1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Tarih: İran - ABD ilişkilerini kesen rehine dramı

Peter Phillip / DW4 Kasım 2004

4 Kasım 1979 yılında, tam 25 yıl önce, Şah rejimine başkaldıran öğrenciler, İran’da ABD Büyükelçiliği‘ni işgal etti ve 90 kişiyi rehin aldı. Sonra 38 kişiyi serbest bırakan eylemciler, 52 rehineyi ise 444 gün boyunca ellerinde tuttu. DW’den Peter Phillip ABD – İran ilişkilerini etkileyen bu olayı anlatıyor...

https://p.dw.com/p/Ab4u
Rehineleri almak için ABD eski başkanlarından Jimmy Carter, Almanya'ya gelmişti...
Rehineleri almak için ABD eski başkanlarından Jimmy Carter, Almanya'ya gelmişti...Fotoğraf: AP

1979 yılı, İran tarihine damgasını vuran bir yıl oldu. Takvimlerin 16 Ocak’ı gösterdiği gün İran Şahı Rıza Pehlevi, o zamanki resmi açıklamalara göre kısa bir tatil için ülkeyi terketti. Ama aslında bu, geri dönüşü olmayan bir yolculuğun ve 38 yıldır devam eden Şah hanedanlığın sona erdiğinin habercisiydi. Rıza Pehlevi, artan öğrenci eylemleri ve sokak gösterilerinin yarattığı baskıya dayanamayıp ülkesini terketti.

İran İslam Cumhuriyeti’nin kurulmasının ardından ülkede yabancı diplomatlar gözaltına alınmaya başlandı. Öncelikle 70 Amerikalı diplomat kısa süreliğine gözaltına alınıp serbest bırakıldı. Washington, Amerikan karşıtı rejimin ilk icraatlarının ardından ülkedeki çalışanlarını ve ailelerini İran’ı terketmeye çağırdı. Tüm bu olayların yaşandığı dönemde Tahran’daki Amerikan Büyükelçiliği çalışmalarına devam etti. Elçilik o zamanlar, İran İslam Cumhuriyeti’nin kısa süreli bir iktidar olduğunu ve Şah Rıza’nın ülkesine geri döneceğini düşünüyordu ama yanıldı.

4 Kasım 1979...

Takvimler 4 Kasım’ı gösterdiğinde binlerce İranlı öğrenci, ABD Büyükelçiliği binasını bastı. Eylemciler, 65’i Amerikan vatandaşı olan 90 kişiyi rehin aldı. Eylemin kısa süreceğini ve rehinelerin hızlı bir biçimde serbest bırakacaklarını açıklayan öğrenciler, iki hafta sonra 38 kişiyi serbest bıraktı. Serbest bırakılanlar arasında İran vatandaşı olmayanlarla 13 Amerikalı rehine de vardı. Çoğu kadın, çocuk ve yaşlılardan oluşan bu grubun ardından geri kalan 52 rehine için 444 gün sürecek büyük bir dram başladı...

Zamanın Amerikan Büyükelçiliği‘ndeki en yüksek diplomat olan Amerikalı Bruce Laingen rehin alma olayını ”Rehin alma eylemini hatırladıkça İran’la 25 yıldır hiçbir diplomatik ilişkimizin kalmadığı geliyor aklıma. Bence çok yanlış. Üzerinde konuşulması gereken o kadar çok konu var ki. İran’da şu an hakim olan yönetim benim de hoşuma gitmiyor, ama burada önemli olan bir sistemi beğenip beğenmememiz değil, önelmi olan sorunların çözülmesi” diye anlatıyor.

21 Ocak 1981 yılında zamanın ABD Başkanı Ronald Regan, eski başkanlardan Jimmy Carter’ı, Almanya’ya gönderdi. Amaç, Tahran’da 444 gün rehin tutulan Amerikalı rehinelerin alınarak ülkelerine götürülmeleriydi. Devir teslim işlemi Almanya’daki bir Amerikan askeri havaalanında yapıldı.

ABD ile ilişkiler kesildi

4 Kasım 1979 rehine olayı İran’la ABD ilişkilerine son noktayı koydu. O zamandan bu yana sadece gazeteci, sporcu ya da sanatçılar İran’la Amerika arasında gidip geliyor, resmi ilişkiler hala askıda. Yakın bir zamanda düzeleceğe de benzemiyor. 1979 yılında öğrenci sözcüsü olan Masume Ebtekar, ABD’nin İran’a karşı uyguladığı ukala tavrı sürdürmesi halinde buzların hiçbir zaman çözülmeyeceğini belirtiyor:

”ABD’deki muhafazar kesimin İran’a bakış açısı belli, üstelik sadeca İran’a değil tüm Ortadoğu’ya bakışları da olumsuz. Son 25 yılda kafalarında kurdukları önyargılar var. Bir takım adımların atılabilmesi için düşüncelerini değiştirmesi gereken onlar, biz değil."

İran’la ilgili son gelişmeler

4 Kasım’da Tahran’daki büyükelçilikte rehin alınan Bruce Laingen de Ebtekar’a hak veriyor. Laingen rehin kaldığı 444 günü düşündükçe duygusallığa kapıldığını, ancak ileriye yönelik adımlar atabilmek için duygusallığı bırakmak gerektiğine dikkat çekiyor. Laingen, İran’la ilgili son gelişmeleri de takip ediyor.

Bir yandan, İran’ın nükleer programını uygulamasına yönelik getirdiği açıklamaları şüpheyle karşılarken, öte yandan ise etrafındaki ülkelere baktıkça hak verdiğini söylüyor. "Pakistan, İsrail ya da Rusya gibi ülkelerce etrafı sarılı olan İran’ın nükleer programına yeniden başlaması anlaşılabilir” diyor. Ama Laingen umutlu. İran’ın, Libya, Güney Afrika ya da Brezilya gibi ülkeleri örnek alarak nükleer programına son vermesinin uzun vadede çıkarına olacağını bildiğini ifade ediyor.