1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Türkiye Kadın Meclisi toplandı

11 Mart 2018

Kadınların kıyafetleri nedeniyle şiddete ve tacize maruz kalmalarına tepki olarak doğan Kadın Meclisleri hareketi, Türkiye’nin dört bir yanından gelen aktivistlerle ilk kez İstanbul'da toplandı.

https://p.dw.com/p/2u7i0
Fotoğraf: DW/K.Akyol

Üniversite öğrencisi Betül Engez, henüz birkaç aydır İstanbul’daki Kadın Meclisleri toplantılarına katılıyor. Türkiye'nin hemen her yerindeki Kadın Meclislerinden temsilcileri İstanbul’da ilk kez bir araya getiren “Türkiye Kadın Meclisi” toplantısı öncesinde ise heyecanlı olduğunu söylüyordu. “İnsanların fikirlerini görmek istiyoruz. 500 kişi bir anda konuşunca, hepsi fikir üretince ortaya bambaşka fikirler çıkabilir” diyor 21 yaşındaki ekonomi öğrencisi.

Türkiye Kadın Meclisi, Maltepe’deki 500 kişilik bir salonda toplandı. İstanbul’un 19 ilçesinden ve Türkiye'nin 25 kentinden Kadın Meclisleri üyeleri salonu doldurdu. Hemen her yaştan, sosyal, ekonomik ve siyasi görüşten kadın salonda tek ses hâlinde sloganlar attı: “Asla yalnız yürümeyeceksin”, “Dünya yerinden oynar kadınlar birlik olsa”.

Betül Engez
Betül EngezFotoğraf: DW/K. Akyol

Gündemde iki madde vardı. İlki, kadın ve çocuklara yönelik saldırılar karşısında ne yapılması gerektiğiydi. İkincisi ise "Meclis’in hedefi ne olmalı ve 81 ilde nasıl örgütlenmeli?” sorularına aranacak yanıttı.

Çoğu birbirini ilk kez bu salonda gören kadınlar, tek tek söz alıp önerilerini dile getirdi. Pek çok kadının sözü coşkulu alkışlarla, sloganlarla kesildi. Meclis'in en önemli özelliklerinden biri, tüm kadınların siyasi kimliklerini dışarıda bırakarak bu salonda toplanmış olmasıydı.

Engez’in bu toplantıdan beklentisi büyük. "Hâli hazırda, bitmek bilmeyen cinayetler, istismar ve şiddet var ortada. Bu yılki sloganımız ‘Kadınlar durmayacak', tam hedefimize göre bir slogan bence. Zincirlerimizi kırıp, kötü talihimizden kendimizi ve çocukları kurtararak, gücümüzün farkına varmalıyız diye düşünüyorum” diyor.

Tagung der Kadın Meclisi in Istanbul von 11.03.2018
Fotoğraf: DW/K.Akyol

Eminönü'ndeki tacizle başladı

Türkiye Kadın Meclisi, tamamen sokaktan doğmuş bir hareket. Kurucularından Dilber Sünnetçioğlu, geçen yaz Eminönü’nde kıyafeti nedeniyle tacize uğrayan bir kadınla gösterdikleri dayanışmanın ardından hareketin başladığını anlatıyor.

Ardından Kadıköy’de binlerce kadının katılımıyla yaptıkları yürüyüşün geldiğini, devamında Maçka Parkı’nda yapılan "Kıyafetime Karışma” eylemlerinin gerçekleştirildiğini hatırlatıyor. Buralarda bir araya gelen kadınlar, önce İstanbul’un çeşitli ilçelerinde, ardından İstanbul genelinde, şimdi de Türkiye çapında Kadın Meclisleri örgütlediler. Örgütlenme çalışmaları Türkiye’nin bütün kentlerinde sürüyor.

59 yaşındaki emekli Sünnetçioğlu, “Bütün kadınlar tek ses hâline geleceğiz. Meclis’in amacı o zaten. Hiçbir siyasi görüşe gerek kalmadan, hepimizin eşit söz hakkına sahip olduğu bir Meclis bu. Sadece ve sadece kadın ve çocukların yaşam hakkı için mücadele etmek buradaki amacımız. Toplumda farkındalık yaratacağız. Baskı yapacağız, karşı geleceğiz, itiraz edeceğiz, kabul etmeyeceğiz, izin vermeyeceğiz” diyor.

Tagung der Kadın Meclisi in Istanbul von 11.03.2018
Fotoğraf: DW/K.Akyol

"Haklarımız için savaşıyoruz

Kadın hakları aktivisti Sünnetçioğlu, son bir yıl içinde 417 kadının cinayet kurbanı olduğunu belirtiyor. Bu nedenle kadınların bir "savaş” içinde olduğunu söylüyor:

"Haklarımız için savaşıyoruz, istediğimizi giyebilmek için savaşıyoruz, istediğimiz saatte sokakta olabilmek için savaşıyoruz, eşit işe eşit ücret alabilmek için savaşıyoruz. Bütün kadınlar birlikte. Çünkü bakın birlikte olduğumuz zaman çok daha güçlü oluyoruz. Biliyorsunuz, utanç abidesi diyeyim, bir tecavüz yasası vardı, yani lafı bile çok çirkin, bu geri çekildi. Buradaki başarı tamamen kadınların başarısıdır.”

Dilber Sünnetçioğlu
Dilber SünnetçioğluFotoğraf: DW/K. Akyol

Sünnetçioğlu, Kadın Meclisleri hareketinin uzun soluklu olacağı görüşünde. “Çünkü kadınların buna ihtiyacı var” diyen Sünnetçioğlu, “Bakın, kadın cinayetleri bir tek 2011 yılında azaldı. Çünkü o sene kadın haklarının, İstanbul Sözleşmesi’nin, 6284 sayılı Kadınlar Şiddetten Koruma Yasası’nın konuşulduğu yıldı. Ve bugün, bu sene Şubat ayında, yalnızca 28 günde 47 kadın öldürüldü. Onun için bu mücadele uzun soluklu olacaktır.”

Sünnetçioğlu erkeklere de sesleniyor: "Öyle fetvalar veriliyor ki, onların da buna karşı susmamaları gerek. Bir adamın anasının dizinden tahrik olması ne demek? Kızına şehvetle sarılabilmesi, efendim kayınvalide gençse onunla tokalaşmaması, tahrik olması. Bu fetvalara karşı erkeklerin de bir şeyler yapması gerekir. Ne demek asansörde halvet olmak, yok ketçapla, yok çarşafla, yastıkla? Bunlar tahammül edilir sözler, davranışlar değil.”

Sünnetçioğlu kararlılıklarını ise şu sözlerle ifade ediyor: “Bütün kadınları topluyoruz. Bütün kadınlar örgütleniyor. Bir kişi değil, binlerce kadın ses çıkaracak, tek ses olacak. Onun için karşımızdakiler de ona göre davranacaklar.”

Kürşat Akyol / İstanbul

© Deutsche Welle Türkçe