1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Türkiye'nin itidal stratejisi

4 Mart 2014

Kırımlı Tatarlar, Rusya’nın eline koz vermemek için itidal stratejisi uyguluyor. Davutoğlu ile yapılan görüşmede de itidalin önemi vurgulandı ve krizin diplomatik düzlemde çözümü için çaba gösterilmesi kararlaştırıldı.

https://p.dw.com/p/1BKKq
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Ankara’daki toplantıya katılan Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Başkanı Tuncer Kalkay, Kırım Tatarlarının teyakkuz halinde olduğunu belirterek, Rusya’nın şiddete gerekçe gösterebileceği her türlü hareketten uzak durulmasının önemine işaret etti: “Öncelikli olarak tabii Kırım Tatarları ateşin içerisinde oldukları ve ortada bir hedef oldukları için bugünlerde Kırım Tatar Milli Meclisi yöneticilerinin de telkiniyle Kırımlı Tatar vatandaşlar dışarı çıkmıyor, özellikle toplu olarak gezmiyorlar, miting yapmıyorlar. Buradaki herhangi bir hareket, herhangi bir şiddet olayı biliyoruz ki Rusya'nın işine yarayacak… Kırım Tatarlarının çok itidalli olması lazım hele şu günlerde böyle bir kargaşaya kurban vermemesi gerektiğini düşünüyoruz. Bir kişinin bile elinin kanaması bizim için çok ciddi bir olay. O bakımdan şu anda Rusların işgaline karşı aktif bir direniş içerisinde bulunmuyorlar.”

Diplomatik çözüm arayışı

Türk Dışişleri Bakanlığı’nda yapılan toplantıda belirlenen ortak strateji ise itidali koruyup konuyu uluslararası arenada diplomatik yollardan çözmeye çalışmak. Kalkay da Ukrayna'nın toprak bütünlüğü ve egemenliğinin şu anki en önemli konu olduğunu belirtiyor: “Evet şu anda Kırım Tatarları çok büyük bir tehlike altındalar ama problem öncelikli olarak Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne ve egemenliğine kastetmiş bir saldırı var. Bununla birlikte uluslararası hukuk ayaklar altına alınıyor. Dolayısıyla bu problem sadece Kırımlı Tatarların problemi olmadığı gibi biz sadece Türkiye’nin problemi olmadığı yönünde de fikir birliğine vardık. Bu konuda bütün uluslararası demokratik güçlerin daha süratli bir şekilde harekete geçirilmesi için Türkiye devletinden beklentilerimizi bildirdik. Onlar da bize aynı şekilde dünya kamuoyunu bu şekilde bilgilendirmemizi demokrasi çerçevesi içerisinde taşkınlık yapmadan hareketlerimizi devam ettirmemiz gerektiğini söylediler.”

Ahmet Davutoglu
Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet DavutoğluFotoğraf: picture-alliance/dpa

Kırım içindeki ve diasporadaki Kırımlı Tatarlar Rus işgaline karşı çeşitli demokratik ve barışçı eylemlerle seslerini duyurmaya çalışıyor. Kalkay, mevcut Kırım parlamentosunun da, önümüzdeki günlerde düzenlenmesi planlanan referandumun da meşruiyeti bulunmadığını, Kırım ile ilgili konuların önce Ukrayna hükümeti ve parlamentosunun onayını alması gerektiğini vurguluyor.

'Bu yangın Avrupa'yı da etkiler'

Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Genel Başkanı Kalkay, mevcut durumun uluslararası bir sorun olduğunu ve uluslararası düzlemde çözülmesi gerektiğine dikkat çekerek, Ukrayna’nın toprak bütünlüğü ve egemenliğine yönelik tehdide sessiz kalınması durumunda, aynı tehlikenin yarın diğer Avrupa ülkelerine de yansıyabileceği uyarısında bulundu.

Kalkay şöyle konuştu: "Bu coğrafayadaki bir savaşta herkes de müdahale eder. Böyle bir savaşı herhalde Rusya da istemiyordur. Ancak görünen o ki Rusya biraz uluslararası tepkiyi ölçmek ister gibi bir algı var. Sanki bir şey denmezse biraz daha ileri gidilecek. Görünen o ki dünya buna sessiz kalmayacak. Özellikle bu durumdan ağzı yanan devletler milletler şu an belki çok daha fazla çaba gösteriyorlar. Belki bazı ülkeler kendilerini bu durumdan daha uzak hissedebilirler. Kast ettiğim Avrupa ülkeleri. Ama böyle bir yangın onları da mutlaka etkileyecektir."

Kalkay, Kırım Türklerinin yaşanan gelişmeler karşısında izleyecekleri rotayı şöyle açıklıyor: “Kırım'da bugün sokaklara çıkmamamızın tek bir gerekçesi var böyle bir provokasyona gelmemek ve oluşabilecek istenmeyen bir ortamda kan dökülmesini engellemek. Kırım Tatarları bugün meydanlarda yoksa korktukları için değil, tamamen böyle bir provokasyona gelmemek için. Zaten onlar çok büyük acılar yaşadılar, bu vatanlarını da öyle kolayca kaybetmeyeceklerdir.”

©Deutsche Welle Türkçe

Haber: Beklan Kulaksızoğlu

Editör: Başak Özay