, kişisel boyutta rakibinin karşısında duramayacaksa, en azından içerik açısından bir şey sunmalı, örneğin vergileri düşüreceğine ve vatandaşın sırtındaki yükü azaltacağına dair söz vermeli.”

Koblenz merkezli Rhein-Zeitung'da ise aynı konuya ilişkin şu satırlar dikkat çekiyor:

"Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partileri Sosyal Demokrat Parti'nin başbakan adayı Martin Schulz’a karşı nasıl bir strateji izleyeceğini henüz bilmiyor. Parti yönetiminin bir bölümü daha saldırgan bir tutum izlenmesini talep ederken, Hristiyan Demokrat Birlik partisinin lideri ve Başbakan Merkel rakibine karşı varolan stratejiyi değiştirmeyi istemiyor. Ancak bu tutum Sosyal Demokrat Parti’nin başbakan adayı Schulz’da pek işlemeyecek. Zira Schulz, bilinen etkili sözlerin ötesinde vatandaşlara ulaşmayı başarıyor. Bu durumda kuşkusuz Hristiyan Birlik partilerinin karşı stratejiye ihtiyacı var. Siyasilerin konuşmalarına sahne olan (1 Mart'taki) Kül Çarşambası bu stratejiyi başlatmak ve devam ettirmek için iyi bir tarih olacak.”

Regensburg'da yayımlanan Mittelbayerische Zeitung'daki yorumda pazar akşamı yapılan Oscar Ödül Töreni konu ediliyor.

"Hayal fabrikası uyanıyor, Hollywood pembe gözlüğünü çıkartıyor. Oscar ödül töreni, Meryl Streep’in Altın Küre ödül töreninde yaptığı konuşma gibi hareretli siyasi sözlere sahne olmadı, ama Başkan Donald Trump iğnelendi, Başkan'la alay edildi. Satıcı (The Salesman) filmiyle en iyi yabancı film Oscar’ını kazanan İranlı yönetmen Ashgar Farhadi, Trump’ın dünya görüşünü etkin bir şekilde protesto eden isim oldu. Ödül törenine katılmayan Farhadi, bazı Müslüman ülkelerin vatandaşlarına yönelik giriş yasağına ilişkin olarak şu mesajı verdi: Kim dünyayı biz ve düşmanlarımız diye kategorilere ayırırsa, sadece korku yaratır.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Jülide Danışman