1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Tunus'ta demokrasiye doğru

27 Haziran 2011

Yıllarca baskıcı bir rejimle yönetilen Tunus, demokratik bir toplum olma yolunda çabalıyor. Birçok Tunuslu için gelişmeler yeterince hızlı değil. Fakat eski muhaliflerden Muhtar Yahya gibi birçok iyimser de var.

https://p.dw.com/p/11kQq
Fotoğraf: dpa/DW-Fotomontage

Diktatör Zeynel Abidin Bin Ali’nin devrilmesinden bu yana beş ay geçti. Ancak Tunus’ta işsizlik hâlâ yüksek, yabancı yatırımlar kesilmiş durumda, turistlerin sayısı da eskisine oranla çok daha az. Ülkedeki tarafsız gazeteciler, düşünce özgürlüğünde önemli eksikler olduğundan yakınırken, adalet mekanizmalarının işlemediğini vurguluyorlar. Bu nedenle hayal kırıklığı içindeki Tunusluların düzenlediği protesto gösterilerinin de arkası kesilmiyor.

Eski muhalif isimlerden Muhtar Yahya “Yasemin Devrimi tökezliyor mu?” sorusuna, "yaşananların sadece geçiş döneminin zorlukları" olduğu cevabını veriyor:

"Tunus’taki dikta rejimi sadece Zeynel Abidin Bin Ali’nin yönetimi değildi. Bunun geçmişi 300 yıl öncesine dayanıyor. Tunus’ta demokrasi bilinmiyor. Eskiden sultanlık vardı, sömürge yönetimi vardı. Şimdi ise ülke tarihinde gerçekten yepyeni bir döneme girmiş bulunuyoruz.”

"Herkes hür seçim istiyor"

Muhtar Yahya
Muhtar YahyaFotoğraf: DAFG

Ülkenin demokrasiye doğru kendi yolunu izlediğini belirten Yahya, Bin Ali rejimi sırasında da adaletin bağımsız olmadığını dile getirdiği için görevinden alınmış. Bugün ise yeni anayasayı oluşturacak meclisin belirleneceği seçimlerin hazırlığını yürüten Yüksek Seçim Komisyonu’nun üyesi. "Tunus’ta ilk kez tarafsız bir komisyon, seçimleri hazırlıyor ve denetliyor. Kanımca herkes bunu destekliyor." diyen Yahya, herkesin gerçek ve hür seçimlerin yapılmasını istediğini söylüyor ve bunun gerçekleştirilebileceğinden şüphesi olmadığını vurguluyor.

Yahya, komisyon sayesinde tüm partilerin aday listelerinde kadınlara da yer verilmesinin sağlanmasından gurur duyuyor. Tunuslu insan hakları savunucusunu memnun eden diğer bir nokta ise hükümetin ve İslamcı En Nahda Partisi’nin diretmesine rağmen, komisyonun, hazırlıklar için daha fazla zaman tanımak amacıyla seçimleri temmuz ayından ekim ayına kaydırmış olması. Bazı kesimler, bu kararın Bin Ali rejimden nüfuz sahibi bazı isimlerinin yeniden güçlenmek için zaman kazanmasını sağlayacağını iddia etse de Yahya bu endişelerin yersiz olduğunu belirtiyor:

"10, 20, hatta daha fazla sayıda parti ‘biz eski partileriz’ diye yarışa hazırlanıyor. Bu beni ürkütmüyor. Bu partilerin çağının kapandığını düşünüyorum, zaten Tunuslu seçmenler sandıkta bunun cevabını verecek. Demokrasi her partinin barış içinde yarışa katılabilmesini gerektiriyor. Herkes için kurallar eşit olmalı.”

"Ülke korku ile yönetilemez"

Yahya, İslamcı partiler hakkındaki endişeleri de bertaraf etmek istiyor.

"Bin Ali, halkı İslamcılara karşı korkutarak onlarla mücadele etmeye çalışırdı. Bu, sadece İslamcıların güçlenmesine yaradı." diyen Yahya, "Şimdi onları gerçek boyutlarına döndürüp, onlara tüm partiler ile aynı muameleyi yapmak gerek. Bin Ali dönemi, ülkenin korku ile yönetilemeyeceğini gösterdi. Demokrasi güven temelleri üzerinde yükselir. Bunu anlamayan, demokrasiyi anlamamış demektir.” şeklinde konuşuyor.

"10 yıl gerek"

Tunus'un bağımsız bir medya ve işleyen adalet mekanizmasına sahip, gerçek ve çoğulcu bir demokrasi olana kadar zaman gerektiğini belirten Yahya, ancak yaklaşık 10 yıl içinde Tunusluların bu hedefe ulaşacağına inandığını söylüyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Heiner Kiesel / Çeviren: Aydın Üstünel

Editör: Hülya Köylü