1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Türkmenistan'a mali yardımlar donduruldu

Christiane Hoffman26 Temmuz 2004

Avrupa Kalkınma Bankası Türkmenistan’a yaptığı mali yardımları dondurma kararına gerekçe olarak Devlet Başkanı Saparmurat Niyazov’un diktatör politikalarını gösterdi. Niyazov ülkede yapılması istenen reformları yaşama geçirmeye yanaşmıyor, ülkeye yapılan yardımların nereye harcanacağına da tek başına karar veriyor.

https://p.dw.com/p/AbCD
Ülkeye yapılan yardımlar doğrudan Niyazov'un hesabına gidiyor.
Ülkeye yapılan yardımlar doğrudan Niyazov'un hesabına gidiyor.Fotoğraf: AP

Avrupa Kalkınma Bankası ülkeye ekonomik yardımların durdurulduğu kararını Türkmenistan Devlet Başkanı Saparmurat Niyazov’a yazılı olarak bildirdi. Avrupa Kalkınma Bankası geçtiğimiz on iki yıl içinde devlete ait büyük projeler, örneğin liman ve tekstil sanayindeki projelerle bir petrol rafinerisinin yenilenmesi için mali yardım sundu. Son olarak 2003 yılında Türkmenistan’a 500 milyon dolar gönderildi. Avrupa Kalkınma Bankası Genel Sekreteri Johnny Akerholm, ülkeye yardımların durdurulmasıyla ilgili olarak şöyle konuştu:

”Devlet Başkanı Saparmurat Niyazov’a gönderdiğimiz mektupta, insan haklarının korunması ve hukuk devleti ilkelerine uyulması konularına dikkat çektik. Ekonomi alanında özellikle devlet özel sektöre müdahale ediyor ve ülkede kur sistemi çok kötü işliyor.”

Hamburg Üniversitesi Şark Enstitüsü’nden Paul Georg Geiss’e göre mali yardımların kesilmesi sonrasında ülkede fazla birşey değişmeyecek. Çünkü Türkmenistan otoriter bir yapıyla yönetiliyor. Devlet Başkanı Niyazov halk tarafından Türkmenbaşı olarak nitelendiriliyor ve tüm Türkmenler’in babası olduğuna inanılıyor. Oysa Niyazov ülkedeki muhalefet üyelerini iki yıl önce gözaltına aldırdı, kendi bakanları bile yurtdışına kaçmak zorunda kaldı. Paul Georg Geiss, ülkeye mali yardımların kesilmesi kararının Niyazov’u çok da etkilemeyeceğini savunuyor. Geiss ülkenin geçtiğimiz yıllarda özellikle dövüzden para kazandığını, bu nedenle ekonominin büyüdüğünü ancak uluslararası yardımların azaldığını anlatıyor.

Farklı ekonomik büyüme rakamları

Londra Kalkınma Bankası dövizin özellikle doğalgaz, tekstil ve petrokimya ürünlerin ihracından kazanıldığını ve ülkenin yüzde 11 oranında ekonomik büyüme kaydettiğini bildiriyor. Niyazov hükümeti ise ekonomik büyümenin yüzde 20 olduğunu savunuyor. Ancak hangi rakamın doğru olduğunu bilen yok. Çoğunluğu başkent Aşkabat’ta yaşayan beş milyon Türkmense, ekonomik büyümeyi hissetmiyor. Çünkü petrol satışından kazanılan para doğrudan Niyazov’un özel banka hesabına gidiyor. Bu para sadece başkente harcanıyor. Hamburg Üniversitesi Şark Enstitüsü’nden Geiss, ”Türkmenistan’ın diğer bölgeleri ihmal ediliyor. Üstelik özel petrol sektöründe çalışan Türkmenlerle, işsiz olan ya da çok az maaşa çalışan Türkmenlerin yaşamı arasında çok büyük fark var” diye konuşuyor.

Niyazov Türk girişimcileri destekliyor

Türkmen girişimciler özellikle Niyazov’un Türkiye’den getirdiği ve desteklediği girişimciler yüzünden engelleniyor, hatta dışlanıyor. Gözlemcilere göre Niyazov ülkedeki orta sınıfın güçlenmesi halinde kendi gücünü kaybetmekten korkuyor. Avrupa Kalkınma Bankası gelecekte sadece ülkedeki küçük ve orta ölçekli işletmeleri mali olarak desteklemeyi istiyor. Türkmenistan Merkez Bankası’nın eski Başkan Yardımcısı Hüdaberdi Orasov, Kalkınma Bankası'nın aslında geçmişte de bunu yapmaya çalıştığını anımsatıyor:

”Avrupa Kalkınma Bankası’ndan yetkililer 1996 yılında ülkedeki orta ölçekli işletmelere 25 milyon dolar yardım yapmak üzere bizimle biraraya geldiler. Ancak bu para orta ölçekli işletmeler için kullanılmadı. Niyazov paranın kime gideceğini kendisi bizzat kontrol etmek istiyordu ve yardım yapılacak firmaların listesi gösterildiğinde, bunu onaylamadı.”

İşten çıkarmalar had safhada

Ülkede sorunlar sadece özel sektörde yaşanmıyor. Devlet dairelerinde de sorunlar had safhada. Binlerce kişi işten çıkarılıyor ya da işten çıkarılmamak için şeflerine para veriyor. Devlet Başkanı Niyazov’un her altı ayda bir bakanlarını ve hükümet görevlilerini azlettiği gözönünde bulundurulursa, işlerin yürümesini beklemek doğru olmaz. Şark Enstitüsü’nden Geiss, tüm bu sorunlara rağmen Niyazov’un görevi başında olduğunu anımsatıyor. Alternatifi ise yok. Tam tersine Türkmenistan’da Niyazov’un görevden ayrılması halinde ülkenin parçalanacağı korkusu hakim.