1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

'Terörizme karşı en iyi silah korkmamaktır'

23 Mart 2016

Terör saldırıları hayatı nasıl etkiliyor? Alman psikiyatrist, psikolog ve psikoterapist Prof. Dr. Borwin Bandelow teröristlerin en iyi stratejisinin, insanları her yerde güvensizliğe sürüklemek olduğuna dikkat çekiyor:

https://p.dw.com/p/1IHwh
Fotoğraf: Getty Images/AFP/K.Triboullard

'Terörizme karşı en iyi silah korkmamaktır'

Deutsche Welle: Son dönemde terör tehlikesi büyük bir artış göstermiş durumda. Bu tip saldırılar insanları nasıl etkiliyor?

Borwin Bandelow: İnsanlar haliyle büyük bir güven kaybı yaşıyor, ‘Şimdi Münih tren garına gitsem ya da Berlin havaalanını kullansam ben de bir saldırıya kurban gider miyim' diye düşünüyor. Bu durum insanları çok rahatsız ediyor. Özellikle de bu güvensizlik birkaç aydan beri devam ettiği için.

Deutsche Welle: Bu tip saldırıların hedefi neredeyse hep büyük kentler. Büyük kentlerde yaşayanlar daha çok mu korkuyor?

Bandelow: İnsan otomatik olarak bir sonraki saldırının bulunduğu yerde olacağını düşünüyor. Örneğin eğer Münih havaalanındaysa burada... Ancak şunu söylemek gerekir ki, Almanya'da terör saldırısı nedeniyle ölme ihtimali, gündelik hayatta bizi çevreleyen diğer tehlikelerle kıyaslandığında çok çok düşük. Örneğin her yıl 3 bin kişi otomobil kazalarında hayatını kaybediyor. Ancak kimse sabah direksiyonun başına oturduğunda acaba bir sonraki kurban ben olur muyum, diye düşünmüyor.

Borwin Bandelow
Borwin BandelowFotoğraf: Imago/Apress

Deutsche Welle: Terör endişesiyle gündelik hayatımızda bir takım kısıtlamalara gittiğimizde teröristler bir anlamda amaçlarına erişmiş olmuyor mu?

Teröristlerin hain stratejisi, hangi ülkede olursa olsun insanları korkutmak. Eylemlerinin temelinde bu korku var. Teröristlerin çoğunlukla psikolojik problemleri olan insanlar olduğunu göz önünde bulundurmak gerekli. Batı dünyasını temelinden sarsmak için büyük fanteziler geliştiriyorlar. En çok etkiyi yaratacak sonuca ulaşmak için çok uzun süreler bunu kurguluyorlar. Hedef en az zahmetle, en büyük etkiyi yaratmak. Kendimize şunu anlatmalıyız. Terörizmle mücadelede en büyük silahımız saldırılardan korkmamak. Evlerimize sığınmak yerine hayatımızı değiştirmez, havayolu seyahatlerinden ve futbol maçlarına gitmekten vazgeçmezsek, çok daha etkili bir şekilde terörle mücadele etmiş oluruz.

Deutsche Welle: Peki korkusunu kontrol altına almayı başaramayanlara ne önerirsiniz?

Brüksel'de terör can aldı

Bu korkudan kurtulmanın bir püf noktası yok. İstatistiki olarak böyle bir saldırının kurbanı olmanın çok küçük bir ihtimal olduğu düşünülebilir. Ancak Belçika'daki ölü sayısı ele alındığında bu zayıf bir teselliye dönüşüyor. Korkudan kurtulmanın özel bir reçetesi yok. Hayatın belli riskleri barındırdığını kabullenmek gerekiyor.

Deutsche Welle: İnsanlar günümüzde terörden daha çok korkar hale mi geldi?

Bu tip terör dalgaları hep yaşandı. 11 Eylül 2001'in ardından da terör saldırıları nedeniyle büyük korku yaşanmıştı. Son dönemde bir dizi saldırı yapıldı. O yüzden sanki olayların ardı arkası kesilmeyecekmiş gibi hissediliyor. Normalde yaklaşık 4 hafta sonra insanların yatıştığı bir döneme girilir, ancak bu sürekli yeni saldırılar nedeniyle sekteye uğruyor. Ancak bu durum, bir süre sonra insanların daha önceden olduğu gibi gündelik hayata daha hızlı bir şekilde geri dönüş yapmalarına da neden olabilir. Örneğin Bağdat'ta yaşayanlar ne yazık ki birkaç günde bir yeni bir bombanın patlamasına alışmış durumdalar. Hayatlarına devam ediyor, yine çarşıya, pazara çıkıp alışveriş yapıyorlar.

Prof. Dr. Borwin Bandelow Göttingen Üniversite Hastanesi Psikiyatri ve Psikoterapi Polikliniği şef yardımcılığı görevini yürütüyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Helena Baers