1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Türkiye'nin AB hedefine bomba gölgesi

21 Kasım 2003

İstanbul’daki saldırılar Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği tartışmalarını gündeme getirdi. Bunun nedeni saldırıların ardında, Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği için çaba gösteren AKP hükümetine gözdağı tahmininin yatması.

https://p.dw.com/p/AbV0
İstanbul'da düzenlenen saldırılar AB ülkelerinde korku yarattı.
İstanbul'da düzenlenen saldırılar AB ülkelerinde korku yarattı.Fotoğraf: European Communities, 1995-2002

Ajanslar

Avrupa Birliği Komisyonu İstanbul’daki saldırılarla Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği arasında bağlantı kurulması tartışmalarına farklı bir açıdan yaklaştı ve Türkiye’yi reform çabalarını sürdürmeye çağırdı. AB’nin genişlemeden sorumlu üyesi Günther Verheugen’ın sözcüsü Jean-Christoph Filori tarafından yapılan açıklamada, ”saldırıların Türkiye’deki reform sürecini etkilememesi” istendi. Filori, reformların devamının Türkiye’nin ve Avrupa Birliği’nin çıkarına olduğunu söyledi. Komisyon sözcüsü Türkiye ile ilgili takvime uyulacağını, gelecek yıl kasım ayında reform süreci ile ilgili raporun açıklanacağını ve üyelik müzakereleri için karar verileceğini hatırlattı.

Almanya Türkiye'nin üyeliğini destekliyor

İstanbul’daki saldırılar Avrupa ülkelerinde Türkiye’nin AB üyeliği tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Berlin hükümeti, Türkiye’nin üyeliğini ısrarla desteklediğini bildirdi. Hükümet sözcüsü Steg, üyelik perspektifinin, Türkiye’nin istikrarı ve demokratikleşmesi açısından önemli olduğunu söyledi. Muhalefet partilerinden politikacılar ise aksi görüşte. Hristiyan Birlik Partileri Meclis Grubu Başkan Yardımcısı Wolfgang Bosbach, son günlerde yaşananların Türkiye’nin üyeliğine karşı kuşkuları doğruladığını ve Avrupa’nın uyum sürecine zarar vereceğini söyledi ve şöyle konuştu:

”Benim için önemli olan Türkiye’nin verileridir ve onlar yakın zamanda üyeliğin mümkün olmadığını gösteriyor. Gelecek yılın mayıs ayında doğu ve güneydoğu Avrupa’dan on ülke daha birliğe katılacak, buna Türkiye’de eklenirse Avrupa Birliği yeni üyeleri entegre etmekte zorlanacaktır.”

Schily: 'Türkiye ile sıkı işbirliği yapılmalı'

Dün akşam bu konudaki tartışmalara bir televizyon programında katılan İçişleri Bakanı Otto Schily ise muhalefetin itirazlarını haksız buluyor. Almanya İçişleri Bakanı’na göre İstanbul’da olan bitene verilecek yanıt, Türkiye ile daha sıkı işbirliği yapmak olabilir. Schily, Ankara ile dürüst bir diyalog içinde olunması gerektiğini söyledi.

Koalisyon ortağı Yeşiller eş başkanlarından Angelika Beer de Bosbach’ın açıklamalarını 'kabul edilemez' olarak nitelendirdi ve İstanbul’daki saldırıları politik propaganda amacıyla kullandıklarını söyledi. Benzeri bir eleştiri Liberal Demokratlar'dan da geldi ve tartışmalarda İstanbul’daki saldırıların kullanılması eleştirildi.

Sosyal Demokrat Parti Meclis Grup Başkan Vekili Gernot Erler de Deutsche Welle'ye yaptığı açıklamada, Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği ile ilgili tartışmalarda kısa vadeli düşünülmemesini istedi. Birlik partilerinin dış politika sözcüsü Friedbert Pflüger Türkiye ile ilişkilerin candanlığından söz ederken, yine de AB üyeliğine karşı çıktı ve şöyle konuştu:

”El Kaide’nin Türkiye’yi seçmesinin nedeni, Türkiye’yi batının bir parçası olarak görmesi, çünkü Türkiye din ve devlet işlerini birbirinden ayıran laik bir islam anlayışına sahip. Bu Usame Bin Ladin’in totalitaer İslam Devleti anlayışının karşıtı bir model. Bu yüzden de Türkiye ile sıkı ve yürekten ilişkilerimiz var. Türkiye’nin dostuyuz. Her türlü desteği vermeliyiz, ama bu AB üyeliği anlamında olmayabilir.”

Berlin’deki hükümet ve muhalefet politikacıların ortak görüşü ise terörün İstanbul’daki saldırılar ile Avrupa’ya biraz daha yakınlaştığı.

Papandreu: 'Türkiye'nin yanındayız'

Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu'dan da Türkiye'nin AB üyeliğine destek geldi. Arnavutluk sınırındaki Kastoria kentini ziyaret eden Papandreu, Yunanistan'ın terör eylemlerine hedef olan Türkiye'nin AB yolunu desteklediğini söyledi. Türkiye'yi AB'nin de desteklemesi gerektiğini ifade eden Yunanistan Dışişleri Bakanı "Türkiye'nin güvenliği, AB yolunda ilerlemesi ve demokrasisi, tuhaf duyulsa bile milli menfaatimizedir" dedi.