1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Tutuklamalar soru işaretleri doğurdu

21 Haziran 2016

Özgür Gündem gazetesine nöbetçi genel yayın yönetmenliği yapan üç kişinin tutuklanması soru işaretlerini beraberinde getirdi. Terör örgütü propagandası gerekçesiyle yapılan tutuklamaların hukuki yönü ise tartışmalı.

https://p.dw.com/p/1JAe0
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/S. Suna

Özgür Gündem gazetesi ile dayanışma amacıyla başlatılan Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği kampanyasına katıldıkları gerekçesiyle hakkında soruşturma başlatılan üç kişi dün İstanbul Adliyesi'nde ifade verdikten sonra çıkarıldıkları nöbetçi Sulh Hakimliği tarafından tutuklandı. Terör örgütü propagandası yaptıkları suçlamasıyla Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü Türkiye temsilcisi Erol Önderoğlu ve yazar Ahmet Nesin Metris Cezaevi'ne, Türkiye İnsan Hakları Vakfı Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı ise Bakırköy Cezaevi'ne gönderildi.

Özgür Gündem gazetesinin Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği kampanyasına 3 Mayıs'tan bu yana 51 kişi katıldı. Fincancı, Önderoğlu ve Nesin'le birlikte toplam 37 kişi hakkında, 'örgüt propagandası' yapmak suçundan Terörle Mücadele Kanunu'nun 7/2. maddesince soruşturma başlatıldı. Üç kişi dışında dün, 5 Nöbetçi Genel Yayın Yönetmeni daha ifade vermeye gitti. İfadelerinin ardından savcılık tarafından serbest bırakıldılar.

Avukat Ok: Tesadüf değil

Bağımsız Gazetecilik Platformu Punto 24'ün (P24) hukuk birimi sorumlusu avukat Veysel Ok, bu durumun büyük bir çelişki olduğunu söyledi. Ok dün üç kişinin bir savcı, diğer beş kişinin ise başka bir savcı tarafından sorgulandığını belirterek, 'Bu üç ismin tutuklanması tesadüf değil. Erol Önderoğlu'nun Sınır Tanımayan Gazeteciler'in temsilcisi olması, 20 yıldır hak ihlallerini rapor etmesi, Şebnem Korur Fincancı'nın yıllardır Adli Tıp'ta insan hakları alanında çalışmalar yapan bir isim olması ve aynı şekilde yazar Ahmet Nesin'in de sembol bir isim olması nedeniyle tutuklandıklarını düşünüyorum. Özgür Gündem'le dayanışmanın sona ermesi ve en azından zarar görmesi için seçilen isimlerdi bu kişiler" dedi.

Türkei Istanbul kurdische Zeitung Ozgur Gundem
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/S. Suna

Eylül'e kadar cezaevinde kalabilirler

Üç kişinin tutuklanmasında hukuki bir yanlışın olduğunu da söyleyen Veysel Ok, "Savcı ve mahkeme yanlış bir hukuki yorumda bulunarak Genel Yayın Yönetmenliği'nin yayımlanan haberlerde cezai sorumluluğu bulunduğu gerekçesiyle tutuklama kararı verdi. Oysa Basın Kanunu'nda böyle bir durum yok. Hukuken yanlış değerlendirdiler" dedi.

Veysel Ok, Fincancı, Önderoğlu ve Nesin'in tutukluluk hallerine itiraz yapılacağını ama olumlu bir yanıt alınmaması halinde 20 Temmuz'da adli tatil başlayacağı için Eylül ayına kadar cezaevinde kalabileceklerini belirtti.

