1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Uzmanlar kuş gribine karşı Avrupa'yı uyarıyor

DW10 Ocak 2006

Türkiye’de kuş gribi vakalarının artmasının ardından hastalığa ilişkin Avrupa’da endişeler artıyor. DW’nin sorularını yanıtlayan Dünya Sağlık Örgütü Bulaşıcı Hastalıklar Bölümü Başkanı Klaus Stöhr, ciddi bir riskin söz konusu olduğunu belirterek, Avrupa’da önlemlerin arttırılmasını istedi...

https://p.dw.com/p/AaFT
Avrupa'da virüsün yayılma riskine karşı önlemler arttırıldı
Avrupa'da virüsün yayılma riskine karşı önlemler arttırıldıFotoğraf: AP

Türkiye’de ortaya çıkan kuş gribi vakaları, Avrupa’da endişe yaratıyor. Hastalığa karşı önlemlerin sıkılaştırıldığı Avrupa ülkeleri, Türkiye’den canlı hayvan ithalatını durdurdu. Uzmanlar, hastalığın insandan insana geçtiğine dair bir kanıt olmadığını belirtirken, buna rağmen virüsün yayılma tehlikesi olduğuna dikkat çekiyor. Avrupa’da ciddi bir riskin söz konusu olduğunu belirten Dünya Sağlık Örgütü Bulaşıcı Hastalıklar Bölümü Başkanı Klaus Stöhr, Türkiye’deki kuş gribine ilişkin soruları yanıtladı:

DW: Türkiye’deki kuş gribi ile mücadelede neler öneriyorsunuz?

Stöhr: Öncelikle Türkiye’deki kuş gribinin önünün en kısa zamanda alınacağını umuyorum. Kuşkusuz bulaşıcı hastalıkla başa çıkmak her zaman zor ve uzun sürelidir. Hastalığın birdenbire hızla yayılması, ülkede uzun süredir bulunduğunun ve yeteri kadar önlem alınmadığının işareti. Belki de çoktan yayılmıştı ve şimdi kamuoyunun ilgisi arttığında, bu konudaki haberler de arttı. Hastalığın önünü alınmasının Asya ülkelerinde 3 ile 5 yıl süreceğini tahmin ediyorum. Avrupa’da bu süre kısalacaktır. Aslında bulaşıcı hastalıklara karşı deneyimliyiz. Tek sorun önlemlerin kararlılıkla uygulanması. Bu da zaman ve para gerektiriyor.

DW: Peki hastalığın Avrupa’ya da yayılmasının önlenmesi için ne yapmak gerek?

Stöhr: Kuşkusuz Avrupa’ya yayılma tehlikesi var. Daha önce de Avrupa’da kuş gribi görüldü, ama o zaman göçmen kuşlar aracılığıyla gelmişti. Şimdi Türkiye’deki durumda farklı olan hastalığın göçmen kuşlar yoluyla değil, diğer hayvanlar aracılığıyla yayılıyor olması. Salgına dönüşmesinde, hayvan yemi ya da insanlar da rol oynayabilir. Bu açıdan ciddi bir riskle karşı karşıyayız.

DW: Bu durumda Türkiye’den yasal ithalatın sıkı kontrol edilmesi ve yasadışı ticaretin önlenmesini mi öneriyorsunuz?

Stöhr : Kesinlikle. Türkiye’den ya da kuş gribinin görüldüğü başka bir ülkeden, riskli gıda maddeleri, örneğin canlı hayvan, hatta tüy ve benzeri ürünlerin çıkışını önlemek gerek. Ulusal kurumlar gibi Avrupa Birliği de bu konuda önlem almalı.

DW: Zaman içinde virüsün saldırganlığı artmış olabilir mi? Dünya Sağlık Örgütü olarak bu konuda bildiğiniz yeni bir şey var mı?

Stöhr: İnsana bulaşma tehlikesinin arttığı görülüyor. Asya kıtasında yaklaşık 140 vaka gördük. Şimdi Türkiye’de birdenbire bir sıçrama oldu. Virüs hala hayvandan insana geçiyor ve umarız uzun süre böyle kalır. Henüz insandan insana geçtiğine dair bir işarete rastlamadık. Bu konudaki çalışmalarımız sürüyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün bir ekibi Anadolu’daki hastanelerde kontrol çalışmaları yapıyor. Ama şimdiye kadar virüsün insanlar arasında hızla yayıldığına dair bir belirti yok.

DW: Bu durumda virüs sadece hasta hayvandan bulaşıyor ve başka bulaşma yolu yok, değil mi?

Stöhr: Evet, tek bulaşma yolu bu. Tavuklarla uğraşan insanlara bulaşıyor, hayvanın ellenmesi, tüylerin yolunması en kolay bulaşma yolu. Virüs, solunum yoluyla geçiyor. Türkiye’ye gidenlere tavsiyem, canlı hayvan pazarlarına gitmesinler. Ankara’da canlı hayvan pazarı yasaklandı ve bu gerekli bir önlemdi.

DW: Türkiye’ye gidecek turistlere ne öneriyorsunuz? Mesela tavuk - döner yemesinler mi? Tabii bu Türkiye’de yaşayanlar için de geçerli?

Stöhr: Virüs sıcağa dayanıklı değil. 70 derecenin üstünde dakikada hatta saniyede kayboluyor. İyice pişirilmiş ya da kızartılmış hiçbir şeyin riski yok. Yani döner ya da diğer tavuk yemekleri yenebilir, Türkiye’de de!”