Uyum ‘bahçe’den geçiyor

‘Kölner Neuland’ adlı ortak bahçe adeta uyumda ortak tarım yapmanın rolünü sınayan sosyolojik bir deney gibi. Yeşille ilgilenen herkes, bahçede ekim yapabiliyor. Bunlardan biri de Ahmet Gökalp. Bahçe işleri onun için bir tutku. Ancak ortam, bazen onu da zorluyor:

"Tabii ki dil problemi yaşıyorum. Beni anlamadıkları zaman, bunu söylüyorlar ve ben bir daha farklı şekilde anlatmaya çalışıyorum. O zaman sorun olmuyor."

Ahmet Gökalp 40 yıldır Almanya'da yaşıyor. Ortak bahçede, küçük cennetini bulduğunu söylüyor: "Çok keyif alıyorum. Her gün geliyorum. Biri yardıma ihtiyaç duyduğunda buradayım ve yardım ediyorum."

‘Güzel olan, hepimizin doğayla, toprakla ilgilenmesi'

Kölner Neuland projesi iki yıl önce hayata geçirildi. Hedef, bahçe işlerini seven insanları buluşturmak. Burada boş zamanlarını geçirenlerin çoğu Alman. Ancak bahçe aynı zamanda 10 farklı ülkeden insanları da buluşturuyor. Bahçenin kurucularından Dorothea Hohengarten, bu ortak uğraşının anlaşmazlıkların önüne geçtiğini söylüyor:

"İnançlar üzerine konuşulmaya başlıyor. Ya da kadınların yaşamdaki rolü üzerine konuşuluyor ve karşıt dünyalar meydana çıkıyor. Ancak burada güzel olan, hepimizin doğayla, toprakla ilgilenmesi. Bu, anlaşmazlıkların giderilmesine yardımcı oluyor. Sonunda, herkes birbirini olduğu gibi kabul ediyor."

Projenin hazırlık aşamalarında, uyum konusu üzerinde durulmamış. Ancak bahçenin açılmasıyla, göçmen kökenlilerin, ilgisinin büyük olduğu görülmüş. Tıpkı Ivona Staszevska gibi. Ailesi Almanya’ya yerleştiğinde 9 yaşında olan Staszevska, bahçede kabul gördüğünü hissediyor:

"Her anlaşmazlıkta kendinle de ilgili bir şeyler öğreniyorsun. Ben örneğin başkalarının sınırlarının da korunması gerektiğini öğrendim. Sadece göçmen olarak benim değil, Almanların da sorunları olduğunu tespit ettim. Herkesin hayatında mücadele ettiği bir şeyler var."

33 yaşındaki Staszevska, normal şartlarda bir araya gelmeyecek farklı kültürden ve dinden insanların burada el ele verdiğini söylüyor. Ortama hoşgörü ve saygı hâkim. Staszevska, "Bazen az kişi oluyor ve yardıma ihtiyaç duyduğunuzda ve farklı görüşten birileri varsa, yardım gerekiyorsa tartışma yaratan konuları hemen kapatıyorum. Burada sadece beceri ve el çabukluğu geçerli" diyor.

'Birbirimizden bir şeyler öğreniyoruz'

Böylece farklı kültürlerden insanlar, birbirlerinden yeni şeyler öğreniyor. Kölner Neuland Müdürü Dorothea Hohengarten şöyle konuşuyor: "Örneğin bu köpek üzümü tamamen zehirli bir bitki olarak görülüyor. Ancak geçen sene Afrikalı bir aile geldi, torbalarca bu bitkiyi topladılar. Biz, zehirleneceklerini söyledik ama onlar, biz bunu yiyoruz, ıspanak gibi pişiriyoruz. Denemek ister misiniz dediler. Ve yine birbirimizden bir şeyler öğrenmiş olduk."

Ahmet Gökalp, gittiği camide sık sık bahçenin ilanlarını dağıtıyor. Çok daha fazla göçmenin bahçe projesinden etkilenmesini istiyor: "Bu kadar uzun süre Almanya'da yaşadığınızda, yabancı kalmamayı denemeniz gerekiyor. Hepimiz birbirimizin tecrübelerinden faydalanabiliriz. Ve bana karşı yabancı düşmanlığı beslenmediği sürece, ben de işbirliği yapmaya hazırım.”

Kölner Neuland projesindeki göçmen kökenliler, kendilerini uyum sağlamış hissediyor. Bahçe kapıları herkese açık. Görülen o ki, ortaklaşa yapılan bahçe işleri, farklı kültürlerden insanları bir araya getirebiliyor.

© Deutsche Welle Türkçe

DW/IW/GA/BÖ/NH