1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Tibet tarihi dokusunu kaybediyor

Klemens Ludwig5 Mayıs 2004

Budistler’in kutsal mekanlarından biri sayılan Tibet, tarihi dokusunu giderek kaybediyor. Çin işgalinin ardından inanç şehrinin sembolleri tahrip olmuş, eski Tibet evleri yıkılarak yerine beton ve çirkin binalar yapılmış. Klemens Ludwig’in Tibet izlenimleri...

https://p.dw.com/p/Aakt
Tibetliler, 1951 yılından bu yana Çin'in işgali altında yaşıyor...
Tibetliler, 1951 yılından bu yana Çin'in işgali altında yaşıyor...Fotoğraf: AP

Himalayalar’ın arkasında ”dünyanın çatısı” olarak adlandırılan Lhasa’da, bir zamanlar Dalay Lama’nın oturduğu Potala Sarayı gökyüzüne uzanıyor. Sarayın çevresinde deri giysileriyle kadın ve erkek hacılar, önce havaya kaldırdıkları ellerini yere vurarak secdeye varıyorlar. Kalabalık hacı grubu, Lhasa’nın merkezinde bulunan Jokhang Tapınağı’na doğru yürüyor.

Ama Tibet eskisi gibi değil... İnanç şehrinin sembolleri, Çin işgaliyle neredeyse yerle bir olmuş. Toyota, Mitsubishi ve Volkswagen marka son model otomobillerin motor ve korna sesleri şehrin dinsel dinginliğini bozuyor. Bisiklet yolları ile tarihi yapıları birbirinden tel örgüler ayırıyor. Jokhang Tapınağı’nın büyük bir bölümü tahrip edilmiş.

Eski Tibet evleri yıkılarak, yerlerine ”işlevsel” beton ve çirkin binalar yapılmış. Yapılan bir araştırmada, Çin’in Tibet’i işgalinden sonra 400 ile 600 arası tarihi binanın yıkıldığının tahmin edildiği belirtiliyor. Aynı araştırmada Lhasa’da kalan eski yapıların oranının artık sadece yüzde ikiyi bulduğu vurgulanıyor.

Dalay Lama Çin’i suçluyor

Hindistan’da sürgünde bulunan Dalay Lama da ülkesinin Çin eyaletine dönüştürülmesinden rahatsız. Çin yönetimi, Çinliler’in Tibet kültürü içinde yaşamasına ve şehrin tarihi dokusunu korumasına izin vermediğini söyleyen Dalay Lama şunları söylüyor:

”Gerçi bazı bölgelerde Tibet halkı hala çoğunluğunu koruyor. Ama birçok yerde azınlık durumuna düştüler ve yönetimin çabası bu yönde devam ediyor. Çin yönetiminin, Tibet sorununu nüfus transferiyle çözmeye çalıştığını düşünüyorum."

UNESCO’nun çabaları

BM’nin Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu UNESCO, 1990’ların başında Lhasa’yı koruma altına almak amacıyla çalışmalar başlattı. Bu amaçla Potala Sarayı ve Jokhang Tapınağı, dünya kültür mirası listesine alındı. Pekin, Potala Sarayı’nın koruma altına alınmasını kabul etti, ama Jokhang Tapınağı tahrip olmaktan kurtulamadı. Ayrıca Potala Sarayı ve çevresi de tahrip edildi.

Şimdilerde bir zamanların dini sembol olan saray çevresinde bar, karaoke diskolar ve genelevler bulunuyor. Caddenin bir yanında Çinli, diğer yanında Tibetli hayat kadınları müşteri bekliyor. Buna Deng Xiaoping iktidarı döneminde, herkesin parasını kazanma özgürlüğüne sahip olduğu mantığıyla, izin verilmişti.

Çin ve Tibetliler arasında yakınlaşma

Yine de Çin yönetimi ve ve Tibetliler arasında yakınlaşmalar yaşanıyor. Geçtiğimiz 18 ayda iki kez Dalay Lama’nın elçileri, Çin’de yüksek düzeyde olmasa bile orta düzeydeki bürokratlar tarafından kabul edildi. Dalay Lama’nın zaman içinde verdiği tavizler ise Çin yönetimi tarafından olumlu karşılandı.

Ama bunların Tibetliler’in geleceği için iyi olup olmadığı tartışılan bir konu. Çünkü Tibet’te hala sistematik insan hakları ihlaleri sürüyor. Örneğin, 700 kişi düşünce suçundan cezaevinde bulunuyor. Güvence verilmiş olmasına karşın manastırlardaki dini ibatetlerde zaman zaman engelleniyor.