TGS: Gazetecilere gözdağı veriliyor

Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Uğur Güç de üç ismin tutuklanmasını eleştirdi. Güç, Özgür Gündem gazetesi üzerinde uzun süredir baskı olduğuna dikkat çekerek, 51 ismin gazete ile dayanışma için böyle bir eylem yaptığını ve bir günlüğüne Genel Yayın Yönetmeni olduğunu söyledi. Güç, "Fakat iktidarın dayanışmaya bile tahammülü yok. Kürt gazetecilerle dayanışma içinde olunmasını istemiyor. O yüzden dün üç arkadaşımızı tutukladılar. Bu durum daha önceki akademisyenlerin tutuklanmasından daha da ileri bir durum. Tamamen gazetecilere gözdağı vermek için yapılmış bir tutuklama" diye konuştu. Güç, gazetecilere yönelik tutuklamalar ve yıldırma politikasının önümüzdeki dönemde daha hızlı bir biçimde devam edeceğini düşündüğünü kaydetti.

Şebnem Korur Fincancı, Erol Önderoğlu ve Ahmet Nesin'le birlikte İstanbul Adliyesi'ne ifade vermeye giden isimlerden Prof. Dr. Beyza Üstün, suçlama aynı olmasına rağmen kendilerinin tutuksuz yargılanmak üzere serbest kaldığını, diğer üç ismin ise tutuklandığını belirtti. Üstün, "Halkın haber alma özgürlüğünün yanında olmak, herkesin düşüncesini özgürce ifadesi etmesi ve yazma hakkı yani basın özgürlüğü için bütün demokratik kitle örgütlerinden arkadaşlarımız Özgür Gündem'de Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği yapmak amacıyla sıraya girdiler. İnanılmaz bir destek söz konusu" dedi.

Kaplan: Baskıların artacağının göstergesi

Hakkında soruşturma başlatılan isimlerden birisi de HDP eski milletvekillerinden, hukukçu Hasip Kaplan. Kaplan kendisinin de soruşturma kapsamında bir grupla ifade vermeye gittiğini ve ardından serbest kaldıklarını belirtti. Kaplan kendisi hakkında dava açılacağını ancak henüz duruşma tarihinin belirlenmediğini söyledi. Kaplan kendisi ile birlikte 37 isim hakkında 'terör propagandası yapmak' suçundan soruşturma başlatılmasını, "Bu basına yönelik baskıların yargısal olarak da giderek artacağını gösteriyor" diye yorumladı.

Gazeteci Celal Başlangıç, dünkü tutuklamaların ardından "Nöbetçi Genel Yayın Yönetmeni olmak istiyorum' başlıklı bir imza kampanyası başlatıldığını, kendisinin de bugün yine destek için Özgür Gündem gazetesine gittiğini belirtti. Başlangıç şimdiye dek 100'den fazla ismin Nöbetçi Genel Yayın Yönetmeni olmak için başvuruda bulunduğunu söyledi. Gazeteci Başlangıç kendisinin de 3 Mayıs'tan bu yana Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği yapanlardan biri olduğunu söyleyerek, "Bugüne dek 37 kişi hakkında soruşturma başlatıldı, 6'sı hakkında takipsizlik kararı verildi, 6'sı hakkında dava açıldı -ki ben de onlardan biriyim- , 3 kişi de tutuklandı" dedi. Başlangıç kendisinin 4 Ekim'de hakim karşısına çıkacağını kaydetti.

Gazeteci örgütlerinden tepki

Öte yandan Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü Almanya Temsilcisi Christian Mihr Berlin'de yaptığı açıklamada, Türkiye temsilcileri Önderoğlu'nun tutuklanmasını eleştirdi. Mihr açıklamasında, "Türkiye'nin demokratik olmayan terörle mücadele yasalarını basın özgürlüğünün bu tanınan gazetecisine karşı kullanmaktan korkmaması, akla mantığa sığmıyor" dedi.

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) Avrupa ve Asya Sorumlusu Hugh Williamson da kararı eleştirdi. Williamson, 'Tutuklanan üç kişi derhal serbest bırakılmalı ve haklarındaki soruşturma da sona erdirilmeli" dedi.

© Deutsche Welle Türkçe

Hülya Topçu