1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Tuna Nehri yeniden doğdu

Markus Frenzel29 Haziran 2004

Almanya’da doğan ve Karadeniz’e dökülünceye dek 18 ülkeden geçen Tuna Nehri’nin kirlenmesini önlemek amacıyla kurulan komisyon, çalışmalarının mevyesini topluyor. Nehirde kirlenmeyi büyük ölçüde engelleyen komisyon, 29 Haziran’ı Tuna Günü olarak kutluyor...

https://p.dw.com/p/AajB
Tuna Nehri Almanya'da doğup, Karadeniz'e dökülüyor...
Tuna Nehri Almanya'da doğup, Karadeniz'e dökülüyor...Fotoğraf: dpa

Tuna, Avrupa kıtasının en uzun uluslararası nehri... Almanya’da doğan Tuna Nehri, Karadeniz’e döküldüğü Sulina Limanı’na gelene kadar 18 ülkeden geçiyor. Ama 3 bin kilometre uzunluğundaki nehir, geçtiği bazı ülkelerde sanayi atıkları gibi zehirli kimyasallarla hergün daha fazla kirletiliyordu, ancak bu durumun önüne büyük ölçüde geçildi.

Tuna’nın kirletilmesini engellmek amacıyla bundan 10 yıl önce, nehre kıyısı olan 13 ülke biraraya gelip ”Tuna’yı Koruma Komisyonu”nu oluşturdu. İlk oturumunu 29 Haziran 1994 yılında Viyana’da yapan Komisyon, kuruluşunun onuncu yıldönümünü, ”Tuna Günü” olarak ilan etti. ”Danube day” olarak adlandırılan ”Tuna günü” bu yıl ilk kez kutlanıyor.

Su kalitesi yükseldi

Tuna Koruma Komisyonu’nun yürüttüğü çalışmaların sonucundan memnun olduklarını söyleyen Komisyonun Başkanvekili Philip Weller, geçen 10 yıl içinde su kalitesinin yükseldiğini belirterek, ”Nehirdeki organik atıkları ve zehirleri temizledik, ayrıca tehlike uyarı sistemini kurduk. Örneğin, nehre zehirli madde karıştığında bu sistemle nehrin akış yönündeki ülkeler riske karşı bilgilendiriliyor. Ayrıca su kalitesini yükseltme ve koruma planı da çıkardık” diye konuştu.

Weller, en çok monitor sisteminin kurulmuş olmasıyla gurur duyuyor. Bu sistemle nehrin belli bölgelerinde su kalitesi ve çeşitlilik ölçülüyor, daha sonra bu bilgeler merkezde toplanıyor. Böylece uzmanlar, Tuna Nehri’nin çeşitli bölgelerinde su kalitesine ilişkin bilgileri daha kolay değerlendirebiliyor.

Bu sistem, Tuna’da organik atıkların yarı oranda indirilmesine büyük katkı sağlamış. Ayrıca zehirler de bu sistemle azaltılmış. Nehrin su kalitesi, 2 ile 3’üncü dereceye kadar yükseltilmiş. Bu, nehir suyunun ”kabul edilebilir kirlilik düzeyi” ile ”kritik kirlilik düzeyi” arasında olduğu anlamına geliyor. Tuna Nehri’nin temiz kalması kıyısı olan tüm ülkeler için çok önemli. Örneğin Tuna’nın akış yönüne göre Macaristan’ın neden olduğu kirlilik, kapı komşusu için de sorun yaratıyor. Çünkü akıntı, zehirli atık ve kirliliği komşu ülkelere taşıyor.

Komisyon’un cezai yaptırımı yok

Tuna’yı Koruma Komisyonu’nda AB Komisyonu’nun da bir temsilcisi bulunuyor. Bu ise suların korunmasına ilişkin standart ve yasaların uygulanması açısından çok önemli. Çünkü Tuna’yı Koruma Komisyonu’nun, çevreyi kirletenlere cezai yaptırım uygulama yetkisi yok, ülkelere sadece uyarıda bulunabiliyor. AB Komisyonu’nda su ve su kaynaklarının korunması ile görevli Helmut Blöch bu konuda şunları söylüyor:

"Yerine getirilmeyen politik yükümlülükler devletler hukukuna göre, dava edilemiyor. Fark bundan kaynaklanıyor. Avrupa Birliği sınırları içinde, su ve su kaynaklarının korunmasına ilişkin politikalar konusunda devletler zorlanabiliyor. Ama AB sınırları dışındeki ülkeler üzerinde ikna ya da destekleme yöntemi kullanabiliyoruz.”