1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Tekstilde Çin hakimiyeti

Karl Zawandzky / DW7 Eylül 2005

Avrupa Birliği ile Çin Halk Cumhuriyeti, yoğun pazarlıklardan sonra tekstil ürünleri anlaşmazlığına çözüm buldular. Haftalardır Avrupa Birliği’nin liman gümrüklerinde alıkonan 80 milyon adet Çin malı tekstil ürünü yakında piyasaya sürülebilecek. DW’den Karl Zawadzky’nin konuyla ilgili yorumu:

https://p.dw.com/p/AZty

“Avrupa ile Çin arasındaki tekstil anlaşmazlığına bulunan çözümün adil olduğu, ancak sorunları ortadan kaldırmaya yetmeyeceği söylenebilir. Böylece Avrupalı ithalatçının bedelini ödediği halde limanlarda bekletilen on milyonlarca kazak, pantalon ya da tişört gibi Çin malı tekstil ürünü satılabilecek.

Bunun karşılığında, Çin önümüzdeki iki yılda Avrupa’ya daha az mal ihrac edebilecek. Perakendeci de mal açığını diğer ülkelerden kapatmanın ek maliyetini fiyatlar üzerinden müşteriye devredecek. Avrupa trikotaj sanayii, bu geçiş süresini yeniden yapılanmada kullanma imkanına kavuşamayacak. Çünkü tekstil ve trikotaj ticaretiyle ilgili kota uygulaması 2008 yılında sona eriyor. En geç 2008 yılından sonra Çin dünya tekstil piyasasının tek hakimi olacak.

Dünya tekstil ürünleri ticareti 40 yıldır kotalarla yürütülmekteydi. Miktar sınırlarını belirleyen kota uygulaması 2004’te sona erdi ve 2008’e kadar geçiş süresiyle ilgili kuralların uygulanması kararlaştırıldı. Bunun tek nedeni, bazı ülkelerde yapısal değişikliğin ihmal edilmiş olmasıydı.

Bu ülkeler arasında Yunanistan, Fransa, İspanya, Portekiz ve İtalya da var. Bir zamanların tekstil devleri İngiltere ve Almanya bu branşa zaten çoktan veda etmişlerdi. Almanya’da sanayi tekstili ile yüksek kalite trikotajlarıyla para kazanan birkaç işletme kaldı. Tasarım ve kalite açısından en iyiyi yakalayabilen şirketler yüksek maliyete rağmen dünya piyasasında tutunabiliyorlar.

Tekstil makinalarında ise Alman ve Japon şirketlerinden iyisi yok. Tekstil ve trikotaj fabrikaları için Almanya’dan yatırım malı alan ülkelerin başında da Çin geliyor. 1994 – 2003 yılları arasında satılan tekstil makinalarının yarısı Çin’deki tesislerde kullanılıyor.

Çin şirketleri en modern teknoloji ile çalışıyorlar. Ücretlerin düşük olması sadece rekabet gücü açısından önemli. Çin yüksek miktarda üstün kaliteli ve ucuz ürün çıkarıyor ve sipariş özelliklerine de en kısa zamanda tepki gösterecek esnekliğe sahip. Dünyanın bir numaralı pamuk üreticisi konumundaki Çin’in iş gücü verimliliği diğer Asya ülkelerinde olduğundan yüksek. Bu branşta satılan her dört maldan biri Çin’de üretiliyor.

2008 yılında bütün ticari kısıtlamaların kalkacağını bile bile ileri sanayi ülkelerindeki tekstilciliği himaye etmeye çalışmanın hiçbir anlamı olamaz. Kontenjan ve kotaların kalkacağı çoktan belliydi. Bu durumda, serbest ticaret ilkelerine boyun eğmekten başka çare kalmıyor. Almanya son derece önemli bir sanayi branşını gözden çıkartma pahasına bu adımı attı. Almanya tekstil ürünleri ticaretinde dev açık veriyor, ama tekstil makinaları ticaretinde de bir o kadar fazla elde ediyor.

Global ekonomideki iş bölümüne ve yapısal değişikliğe gözlerini yumup geçmişte kalmak isteyenler serbest ticaretin kurbanı olmaya mahkumdur.”