1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Türkiye’ye reform eleştirisi

Kayhan Karaca / Strasbourg4 Eylül 2006

Avrupa Parlamentosu’nun yıllık olağan Türkiye raporu, AP’nin dışişleri komisyonunda oylamaya sunuluyor. “Demokrasi ve hukuk devleti”, “bireysel haklar ve azınlıkların korunması”, “Güneydoğu” ve “Bölgesel ve Dış İlişkiler” başlıklarına yer verilen raporda, reform sürecinin yavaşladığı belirtiliyor...

https://p.dw.com/p/AZij
AP'nin raporunda, Türkiye'de reformların yavaşladığı uyarısı yapılıyor
AP'nin raporunda, Türkiye'de reformların yavaşladığı uyarısı yapılıyorFotoğraf: AP

Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye raportörü, Hollandalı Hristiyan Demokrat parlamenter Camiel Eurlings tarafından hazırlanan taslak raporda, olarak Türkiye’deki reform sürecinin yavaşladığı mesajı veriliyor. Raporda, “demokrasi ve hukuk devleti”, “bireysel haklar ve azınlıkların korunması”, “Güneydoğu” ve “Bölgesel ve Dış İlişkiler” olmak üzere dört temel başlık altında Türkiye - Avrupa Birliği ilişkilerinin politik boyutuna değiniliyor.

Reform sürecinin yavaşlamasına gerekçe olarak ifade ve din özgürlüğü, azınlık hakları, sivil - asker ilişkisi, yeni yasaların pratikteki uygulanışı, kadın hakları, sendikal haklar, kültürel haklar ve yargının bağımsızlığı alanlarında yeterli ilerleme sağlanamamış olması gösteriliyor.

Özellikle Müslüman olmayan dini azınlıkların hakları konusunda ısrarıyla bilinen Avrupa Parlamentosu, geçen yıllardaki raporlarında olduğu gibi, azınlık vakıflarının tüzel kişilikleri, din adamı eğitebilmeleri, okulları, yönetimleri, mülk edinebilmeleri ve el konulan mülkleri konusunda Ankara’dan reform talep ediyor. Bu çerçevede Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılması, Patrikhane’ye ekümenik statü verilmesi ve Aleviler’in korunup tanınması isteniyor.

TCK, PKK ve Ermeni sorunu

Raporda, Türk Ceza Kanunu’nun keyfi yoruma açık olduğu söylenen bazı maddelerinin iptali ya da değişikliği de istenirken, terörle mücadele yasasının temel ve bireysel özgürlüklere aykırı kullanılmaması beklentisi dile getiriliyor. Şemdinli olaylarına da yer verilen raporda, Türk silahlı kuvvetlerinin Türk toplumunda oynadığı rolün endişe verici olduğu not edilmekte.

Raporda, PKK terörü de kınanıyor, terörle mücadelede Türkiye’yle dayanışma içinde olunduğu dile getiriliyor, ancak Ankara, politik diyalog yoluyla Kürt sorununa demokratik çözüm bulmaya çağrılıyor.

Raporda, Ermenistan’la ilişkilere de yer veriliyor: Ankara’ya Erivan’la diplomatik ilişki kurması ve kara sınırını açması çağrısı yapılıyor. 1987 yılında alınmış bir Ermeni soykırımı kararı olan Avrupa Parlamentosu’nun son taslak raporunda soykırım sözcüğü kullanılmıyor. Ancak bu gece yapılacak oylamada, rapora Ermeni soykırımının tanınmasının Kopenhag kriterlerinin bir parçası olmadığı, fakat üyelik yolundaki Türkiye’nin geçmişiyle yüzleşmesi gerektiği ifadelerini taşıyan bir maddenin eklenmesi bekleniyor.

Kıbrıs ve Atina ile ilişkiler

Raporda, Kıbrıs konusuna da değiniliyor. Ankara’nın Kıbrıs Rum bandıralı gemi ve uçaklara limanlarını açmamasının Gümrük Birliği anlaşmasının ihlal edilmesi anlamına geldiği ve bu durumun müzakere sürecine olumsuz yansıyacağı, hatta durdurabileceği belirtiliyor. Ancak raporda, bu konuda Avrupa Birliği Komisyonu’na somut bir çağrıda bulunulmuyor.

Parlamentodaki Yunan parlamenterlerin girişimiyle büyük olasılıkla bu geceki oylamada rapora, Ankara’ya Atina ile ilişkilerini düzeltmesi çağrısı da yapılacak. Bu konuda hazırlanan bir değişiklik önergesinde Ankara’dan FIR hattı kurallarına uyması ve Atina’nın hava sahasını ihlal etmemesi istenecek.

Genel kurulda da oylanacak

Rapor bu gece dışişleri komisyonunda oylandıktan sonra Eylül ayının son haftasında Strasbourg’da parlamentonun genel kurulunda oylamaya sunulacak. Parlamento raporunda yer alan talep ve beklentilerin tamamının Avrupa Birliği Komisyonu’nun Ekim’de açıklayacağı ilerleme raporunda da yer alması bekleniyor.