1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Türkiye “Çek”leri tahsil etti!

Murat Çelikkafa16 Haziran 2008

EURO 2008’de Türkiye, son 15 dakikada 0:2’lık mağlubiyeti çevirmesini bilerek bir futbol destanı yazdı. 20 Haziran Cuma günü oynanacak çeyrek final maçında A Milliler Hırvatistan ile karşılaşacak.

https://p.dw.com/p/EKEa
Maçın bitimine üç dakika kala sahneye çıkan kaptan Nihat Kahveci, ardarda attığı iki golle maçı çeviren oyuncu oldu
Maçın bitimine üç dakika kala sahneye çıkan kaptan Nihat Kahveci, ardarda attığı iki golle maçı çeviren oyuncu olduFotoğraf: AP

Türk takımlarının gerek kulüpler seviyesinde gerekse milli maçlardaki klasik hastalığı Cenevre’deki Çek Cumhuriyeti maçında da devam etti ve Türkiye maça yine 1:0 geri başladı. 2.02’lık dev Jan Koller’in kafa golüne engel olamayan milliler, maçın bitimine yarım saat kala ikinci golü de ağlarında gördükten sonra iyiden iyiye demoralize oldular.

Yanlış hesap direkten döndü!

Çekler, Jaroslav Plasil'in ayagından kazandıkları ikinci golün ardından geriye çekilence Türkiye'nin ekmeğine yağ sürdüler
Çekler, Jaroslav Plasil'in ayagından kazandıkları ikinci golün ardından geriye çekilence Türkiye'nin ekmeğine yağ sürdülerFotoğraf: Reuters

Neyse ki imdada Çeklerin teknik direktörü Karel Brückner yetişti! İki farklı galibiyetin tur için yeterli olduğunu düşünen ve takımını geriye çekerek orta saha hakimiyetini Türklere bırakan Brückner’in kulübedeki yanlış hesabı direkten döndü! 71’inci dakikada Çekler üçüncü gole çok yaklaştı ama önce kale direği, ardından da maçın İsveçli hakemi Fröjdfeldt gole izin vermedi. Zira Emre Aşık’ın ceza sahası içinde Polak’ın kafasına indirdiği ve Bruce Lee filmlerini aratmayan “uçan tekmesi” mutlak bir penaytıydı. Ancak hakem “devam” deyince Türkiye derin bir nefes aldı.

Azim ve şans birleşince...

Sadece birkez topla buluşabilen Çeklerin 2.02'lik devi Jan Koller, Türk savunmasının gayretli oyunu karşısında çaresiz kaldı
Sadece birkez topla buluşabilen Çeklerin 2.02'lik devi Jan Koller, Türk savunmasının gayretli oyunu karşısında çaresiz kaldıFotoğraf: AP

İşte bu pozisyon maçın belki de kırılma noktasıydı. Sabri ve Kazım’ın oyuna girmesiyle sağ kanattan orta sahanın ortasına geçen Hamit Altıntop’un ateşlediği Türk Milli Takımı, önce Arda’nın 75’inci dakikada yaklaşık 15 metreden yaptığı sert ve düzgün vuruşun Çek Cumhuriyeti ağlarına gitmesiyle ümitlendi. Ataklarını sürdüren Türkiye, Almanların eski bir deyiminde de ifade edildiği gibi “çalışkanlığından kaynaklanan şans” faktörünün de yardımıyla, bitime üç dakika kala beraberliği sağladı. Geçen yıl dünyada “yılın kalecisi” seçilen Petr Cech’in inanılmaz hatasını affetmeyen Nihat Kahveci’nin kaydettiği golün ardından herkes maçın penaltılara gideceğini düşünüyordu. Ancak sahneye yine Nihat çıktı ve 89’uncu dakikada Hamit’in mükemmel ara pasıya topla buluşan Nihat’ın, ceza sahası çizgisinden attığı sert şut ağlarla buluştu.

