Viyana’da “bikinili“ zirve

Avusturya - Macaristan İmparatorluğu'nun 17. yüzyılda idare merkezi olarak kullanılan tarihi Hofburg Sarayı'nda yapılan Avrupa Birliği - Latin Amerika zirvesi, protestoyla başladı. Zirveye katılan devlet ve hükümet başkanlarının aile fotoğrafı çekimi sırasında bir çevreci kadın giysilerini çıkararak bikinisiyle liderlerin önünden geçti. "Uruguay'daki kağıt fabrikasının çevre kirliliğine neden olduğu için kapatılmasını" talep eden bir afiş taşıyan çevreci kadın, güvenlik güçleri tarafından salondan çıkarıldı.

Zirvede, Latin Amerika ve AB arasındaki ekonomik işbirliğinin arttırılması yönünde çağrılar dile getirilirken, AB Dönem Başkanı Avusturya'nın Başbakanı Wolfgang Schüssel ise Latin Amerika’nın bölünmüş siyasi görünümüne rağmen ortak değer ve hedeflere sahip olduğunu söyledi.

Schüssel, Latin Amerika ülkelerinin Çin ile ilişkilerinin gelişmesinden rahatsızlık duymadıklarını ifade etti. Schüssel, “Bazı Avrupalı siyasetçiler, ’eyvah Latin Amerika’yı kaybediyoruz’ diyor. Bu teze katılmıyorum. Kaybettiğimiz bir şey de yok. Latin Amerika ülkelerine hegamonyacı ya da buyurucu değil, dostça yaklaşıyor, partner olarak görüyoruz“ dedi.

“AB’nin birikimlerini değerlendirebiliriz“

Meksika Devlet Başkanı Vicente Fox ise Latin Amerika’nın siyasi entegrasyon açısından Avrupa’nın birikimlerini değerlendirebileceğini belirtti. Fox, Latin Amerika’nın siyasi birliği henüz sağlayamamış olmasının Avrupa Birliği ile yürütülen serbest ticaret görüşmelerine de olumsuz şekilde yansıdığını kaydetti.

Meksika lideri Vicente Fox, korumacı ekonomi politikalarının ve sosyalist popülizmin çözüm olmadığını vurguladı. Fox, „Bu tür uygulamalar, büyüme ve gelişmenin önündeki en büyük engellerdir. Bunlar, yoksullukla mücadele için uygun araçlar da değil. Bunun adı popülizmdir“ diye konuştu.

Annan’ın uyarıları

Açılış oturumunda özel davetli sıfatıyla hazır bulunan BM Genel Sekreteri Kofi Annan ise küreselleşen ekonomide millileştirme uygulamalarının girişimcileri ürküteceğini söyledi. Annan, buna karşılık ekonomik değer ve doğal kaynakların halkın da yararlanabilmesi için dengeli şekilde dağıtımından yana olduğunu belirtti. BM Genel Sekreteri Annan, işsizlikle, uyuşturucuyla ve organize suçlarla mücadeleye öncelik verme çağrısında bulundu.

Zirvede Morales gerginliği

Bu arada Bolivya Devlet Başkanı Evo Morales’in zirve öncesi açıklamaları, gerginliğe neden oldu. Ülkesindeki enerji sektörünün kamulaştırılmasından vazgeçmeyeceğini söyleyen Morales, doğal kaynaklarda olduğu gibi enerji sektörünü de millileştirmede egemenlik hakları bulunduğunu yineledi. Bu konuda başka ülkelerle müzakere ya da diyaloğa girmeyeceklerini söyleyen Morales, Latin Amerika’da ABD ile serbest ticaret görüşmeleri yapan ülkelere uyarıda bulundu. Bu ülkelerin görüşmeleri durdurmasını isteyen Morales, bunun Latin Amerika’ya zarar vereceğini söyledi.

Bolivya’da geçen ocak ayında yapılan seçimler sonrası devlet başkanlığı koltuğuna oturan Morales, ülkenin ilk yerli lideri olmuştu. Bu göreve seçilir seçilmez doğalgaz ve petrol tesislerini kamulaştırma kararı alan Morales, 1 Mayıs’ta bu yöndeki kararını resmileştirmişti. Ardından Morales, yabancı şirketlerin yeni duruma göre sözleşmeleri müzakere etmelerini ya da 6 ay içinde ülkeyi terk etmelerini istemişti. Ayrıca kamulaştırma sırasında da bu şirketlere tazminat ödemeyeceklerini açıklamıştı.

Almanya Başbakanı Angela Merkel Avrupa Birliği-Latin Amerika zirvesi kapsamında ikili görüşmelerde bulunurken, Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan da Yunan meslektaşı Kostas Karamanlis ile biraraya geldi.