1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

SZ: Netanyahu'ya göre oy için her yol mübah

12 Eylül 2019

Alman basınında, İsrail Başbakanı Netanyahu’nun ilhak vaadiyle ilgili yorumların ve Türkiye-AB mülteci anlaşmasının başarısız olduğuna dair değerlendirmeler öne çıkıyor.

https://p.dw.com/p/3PRnS
Neuwahlen in Israel nach Scheitern der Koalitionsverhandlungen
Benyamin NetanyahuFotoğraf: Reuters/R. Zvulun

Süddeutsche Zeitung'da yer alan yorumda, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'nun Batı Şeria'daki Ürdün Vadisi ile Ölü Deniz'in kuzeyini ilhak etme vaadi mercek altına alınıyor:

"Siyaseten hayatta kalmanın ustası Netanyahu'ya göre oy için her yol mübah. Anketlere göre Netanyahu’nun şansı Avigdor Lieberman’ın aşırı milliyetçi partisiyle koalisyon kurmadığı sürece düşük. Bu nedenle Netanyahu artık bir sağ koalisyon için değil, daha ziyade öncelikle kendisi için mücadele ediyor. Eğer Likud sandıktan birinci çıkarsa, hükümeti Benny Gantz ile de kurabilir. Yalnızca o zaman dokunulmazlık yasası çıkararak kendisi için tehlike arz eden üç yolsuzluk suçlamasına karşı kendisini koruyabilir. Bu, Netanyahu'nun son seçimi. Belli ki kendisi, iktidarı elinde tutmak için her şeyi yapmaya hazır."

Rheinpfalz gazetesindeki yorumda ise Netanyahu'ya verilen uluslararası tepkilerin "basmakalıp" olduğu yorumu yapılıyor:

"Netanyahu eğer parlamento seçiminden bu kadar kısa süre önce 'büyük İsrail' fantazisini yeniden dile getirebiliyorsa, çeşitli kesimlerden çok sayıda seçmenin desteğini alacağından da emin olmalı. Ancak Netanyahu şimdi yerleşimciler nezdinde mücadele etmek zorunda: Eğer bu kişiler önceden sadık Likud seçmeni idiyse, şimdiki seçimde oy mühürlerini diğer sağ partilere basacaklar. Likud'un gücü gelecek hükümeti tek başına kurmaya yetmeyeceği için Netanyahu onları geri kazanmak istiyor. Netanyahu'nun sözlerine verilen uluslararası tepkiler de şaşırtıcı değil. Hepsi basmakalıp. Çünkü Avrupa Birliği de Almanya da Netanyahu döneminde, Filistinlilerin kendilerine ait devleti olma hakkının gözetilmesi için, aynı uyarıları sürekli tekrarlamak dışında ne yaptı? Hayır, iki devletli çözüm, bir arzuyu ifade etmekten ibaret boş laf."

Westfalen Blatt'ta yer alan "Başarısız olundu" başlıklı yorumda, Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında imzalanan mülteci anlaşmasının "planlandığı gibi gitmediği" yorumunda bulunularak diğer AB ülkeleri eleştiriliyor:

"Yunanistan'ın omuzlarında aşırı yük vardı. Avrupa uzun zamandır başka bir iltica rotasına odaklanıp İtalya'yla kavga ederken, para sıkıntısı çeken ve kendini ilgilendiren yeterince sorunu olan Yunanistan’ın adalarında zor bir insani kriz patlak verdi. Sorunları Atina ve Ankara'ya iteleyerek kendini soyutlama çabası, başarısız olmaya mahkumdur. Yardımlar ise yalnızca dayanışma mevcut olduğu sürece sonuç verebilir. Bu cemiyete her kim dahilse, dayanışmadan kaçınmamalıdır."

Mitteldeutsche Zeitung'daki yorumda ise yeni Avrupa Komisyonu'nun Yunanistan’daki duruma odaklanması gerektiği vurgulanıyor:

"Bu böyle devam edemez: Atina, Avrupa Birliği'nin, gelen göçmenlere nasıl insani bir biçimde muamale edileceğine ilişkin tüm sözlerini ihlal ediyor. Durum, ne mülteciler ne Yunanlılar ne de Avrupa için katlanılabilir gibi değil. Bu çerçevede AB Göç Komiseri'nin alay eder gibi bir hali var. Kendisi uzun süredir istikrarlı biçimde düşen mülteci sayısından bahsediyor ve bunu yaparken Yunan adalarında yaşanan dramı basbayağı görmezden geliyor. Bu, AB için onur kırıcı. Yani Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen'ın bir sorunu daha var. Zira sorumluluk sahibi bir Avrupa Birliği'ne dair umut dolu vaatlerinin Midilli ve diğer Yunan adalarında da yerine getirilmesi gerekiyor."

BÜ,GA

© Deutsche Welle Türkçe