Maçın gizli kahramanı: Hamit Altıntop

Hamit Altıntop, yaptığı üç asistle Çek savunmasının kilidini açan adam oldu
Hamit Altıntop, yaptığı üç asistle Çek savunmasının kilidini açan adam oldu

Burada bir paragraf da Hamit Altıntop’a açmak gerekiyor. Bu sezon Bayern Münih’le Bundesliga’da şampiyonluk sevinci yaşayan Hamit’in morali, turnuva öncesi kardeşi Halil’in Fatih Terim tarafından kadrodan çıkartılmasıyla hayli bozulmuştu. Bir de buna Gökhan Gönül’ün sakatlığından dolayı hiç beklemediği bir şekilde sağ bek pozisyonunda oynamak zorunda kalması eklenince performansı iyice düştü. Ancak Fatih Terim –biraz da mecburiyetten dolayı- onu Çek Cumhuriyeti maçının son yarım saatinde yeniden orta saha alınca bambaşka bir Hamit seyrettik hep birlikte. Hatta maçı stadyumda arka sıralardan izleyenler eminiz ki “bu orta sahada takımı ateşleyen sakın çaktırmadan oyuna giren ikiz kardeşi Halil olmasın” diye espiri bile yapmıştır. Gerçekten de Hamit Altıntop âdeta oyuna son yarım saatte dahil olmuş gibiydi. Atılan müthiş deparlar, kapılan toplar, çekilen şutlar ve en önemlisi mili metrik paslarda hep onun imzası vardı. Nitekim Türk Milli Takımı’nın son 15 dakikaya sığdırdığı üç golün asistine de yine Hamit Altıntop yaparak “maçın gizli kahramanı” oldu.

Volkan "Türk üsulu" yapınca...

Maçın son anlarında sinirlerine hâkim olamayan Volkan Demirel, hakem Peter Frojdfeldt tarafından oyundan atıldı
Maçın son anlarında sinirlerine hâkim olamayan Volkan Demirel, hakem Peter Frojdfeldt tarafından oyundan atıldıFotoğraf: AP

Dört dakikalık kayıp zaman oynanırken kaleci Volkan Demirel’in sinirlerine hakim olamayarak Jan Koller’i ittirip yere düşürmesi ise galibiyete gölge düşüren bir hareketti. Doğrudan kırmızı kart gören Volkan en az bir, belki de iki maç ceza alacak. Yani, Hırvatistan karşısında kaleyi 35 yaşındaki Rüştü Reçber koruyacak. Volkan’dan boşalan kaleye Tuncay Şanlı’nın üç dakikalığına da olsa kaleci formasını giyerek geçmesi, maçın yine unutulmaz görüntüleri arasındaki yerini aldı. Birkaç gün önce Almanların ünlü gazetesi Bild, Volkan için “tam bir sürpriz paketi, içinden ne çıkacağı hiçbir zaman belli olmuyor” diye yazmıştı. Volkan keşke Bild’i haklı çıkarmak için bu kadar acele etmeseydi! Nitekim teknik direktör Fatih Terim de “Sinirlerimize bir türlü hakim olamiyoruz. Hep Türk üsulu yapıyoruz bu işleri. Gizli saklı yapmayı hâlâ öğrenemedik” diyerek Volkan’a kinâyeli bir göndermede bulunmayı da ihmal etmedi.

Buraya kadar gelmek bile büyük başarı

Almanya'da yaşayan Türkler galibiyeti çılgınca kutladı - tıpkı Başkent Berlin'de olduğu gibi
Almanya'da yaşayan Türkler galibiyeti çılgınca kutladı - tıpkı Başkent Berlin'de olduğu gibiFotoğraf: AP

Türk Milli Takımı bileğinin hakkıyla çeyrek finale yükselmeyi başardı. Ancak Hırvatistan karşısında yine de çok büyük beklentilere girmemek lazım. Zira Türkiye’nin 50 yıl sonra ilk keç Çekleri yenmesi ve yine tarihinde ilk kez Avrupa şampiyonasında çeyrek finale yükselmesi bile büyük bir başarı. Portekiz maçının tümünde, İsviçre maçının ilk yarısında ve Çek Cumhuriyeti maçının 75’inci dakikasına kadar A Millilerin son derece kötü bir oyun sergilediği unutulmamalı.

