1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

'Türkiye’de kaos var'

8 Ekim 2014

Kobani'deki gelişmeler üzerine Türkiye'de yaşanan protesto gösterileri, endişelere yol açtı. Uzmanlara göre, ülkede kaos ortamı söz konusu.

https://p.dw.com/p/1DS8m
Fotoğraf: Reuters/Stringer

IŞİD saldırılarıyla boğuşan Kobani’ye Türk hükümetinin yeterince yardım etmediği gerekçesiyle başta Güneydoğu’da olmak üzere tüm Türkiye’de başlayan protestolar, Türkiye’de iç barışın nasıl sağlanacağını da yeniden tartışmaya açtı. Deutsche Welle’ye konuşan uzmanlar, iki yıldır kesintisiz süren ve PKK’nın silah bırakmasını hedefleyen çözüm sürecinin, sokak çatışmalarına dönüşen protestolardan etkileneceğini belirtirken, “Durum çok tehlikeli. Hükümetin, daha etkin ve yumuşak söylemle halkın karşısına çıkması gerekir” görüşünü dile getiriyorlar.

ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Hüseyin Bağcı, bir gecede neredeyse tüm Türkiye’ye yayılan ve en az 16 kişinin ölümüyle sonuçlanan çatışmalar için “Kaçınılmazdı” değerlendirmesini yapıyor. Bağcı, çatışmaların ardından sokağa çıkma yasaklarının geldiğini hatırlatırken, Türkiye’deki mevcut durum için “Tam bir kakafoni var, huzur yok” yorumunu yapıyor. Tüm bu çatışmalara Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Benim için IŞİD ne ise PKK da o” söyleminin yol açtığını öne süren Bağcı, bu söylemin ardından HDP’nin ‘siyasi bir başkaldırının tetiğini çektiğini’ dile getiriyor. Gösterilerin daha da şiddetlenerek süreceği öngörüsünde bulunan Bağcı, “Çözüm sürecinin teknik olarak devam etmesi mümkün değil” diyor ve tespitini şöyle açıklıyor: “Klasik kuraldır. Taraflardan biri, müzakerelerin samimiyetine inanmaz ve çekilirse o süreç, biter. Böyle de olacak. Bugün, yarın hükümetten bir yetkili çözüm sürecinin bittiğini açıklayacaktır. Artık, müzakere edilecek bir şey kalmamıştır. “

Hükümet yetkililerinin söylemi

Hüseyin Bağcı, İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın “Yakıp yıkanlara misliyle karşılık verir” açıklamasını hatırlatırken, diğer hükümet yetkililerinin de böylesi bir söylem içinde olduğunu söylüyor ve bu söylemin “askeri ya da polisiye söylem” olarak adlandırılabileceğine dikkat çekiyor. “Bunlar şiddeti durduracak açıklamalar değil” diyen Bağcı, “Bu söyleme derhal son verilmeli. Hükümet, gerginlik politikalarına son vermeli. Sınırda da güvenlik önlemlerini artırmalı” diye konuşuyor.

Türkiye’yi ‘zor günler’in beklediği uyarısında da bulunan Bağcı, “Şimdi sorun, milliyetçi kesimlerin de sokağa çıkması olacak gibi. Türk bayrakları artık daha fazla görülecek sokaklarda. PKK bayraklarının alternatifi Türk bayrakları olacak. Ülkenin sakin olması HDP ve PKK yöneticilerinin insafına kalmış görünüyor” değerlendirmesini yapıyor.

“PKK Kobani'de başarısız oldu”

Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu uzmanlarından Mehmet Yegin ise daha çok Kobani’nin durumuna dikkat çekerek durumu değerlendiriyor. Yegin, Kobani’deki IŞİD saldırılarının PKK’nın bir bölgeyi koruyamadığını ortaya koyduğunu belirtirken, “Kobani mücadelesinin IŞİD’le mücadelede stratejik olarak Amerika’ya kazandıracağı bir şey yok. Durumun daha çok PKK ve Türkiye bağlamında değerlendirilmesi gerekiyor ki; PKK Kobani’yi korumakta başarısız olunca sorumluluğu Türkiye’nin üzerine atmaya çalıştı ve bugün yaşadığımız sokak çatışmaları görülmeye başlandı” diyor.

“Türkiye'de bir kaos ortamı var. Bu ortam, hem çözüm süreci hem de siyasi istikrar açısından önemli” diyen Yegin, kaosun hangi boyutlara ulaşacağını, bu noktada çözüm sürecinde yeni bir uzlaşma yakalanıp yakalanmayacağını zamanın göstereceğini söylüyor. Uzlaşma yakalanmasının çözüm sürecinin geleceği açısından önemli olduğunu anlatan Yegin, bu noktada hükümetin de barışçıl amaçlı gösteriler ile şiddet hedefli gösteriler konusunda çok dikkatli olması gerektiğinin altını çiziyor.

Esad konusunda fikir ayrılıkları

Yegin, “Barışçıl amaçlı göstericilere polisin tabii ki şiddet uygulaması kabul edilemez ancak şiddet hedefli gösterilere de polisin karşılık vermesi, onları geri püskürtmeye çalışması da evrensel ilkeler bağlamında değerlendirilmelidir” diyor.

Yegin, olası bir kara harekâtıyla ilgili de değerlendirmede bulunurken, “Anlaşılan o ki; kara harekâtı konusunda müzakereler bitmedi. Bitmediği için de bir türlü kara harekâtına geçilemiyor. Amerikan yönetimiyle Ankara arasında Esad rejimi konusunda da fikir ayrılığı olduğu belli. Amerika, hedefini IŞİD olarak ortaya koyuyor, Ankara ise Esad rejimini hedef gösteriyor. Bu ayrılıklar bitmeden, bir harekâttan söz etmemiz mümkün görünmüyor” yorumunu yapıyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Hilal Köylü