1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Uzmanlardan Türkiye'ye 301 uyarısı

4 Ekim 2006

TCK’nın 301. maddesi tartışmalara neden oluyor. Londra’daki Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü’nün Türkiye uzmanı Fadi Hakura ve Washington’daki Yakın Doğu Politikaları Enstitüsü Türkiye Araştırmaları Program Direktörü Soner Cağaptay, bu konuda Türkiye’yi uyarıyor…

https://p.dw.com/p/AZgL
TCK'nın 301. maddesi AB - Türkiye ilişkilerinde gerginliğe neden oluyor
TCK'nın 301. maddesi AB - Türkiye ilişkilerinde gerginliğe neden oluyorFotoğraf: AP

Türkiye’nin AB ile tam üyelik müzakerelerine start vermesinin üzerinden bir yıl geçtikten sonra, Ankara-Brüksel hattında yoğun bir diplomatik hareketlilik söz konusu. Peki Batı’da Türkiye’nin AB ile ilişkileri ve Türkiye’deki son gelişmeler nasıl değerlendiriliyor? Kıbrıs sorunu ve Türkiye’deki reform sürecinin yavaşlaması, AB tarafından, Ankara’nın Birliğe katılımına engel olarak görülürken; son olarak yazar Elif Şafak davasıyla dünyanın gündemine oturan TCK’nın 301. maddesine ilişkin eleştiriler de sürüyor.

Londra merkezli Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü’nde görevli Türkiye uzmanı Fadi Hakura’ya göre, Ankara 301’i değiştirmeye niyetli. Türk hükümetinin 301. maddenin değişebileceğinin sinyalerini verdiğini söyleyen Hakura, “Ancak şimdiye kadar bu konuda somut bir adım atılmadı. Hükümet mahkeme kararlarını bekliyor; ondan sonra yapılacak değişiklikler belirlenecek“ dedi.

Türkiye’nin AB’ye üyeliğine sıcak bakmayan Almanya Başbakanı Angela Merkel’in Perşembe günü yapacağı Türkiye ziyareti öncesinde de Ankara’nın Güney Kıbrıs’a uyguladığı liman yasağını eleştirerek, “AB üyesi ülkelerin birbirlerine limanlarını açmaması gibi bir durum söz konusu olamaz. Değişiklik şart,” demesi ve “İmtiyazlı ortaklıktan yanayız” sözlerini yinelemesine ilişkin olarak da Hakura şu yorumu yaptı: “Hükümetin, yani AKP hükümetinin reformlara yeniden ivme kazandırması, Almanya Başbakanı Angela Merkel üzerinde olumlu bir etki yaratır.“

Amerikan yönetiminin bakışı

Berlin hükümetinin aksine, Amerikan yönetimi ise Türkiye’nin AB’ye üyeliğine destek veriyor. ABD yönetiminin Türkiye’nin AB üyeliğin neden desteklediğini açıklık getiren Washington’daki Yakın Doğu Politikaları Enstitüsü Türkiye Araştırmaları Program Direktörü Soner Cağaptay’ın bu konudaki görüşleri şöyle:

“Avrupalı lider ve bürokratlar ne derse desin, ABD’nin Türkiye’nin AB üyeliğine destek vermesi önemli. Serbest pazar ekonomisi ve laik bir ülke olarak Türkiye’nin Batı’nın bir parçası olması Washington’ın çıkarına ve bu yüzden de ABD yönetimi Türkiye’nin AB’ye girmesini destekliyor.“

Soner Çağaptay, Almanya Başbakanı Merkel’in ”imtiyazlı ortaklık” önerisi için ise şunları söylüyor: “Türkiye’nin AB ile olan ilişkileri gözönünde bulundurulduğunda, Alman Başbakan Angela Merkel’in sözünü ettiği imtiyazlı ortaklığın zaten var olduğu görülüyor. Merkel’in demek istedği şu: Türkiye olduğu yerde kalsın. Buna karşılık Türkiye de “AB’ye üye olamaycaksak o zaman biz neden AB kriterlerini yerine getirmek için reform yaptık?” diye soruyor. “İmtiyazlı ortaklık” tezi Türkiye’yi geri atar.“

Çağaptay’a göre 301 madde Batı’da büyütüldüğü kadar önemli bir sorun değil. Asıl mesele Kıbrıs sorunu. Çağaptay, “301’den ziyade Kıbrıs asıl sorun. 301’den yargılanan herkes hapse giriyor diye bir şey yok. Ama bu Batı’ya çekici geliyor...“ diyor.