“Şans” taraf mı değiştirdi?

Dünyanın en iyi kalecisi olarak gösterilen Petr Cech'in şanssızlığı, Türkiye'nin şansı oldu
Dünyanın en iyi kalecisi olarak gösterilen Petr Cech'in şanssızlığı, Türkiye'nin şansı olduFotoğraf: AP

Eskiden Türkiye’den yana olmayan şans, bu turnuvada taraf değiştirdi! Elbette bu başarının tümüyle “şans eseri” yakalandığını söylemek haksızlık olur. Ancak İsviçre maçında son saniye golüyle alınan galibiyet, Çek Cumhuriyeti maçında “dünyanın en iyi kalecisinin” hayatında hiç yapmadığı ve büyük bir ihtimalle bundan sonraki kariyerinde de bir daha yapmayacağı bir hata sonucu atılan golle sağlanan beraberlik ve yine 89’uncu dakikada atılan şutun ağlarla buluşması...

Tarafsız bir gözle bakıldığında tüm bunların, beceriden ziyade öncelikle şans faktörünün yardımıyla meydana geldiği görülüyor. Elbette Arda, İsviçre maçında o mükemmel vuruş tekniğini kullanmasaydı son dakikadaki “şans golü” gelmeyecekti. Ya da Nihat, kaleci Cech’in burnunun dibinde bekleyip onun hata yapmasını kollamasaydı ya da sürat ve vuruş tekniğini kullanarak “bazuka” gibi bir şut çekmeseydi Çek Cumhuriyeti karşısında ikinci ve üçüncü goller de gelemeyecekti.

Hırvatistan’ın bileğini bükmek kolay değil

Luka Modric ve arkadaşları, kolay lokma olmadıklarını ilk iki maçta ortaya koydular
Luka Modric ve arkadaşları, kolay lokma olmadıklarını ilk iki maçta ortaya koydularFotoğraf: AP

Tüm bunları şunun için hatırlatma yarar gördüm: Almanya maçında da görüldü ki Hırvatistan son derece teknik ve süratlı futbolculardan kurulu. Luka Modriç gibi oyunu istediği şekilde yönlendiren tam bir “10 numaraya” sahip olmaları çok bir lütuf. Ayrıca Srna, Kranjcar ve Rakitiç gibi onun yükünü hafifleten diğer orta saha elemanları, Petriç gibi gol yollarında etkili bir golcüleri ve Oliç gibi değil 90 dakika, 180 dakika pres yapabilecek güçte bir forvetleri var. Zaman zaman Türk takımlarının da gündemine gelen ve Avrupa’nın en iyileri arasında gösterilen kaleci Pletikosa, ilerleyen yaşlarına rağmen üstün bir grafik çizen ve gençlere “ağabeylik” yapan Niko ve Robert Kovaç kardeşler ve 1.95’lik dev stoper Simuniç takımın en önemli kozları. Ayrıca Bundesliga’nın acar forvetlerinden Ivan Klasniç ve Galatasaray’ın gündeminde olan Milanlı defans oyuncu Dario Simiç de yedek kulübesinde heran göreve hazır olan diğer yıldızlar.

Volkan ve Aurelio cezalı, Emre Güngör sakat

Orta sahanın dinamosu Mehmet Aurelio (solda) çeyrek finalde oynayamayacak
Orta sahanın dinamosu Mehmet Aurelio (solda) çeyrek finalde oynayamayacakFotoğraf: AP

20 Haziran Cuma akşamı TSİ 21:45’te Viyana’da oynanacak Hırvatistan-Türkiye çeyrek final maçına Türkiye önemli eksiklerle çıkacak. Çek Cumhuriyeti maçında kırmızı kart gören kaleci Volkan Demirel ile yine aynı maçta turnuvadaki ikinci sarı kartını gören Mehmet Aurelio’dan yoksun olarak çıkacak. Sakatlanan Emre Güngör de turnuvayı kapattı. Ayrıca sakatlıkları devam eden Emre Belözoğlu ve Tümer Metin’in durumları ise belirsizliğini koruyor. Fatih Terim’in çeyrek finaller için, daha önce kadro dışı kalan oyunculardan bir kişiyi kampa çağırması bekleniyor. Yıldıray Baştürk’ün “Terim olduğu sürece ben artık yokum” şeklinde beyan vermesi, forvette ciddi sıkıntı yaşanmaması nedeniyle Halil Altıntop’a şu anda fazla ihtiyaç duyulmaması ibreyi Beşiktaşlı İbrahim Kaş’tan yana çeviriyor.

