1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Türkiye ile anlaşma çöküyor mu?

11 Mayıs 2016

Brüksel ve Ankara arasındaki vize muafiyetiyle ilgili restleşme mülteci anlaşmasını tehlikeye atıyor. Avrupalı politikacılar da Türkiye'ye alternatifi tartışıyor. Brüksel'den Christoph Hasselbach'ın haberi.

https://p.dw.com/p/1IlWv
Fotoğraf: picture alliance/abaca/AA

Avrupa Birliği ve Türkiye arasında geçen hafta tansiyonu yükselten gelişmeler yaşandı. Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun geçen hafta istifa etmesi Avrupa'da endişe yaratan gelişmelerden biriydi. Brüksel'le müzakereleri sürdüren Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a kıyasla daha Avrupa yanlısı bir isim olarak algılanıyordu. Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Bürosu Şefi Erdem Gül'ün 5 yıl hapis cezasına çarptırılması da huzursuzluğa yol açtı.

Erdoğan'ın Terörle Mücadele Yasası'nı değiştirmeyeceklerini ve herkesin kendi yoluna gitmesi gerektiği şeklindeki açıklaması ise Avrupa Parlamentosu açısından bardağı taşıran bir gelişme oldu. Erdoğan ayrıca vize muafiyeti sağlanmazsa mültecilerin Avrupa'ya gidişinin engellenmeyeceğini de vurguladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ErdoğanFotoğraf: Reuters/U. Bektas

AP bloke ediyor

Gerginliği artıran bu gelişmelerin ardından Avrupa Parlamentosu'nun konuyla ilgili Sivil Özgürlükler ve Adalet Komisyonu da rest çekti ve 72 kriterin tamamı yerine getirilinceye kadar vize liberalizasyonunu gündemine almayacağını açıkladı.

Avrupa Parlamentosu Liberaller Grubu Başkanı Guy Verhofstadt, "Buna Terörle Mücadele Yasası da dahil" diyerek komisyonun sert tutumunu dile getirdi. Sosyalistler Grup Başkanı Gianni Pittella, Erdoğan'ın tehditlerine ve baskı kurma girişimlerine boyun eğmeyeceklerini ifade ederken Yeşiller Grubu Başkan Yardımcısı Philippe Lambert de Türk vatandaşlarına vize muafiyeti sağlanması konusunda şüpheleri olduğunu dile getirdi. Lambert, her iki tarafın sert tutumunu sürdürmesi halinde mülteci anlaşmasının da başarısızlıkla sonuçlanabileceğini vurguladı.

Başından beri eleştiri var

Türkiye ile yapılan mülteci anlaşmasına en başından beri soldan sağa birçok Avrupalı politikacılardan eleştiri geliyor. Sol görüşlü politikacılar Türkiye'deki insan hakları ihlallerini gerekçe göstererek anlaşmaya karşı çıkıyor. Sağcı Avrupalı politikacılar ise Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye bağımlı hale gelmesinden şikayetçi.

Avrupalı politikacılar bu yüzden Türkiye ile yapılan anlaşmaya alternatifler arıyor. AB'nin kendi sorumluluğunu üstlenmesi gerektiğini savunan Belçikalı liberal politikacı Verhofstadt'a göre Türkiye ile yapılan mülteci anlaşması yerine Avrupalılar haziran sonunda kendi sınır korumasını oluşturmalı. Verhofstadt, bunun tek çözüm olduğunu savundu.

Alman Federal Meclisi'nin Hristiyan Demokrat milletvekili Karl-Georg Wellmann de somut öneriler dile getirdi. Wellmann, Bild gazetesine yaptığı açıklamada, mültecilerin Türkiye'ye gönderilmeleri yerine Yunan adalarında tutulmalarını ve başvurusu reddedilenlerin doğrudan geldikleri ülkelere gönderilmeleri önerdi.

Griechenland Flüchtlinge im Flüchtlingslager Moria Lesbos
Fotoğraf: Reuters/G. Moutafis

Ortak çıkarlar

Brüksel'deki Avrupa Politikaları Merkezi adlı düşünce kuruluşundan Janis Emmanouilidis, alternatif arayışlarına temkinli yaklaşıyor. Türkiye'den Yunan adalarına yüksek sayılarda mültecilerin gelmeye devam etmesi durumunda bu önerinin hayata geçirilebileceğini düşünmüyor. Emmanouilidis, Deutsche Welle'ye yaptığı değerlendirmede, "Geçen yılki ya da bu yılın başındaki sayılarda mültecinin gelmesi durumunda Yunan adalarının Avrupa'nın toplama kampları olabileceğini pek düşünemiyorum" diye konuştu. Emmanouilidis, bundan ne Yunanların ne de diğer Avrupalıların çıkarı olacağını ifade etti.

Janis Emmanouilidis, Türk hükümetine ve anlaşmaya yönelik tüm eleştirilere rağmen tarafların anlaşmadan geri adım atmayacakları kanısında. Emmanouilidis, "Durum zor. Ancak bir uzlaşma Erdoğan'ın da çıkarına. Bu Avrupa tarafı için de geçerli" dedi. Avrupa politikaları uzmanı Emmanouilidis, Türkiye ile mülteci anlaşmasının sona ermesi durumunda vize tartışmalarının da sonu anlamına geleceğine işaret etti.

© Deutsche Welle Türkçe

Christoph Hasselbach/ Brüksel