1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Türkiye AB için Kıbrıs sorununu çözecek

Deutsche Welle28 Temmuz 2005

Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan dün İngiltere Başbakanı Tony Blair'le görüştü. Gündemdeki konular terörle mücadele ile Türkiye'nin AB üyeliğiydi. Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü’nden Türkiye ve Avrupa Birliği uzmanı Fadi Hakura, Türkiye’nin üyelik müzakere süreci ve Kıbrıs’ın tanınması konularını DW’ye değerlendirdi.

https://p.dw.com/p/AagH
Türk tarafı ek porotokolü imzaladıktan sonra Güney Kıbrıs'ı tanımadığını belirten bir deklerasyon yayınlamayı planlıyor
Türk tarafı ek porotokolü imzaladıktan sonra Güney Kıbrıs'ı tanımadığını belirten bir deklerasyon yayınlamayı planlıyorFotoğraf: AP

Erdoğan-Blair görüşmesinden sonra iki taraf da Türkiye’nin 1 Mayıs 2004’te birliğe dahil olan 10 yeni Avrupa Birliği üyesini kapsayacak Gümrük Birliği ek protokolünü imzalamasının, devletlerarası hukuka göre Kıbrıs’ı tanıması anlamına gelmediğini belirtti. Londra’daki Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü’nden Türkiye ve Avrupa Birliği uzmanı Fadi Hakura ek protokol hakkında şöyle konuştu:

“Gümrük Birliği’nin 10 yeni Avrupa Birliği üyesini de kapsayacak şekilde genişletilmesi Türkiye için çok önemli bir konu. Türk hükümeti bu protokolü imzaladıktan sonra bir deklerasyon yayınlayarak bunun, Güney Kıbrıs’ı tanıma anlamına gelmediğini açıklayacak. Güney Kıbrıs Cumhurbaşkanı Türkiye’nin ek protokolü imzalaması gerektiğini söyledi, Türkiye’nin Güney Kıbrıs’ı tanıması gerektiğini dile getirmedi. Yunanistan ve Türkiye arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesi, müzakere sürecindeki şartlardan biri. Ancak müzakereler 10-15 yıl sürecek ve bu süre zarfında Türkiye ve Kıbrıs arasındaki sorun da çözümlenecek. ”

Rum tarafı bastırıyor

Salı günü İngiltere Başbakanı Blair ile görüşen Güney Kıbrıs Cumhurbaşkanı Tassos Papadopoulos, Türkiye’nin Güney Kıbrıs’ı tanımadan birliğe üye olmasının düşünülemeyeceğini söyledi. 3 Ekim’de müzakerelerin başlamasının şartlarından biri de Türkiye’nin Ankara Protokolünü imzalaması.

Blair Erdoğan görüşmesinde gündem maddelerinin bir diğeri de teröre karşı mücadelede işbirliğinin güçlendirilmesiydi. İngiltere Başbakanı şöyle konuştu:

“Öncelikle terörizmle mücadelede işbirliğini nasıl geliştirebileceğimizin yollarını aramalıyız. Eylül ayındaki Birleşmiş Milletler milenyum zirvesinden bu konuda güçlü bir insiyatif çıkacağını umuyorum. İkinci olarak İslam'ın adını lekeleyen bir tutam aşırı görüşlüyle mücadele edip, islamın gerçek yüzünü desteklemenin yollarını aramalıyız.”

Türkiye'ye sıkı takip

3 Ekim’de müzakerelerin başlaması planlanıyor, ancak diğer taraftan Türkiye’deki insan hakları ihlalleri bazı çevrelerde hala endişe yaratıyor. Geçtiğimiz Salı günü Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Türk polisini 1995 yılındaki bir gösteride gereksiz güç kullanıp ateş açarak 17 kişinin ölümüne sebebiyet vermekten suçlu buldu. Hakura Türkiye’nin yaptığı reformlar sayesinde durumun iyiye gittiğini savunuyor:

“Türkiye geçtiğimiz dört sene boyunca Avrupa Birliği standardlarıyla uyum sağlamak için insan hakları ve politik alanda birçok anayasal reform yaptı. Uygulama zaman alıyor ancak hangi ülke olursa olsun bu zor bir durum. Türkiye bu reformları uygulamaya koyarak büyük gelişme gösteriyor.”