İstatistikler uyarıyor: İlk dakikalara dikkat!

İki takımın bu şampiyonadaki istatistikî verilerine baktığımızda Hırvatların golle erken buluştuklarını ve son dakikalarda maçı rölantiye alarak başarıya gittiklerini görüyoruz. Attıkları üç golün birincisi ilk 4’üncü, ikincisi 24’üncü ve sonuncusu da 63’üncü dakika geldi. Türkiye ise malum: Maçlara 1:0 mağlup başlayıp sonradan açılıyor. Türkiye ise EURO 2008’deki en erken golünü İsviçre maçının 57’inci dakikasında Semih’le buldu. Diğer gollerin hepsini 75 ile 90’ıncı dakikada atan Türk futbolcular, “son gülen iyi güler” felsefesinizi benimsemişe benziyor.

Defansları uzun ama hantal oyunculardan kurulu

34 yaşındaki Robert Kovac (solda), Hırvat savunmasının bel kemiği
34 yaşındaki Robert Kovac (solda), Hırvat savunmasının bel kemiğiFotoğraf: AP

Ancak Hırvatların teknik ve hızlı futbolculardan kurulu bir ekip olmasının yanısıra 40 yaşındaki genç teknik direktör Slaven Biliç’in verdiği taktik ve disiplinden de taviz vermeyen bir oyun ortaya koydukları görülüyor. Bu bakımdan Türkiye’nin ilk dakikalarda çok dikkatli olması ve orta sahayı kalabalık tutup rakibe erken basması gerekiyor. Yapılabilecek en büyük hata ise uzun Hırvat defansını havadan mağlup etmeye çalışmak. Bunun yerine Simuniç-R.Kovaç ikilisinin arkasına atılacak uzun toplarla Nihat, Tuncay ya da Arda gibi çabuk oyuncuları topla buluşturmaya çalışmak daha akıllıca bir taktik olacaktır.

Portekiz’in B Takımı kendini zorlamadı

Grup liderliğini garantileyen Portekiz, İsviçre karşısına yedek kadrosuyla çıktı
Grup liderliğini garantileyen Portekiz, İsviçre karşısına yedek kadrosuyla çıktıFotoğraf: AP

Türkiye-Çek Cumhuriyeti maçıyla eş zamanlı olarak Basel’de oynanan ve formaliteden öteye bir anlam taşımayan A grubunun diğer maçında İsviçre, liderliği garantileyen Portekiz’i 2:0 yendi. Başta Ronaldinho, Deco, Moutniho ve Nuno Gomez olmak üzere tam yedi as oyuncusunu dinlediren ve yedeklere şans veren Portekiz, bir penaltısının verilmediği, bir golünün de ofsayt gerekçesiyle sayılmadığı maçta Hakan Yakın’ın iki golüyle sahadan mağlup ayrıldı. Böylece İsviçreli futbolcular, eşinin rahatsızlığı nedeniyle milli takımı bırakacağını aylar öncesinden duyuran İsviçre teknik direktörü Köbi Kuhn’a güzel bir veda armağın vermiş oldular. Portekiz’in Perşembe günü çeyrek finalde karşılaşacağı rakibi, bugün B grubunda oynanacak maçlardan sonra belli olacak. Almanya, ev sahibi ülkelerden Avusturya karşısında çeyrek final vizesi almaya çalışırken, grup liderliğini garantileyen Hırvatistan, Polonya önünde yedek ağırlık kadrosuyla mücadele edecek.