1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

“UAEA tarafsızlığını yitiriyor“

Peter Philipp / DW5 Mart 2007

Deutsche Welle’ye konuşan İran’ın UAEA nezdindeki daimi temsilcisi Ali Asker Sultaniye, nükleer programları konusunda işbirliğine her zaman hazır olduklarını, ancak Atom Enerjisi Ajansı’nın tarafsızlığını giderek yitirdiğini ve Batılı hükümetlerin güdümü altına girdiğini savundu. DW'den Peter Philipp'in haberi...

https://p.dw.com/p/AZTj
İran'ın Uluslararası Atom Enerji Ajansı nezdindeki temsilcisi Ali Asker Sultaniye.
İran'ın Uluslararası Atom Enerji Ajansı nezdindeki temsilcisi Ali Asker Sultaniye.Fotoğraf: AP

Son haftalarda Amerikan ve İngiliz medyasında yer alan ve “Washington yönetiminin İran’a gizliden gizliye saldırı planları yaptığı, hatta vurulacak hedefleri bile belirlediği“ şeklindeki haberler, uluslararası kamuoyu tarafından kaygıyla karşılanmıştı. ABD’nin saldırı olasılığına ilişkin görüşlere tepki gösteren İran’ın Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı nezdindeki daimi temsilcisi Ali Asker Sultaniye, “nükleer tesislerin tahrip edilmesiyle İran’ın nükleer programının da son bulacağı“ şeklindeki tezlerin hatalı olduğunu belirtti.

Sultaniye sözlerini şöyle sürdürdü: “Santrifüjler için sadece birkaç odaya ihtiyacımız var. Nerede olduğu farketmez. Daha önce de defaatle belirttiğim gibi, İran, 1 milyon 600 kilometrekarelik yüzölçümüne sahip büyük bir ülke. Katrina kasgırgasıyla yok olacak küçük bir ada değil. Bu nedenle santrifüjler için yeterince yerimiz var. Tesislerimizin tahrip edilmesiyle nükleer teknolojimizin de yok alacağağını düşünmek, aptalca bir hata olur. Çünkü asıl teknoloji İranlı bilim adamlarının kafalarındadır ve oradan bu bilgileri kimse söküp atamaz.“

UAEA’ya sert eleştiriler

Ali Asker Sultaniye’nin eleştirilerinden Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı da nasibini aldı. Bir zamanlar bilim adamları ve teknik elemanlardan oluşan yönetim kurulunun artık kendi ülkelerinin çıkarlarını savunan diplomatlardan oluştuğunu belirten Sultaniye, şu değerlendirmeyi yaptı: “Hiçbir yerde yazılı olmamasına karşın Atom Enerjisi Ajansı, artık tümüyle BM Güvenlik Konseyi’nin talimatlarına göre hareket ediyor. Oysa Ajans’ın görevi, Güvenlik Konseyi’ne rapor hazırlamaktan ibarettir.“

Sultaniye, “Böyle giderse Atom Enerjisi Ajansı yakında CIA ve diğer istihbarat teşkilatlarının bir şubesi hüvviyetine dönüşecektir. Bu ise uluslararası örgüt için tam bir felaket olur“ diye sözlerini sürdürdü. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın yetkilerini de aştığını öne süren İranlı temsilci, Güvenlik Konseyi’nin talimatları uyarınca, ülkesinde nükleer geliştirme programlarını da yasaklamasının haksızlık olduğunu, zira bu barışçı faaliyetlere daha önce Ajans tarafından müsade edildiğini kaydetti.

“AB vaatlerini yerine getirmedi“

Silah denetçilerine yanlış bilgiler verildiği ya da bazı nükleer faaliyetlerin Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’ndan gizlendiği iddialarını da yalanlayan Sultaniye, Avrupa Birliği’nin vaatlerini yerine getirmediğini de savunuyor. “AB ile görüşmelerimiz sürecince bir iyi niyet göstergesi yapıp, nükleer faaliyetlerimizi geçici olarak askıya aldık. Aradan iki buçuk yıl geçmesine rağmen Avrupalılar bunun karşılığında hiçbirşey yapmadılar“ diyen Sultaniye, sözlerini şöyle sürdürdü: “Nükleer faaliyetlerimize son vermemiz durumunda yolcu uçaklarının yedek parça tedariki bazı konularda yardım teklifinde bulundular. Ancak bu imkansız birşey.“

Müzakereler süresince İran’a karşı Batı tarafından sürekli yeni talepler dile getirildiğini belirten Sultaniye, “Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması“ gereği Tahran’ın barışçı amaçlarla nükleer geliştirme faaliyetlerinde bulunma hakkından taviz vermeyeceğini yineliyor. İranlı temsilci, yaşadıkları tüm hayal kırıklıklarına rağmen yine de sorunun diplomatik yollardan çözülmesini istediklerini söylüyor ve özellikle Avrupalılara bir çağrıda bulundu:

“Eğer Avrupalılar, konunun siyasi yollardan çözümü konusunda gerçekten istekliyse, bunun bir an önce hayata geçirilmesi gerekiyor. O zaman buyrun görüşme masasına oturalım. Ama herhangi bir önkoşul ileri sürmeksizin. Müzakere sürecinde ortaya çıkabilecek sorunları çözmeye ve şüpheleri gidermeye de hazırız. Eğer güvence isteniyorsa ona da evet diyoruz. Nükleer faaliyetlerimizin sadece barışçıl amaçlara hizmet ettiğine ilişkin her türlü güvenceyi kendilerine sunmaya hazırız.“