1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Terminatör tohum tartışması

Derleyen: Ayşe Tekin26 Ekim 2005

Transgenik ya da genetiği değiştirilmiş organizmalar tartışması devam ediyor. Avrupa ülkelerinin bazılarında, örneğin Almanya’da genetiği değiştirilmiş ürünlerin ekimine belli koşullarda izin veriliyor.

https://p.dw.com/p/AaUJ
Terminatör tohumlar konusu bugün AP'nin gündeminde
Terminatör tohumlar konusu bugün AP'nin gündemindeFotoğraf: südzucker

Bilim adamlarının bitkilerin zararlılara dayanıklı olması için başlattığı genetik değişime uğratma işlemi, günümüzde tohum piyasasının ele geçirilmesi ve ürün kontrolü için hızlı bir yarışa dönüştü. Türkiye’de GDO kısatlması ile tanınan genetiği değiştirilmiş organizmalar, bitki ve tahılların belli bazı hastalıklara ve zararlılara karşı korunmasını sağlıyor, ama aynı zamanda doğal gelişmeye müdahale anlamına geliyor. Bu tür ürünler dünyada en çok ABD, Arjantin, Kanada, Çin ve Brezilya’da ekiliyor ve söz konusu teknoloji özellikle soya, mısır, pirinç gibi temel gıda maddeleri, ama aynı zamanda ayçiçeğinden muz ve çilek ya da balıklara kadar farklı ürünlerde kullanılıyor.

Avrupa’da uzun tartışmalardan sonra üretimine izin verilen bu tür ürünlerin, her yıl satışını mümkün kılmak için on yıl önce geliştirilen terminatör teknolojisi ise uluslararası firmaların tarım piyasasını ele geçirmelerine fırsat sağladı.

Her yıl yeni tohum almak gerekecek

Şimdiye kadar tohumu ektiği üründen elde eden çiftçi genetiği değiştirmiş tohumları her yıl yeniden satın almak zorunda. Doğal gelişimie bırakılsa, değiştirilmiş de olsa bu organizmaların hasatının sonunda yeni tohumların elde edilmesi olası. Ancak bu durumda kazanç kapılarının kapanacağını bilen şirketlerin araştırma-geliştirme bölümleri kendi kendini yok eden ve bu yüzden terminatör olarak adlandırılan tohumu geliştirdiler. Terminatör tohum teknolojisi ile üreme yeteneği alınmış tohumları, her yıl para vererek yeniden satın almak zorunda kalan çiftçi ayrıca bu alanlarda kullanılmak için üretilmiş birkaç çeşit kimyasala da bağımlı hale geliyor. Çünkü bu tohumlar, üretici firmadan alınan kimyasal tetikleyiciler olmadan ürüne dönüşmüyor. Tozlaşmayan ve üremeyen yapıyı elde etmek için tohuma, kendini yok etmesini sağlayan 'terminatör' geni ekleniyor. Bu gen tohumun sadece o yıl ürün vermesini sağlıyor ve sonraki yıl için tohumluk olarak kullanılmasına engel oluyor. Herşeye rağmen oluşan tohumlar ise kullanım halinde gelişmeden çürüyor. Bilimadamları bunu "bitkinin intiharı" diye özetliyor. Sonuçta tohumlar ve koruma ilaçlarının üretimi genelde aynı şirket tarafından yapıldığı için şirketlere bağımlılık ortaya çıkıyor.

Avrupa Patent Bürosu'ndan izin

Avrupa Patent Bürosu son yıllarda “terminatör teknolojisi” ile üreme yeteneği elinden alınmış tohumların piyasaya sürülmesine izin verdi. Çevre Örgütü Greenpeace, Yeşil Barış’ın açıklamasına göre bu ay başında Amerikan Tarım Bakanlığı’nın başvurusu üzerine Delta and Pine adlı şirkete verilen patent hakkı ile elde edilen ürünler, ABD’nin yanısıra Kanada, Avustralya, Brezilya, Çin, Japonya, Güney Afrika ve Türkiye’de satışa sunuluyor. Türkiye’de özellikle mısır ve soya üretiminde terminatör tohum kullanıldığı belirtiliyor.

Avrupa Parlamentosu bugünkü oturumunda bu tür tohumların kullanımına kısıtlamalar getirilmesini öneren bir tasarıyı görüşecek. Avrupa Patent Hukuku’na göre bu tür tohumların kullanımı serbest değil. Avrupa Patent Bürosu buna rağmen 500 bitki ve 100 hayvan için termitör teknolojisine izin verdi. Konunun Uluslararası gelecek yıl Brezilya’da yapılacak Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi toplantısında da ele alınması bekleniyor.