1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Türkiye alarmda

15 Temmuz 2016

Atatürk Havalimanı saldırısı sonrasında Türkiye'de en üst seviyeye çıkarılan güvenlik önlemleri Nice saldırısının ardından daha da yoğunlaştırıldı. Peki rutin önlemler ne kadar etkili?

https://p.dw.com/p/1JPRq
Fotoğraf: Reuters

Ekim 2015'te Ankara'daki Gar saldırısı ve 26 Haziran’daki Atatürk Havalimanı saldırıları sonrasında Türkiye'de artırılan güvenlik önlemleri, Fransa'daki son terör olayının ardından daha da yoğunlaştırıldı. Ankara ve İstanbul’u yeniden alarma geçiren ilk gelişme, Fransa’nın 14 Temmuz’dan bir gün önce İstanbul ve Ankara’daki diplomatik misyonlarını güvenlik nedeniyle kapatması oldu. Türkiye'deki milli gün kutlamalarını iptal eden Fransa’nın 14 Temmuz günü Nice’de saldırıya uğraması, Türkiye’de güvenlik konusunun yeniden değerlendirilmesini gündeme getirdi.

İçişleri Bakanlığı, Ankara’da büyükelçiliklerin bulunduğu bölgeye bariyerler koydu. İstanbul’da da metro istasyonlarının önündeki güvenlik önlemleri daha da artırıldı. Ankara’da Fransa Büyükelçiliği’ne giden ve Almanya, ABD, İtalya gibi ülkelerin büyükelçiliklerinin bulunduğu bölgede ‘kontrollü trafik’ işlemleri yürütülüyor. Elçilik binalarındaki koruma önlemleri en üst düzeye çıkarılmış durumda. Zorunlu durumlar dışında elçilik binalarına dışarıdan kimse alınmıyor. Ankara’nın en yoğun kullanılan cadde ve sokaklarına emniyet güçlerince bariyerler yerleştiriliyor.

Atatürk Havalimanı'nda düzenlenen intihar saldırılarında 45 kişi yaşamını yitirmişti.
Atatürk Havalimanı'nda düzenlenen intihar saldırılarında 45 kişi yaşamını yitirmişti.Fotoğraf: Reuters/M. Sezer

Kontrol işlemleri daha da yoğunlaşacak

Polisler, Ankara ve İstanbul başta olmak üzere tüm şehir-giriş çıkış noktalarındaki araçları tek tek arayıp, kimlik kontrolü yapıyor. Kimlik kontrolleri şehir içinde de sıklaştırılmış durumda. Özellikle havalimanları, tren ve otobüs garları, metro istasyonları, dolmuş durakları ile taksilere yönelik arama-kontrol işlemlerinin önümüzdeki günlerde daha da sıklaştırılacağını belirten emniyet yetkilileri, emniyet birimlerinin ‘olağanüstü çalışma sistemi' içinde olduğuna dikkat çekiyor. Ankara'da devletin zirvesinin ülke genelinde yeni güvenlik önlemleri için önümüzdeki süreçte yeni toplantılar yapması bekleniyor.

“Rutin güvenlik önlemleri yetmez”

Peki Türkiye’nin olası saldırılara karşı güvenlik alarmı içinde olması, önlemlerin her geçen gün artırılması güvenliğin sağlanmasında ne kadar yeterli oluyor? DW’nin sorusunu yanıtlayan terör uzmanı Nihat Ali Özcan “Rutin güvenlik önlemlerini istediğiniz kadar artırabilirsiniz ancak bu önlemlerin yeterli olmayacağı görülmelidir. Siz, rutin güvenlik önlemlerini artırarak sadece kamuoyuna moral verebilirsiniz. Daha da öteye geçemezsiniz” diyor. Özcan, ‘Türkiye’nin kapsamlı bir terörle mücadele, özellikle IŞİD’le mücadele stratejisine ihtiyacı olduğu’ mesajını verirken, Türkiye’nin Fransa başta olmak üzere güvenlik açısından Avrupa ülkelerinden daha büyük risk içinde olduğuna dikkat çekiyor. Özcan, bu durumu şöyle açıklıyor:

“Türkiye için en büyük risk IŞİD dalgasının PKK terörü ile üst üste oturması. Sadece Suriye ve Irak’la sınırdaş olmaktan öte, Türkiye’nin Avrupa’nın kapısı ve Kafkaslar’ın sınırdaşı olması bile IŞİD için büyük çekicilik yaratıyor. Irak ve Suriye’de devletler çöktü, kurumlar yok ve öncelikleri de farklı. IŞİD’in her türlü hedefe saldırması da Türkiye’nin işini zorlaştırıyor, Türkiye için ciddi bir koruma zafiyeti yaratıyor. IŞİD’le birlikte yükselen terör dalgasının analizini daha bir sürü açıdan yapabiliriz ancak Türkiye’de büyük bir eksiklik var. Bireyler, toplum ve devlet kurumlarının eksiği bu. Terörle mücadelede yeni argümanlar üretilemiyor ve psikolojik hazırlık yapılmıyor. Yani büyük bir hazırlıksızlık var."

Nihat Ali Özcan
Nihat Ali ÖzcanFotoğraf: DW

"Stratejik plan geliştirilmeli"

Türkiye’nin stratejik planı olmadığına vurgu yapan Nihat Ali Özcan, "Bir an önce terörle mücadelede yeni bir stratejik plan geliştirilmeli. Çünkü Fransa’daki saldırı dahil tüm gelişmeler Türkiye’nin üzerindeki terör baskısının artacağını gösteriyor. Rutin güvenlik önlemleri tamam ancak stratejik planınız olmazsa yarı yolda kalma ihtimaliniz, daha çok kayıp verme riskiniz artar. Bu yüzden Türkiye’ye dair kaygılar artarken, hazırlıkların da planların da zaman kaybetmeden yapılması gerekir” diyor.

Nihat Ali Özcan, Türkiye’de bugün daha 26 Haziran’da Atatürk Havalimanı’nda gerçekleşen saldırının bile yeterince konuşulmadığından, tartışılmadığından yakınırken, güvenlik birimlerinin en küçük bir zafiyetinin onlarca insanın hayatına mal olabileceğine dikkat çekiyor. Özcan, “Üst üste gerçekleşen saldırılar bize gösterdi ki, daha planlı, programlı hareket etmeye ihtiyaç var. Ele geçen her istihbaratın üzerinde dikkatlice durulmalı. Güvenlik önlemleri yoğunlaştırılırken vatandaşın da bu önlemlerden yana tavır geliştirmesi sağlanabilmeli, vatandaşla iletişim kurulmalı. Neyin, neden yapıldığı herkese iyi anlatılmalı ve yeniden söylemek zorundayız ki, üst düzeyde çok daha stratejik planlar geliştirilmeli ve terörle mücadelede rutin taktiklerin ötesine geçilmeli” şeklinde konuşuyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Hilal Köylü / Ankara