1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Washington'da Milenyum Hedefleri tartışıldı

Helle Jeppesen / Washington12 Nisan 2006

Dünya Bankası, sivil toplum kuruluşları ve ekonomi dünyasının temsicileri, kalkınma politikalarında ortak paydalar belirlemek üzere Washington’da bir araya geldi. Toplantıda, Milenyum Hedefleri’ne ulaşmak için atılan adımlar değerlendirildi. Helle Jeppesen’in haberi...

https://p.dw.com/p/Aa6i

Sivil toplum kuruluşları, Dünya Bankası ve ekonomi dünyası ortak paydalarda buluşabilir mi? Dünya Bankası yetkililerine göre, bu sorunun cevabı “evet“. Hatta, Birleşmiş Milletler tarafından belirlenen Millenyum Hedefleri’ne ulaşabilmek, dünyadaki fakirlerin sayısını yarıya indirebilmek için Dünya Bankası’nın sivil toplum örgütlerinin ve ekonomi dünyasının işbirliği yapması şart. Sivil toplumcular, iş dünyasının temsilcileri bu amaçla, Dünya Bankası’nın Washington’daki merkezinde bir araya geldi.

Hindistan’da hijyen kampanyası

Toplantıya katılanlar, bu yönde verilen çabalara dikkat çekti. Unilever şirketinin İngiltere biriminin temsilcisi Gavin Neaht, şirketinin UNICEF ile birlikte Hindistan’da bir hijyen kampanyası gerçekleştirdiğini anlatarak uluslararası sermayenin Milenyum Hedefleri açısından neden önemli olduğunu şöyle açıkladı:

“Milenyum Hedefleri’ne ulaşmaya çalışırken şirketlerden de yararlanılmalı, çünkü ekonomi küresel biçimde işliyor. Dünyanın en büyük 200 şirketi, global ekonomik hareketlerin yüzde 28’ini gerçekleştiriyor. En büyük 300 şirket, üretim araçlarının yüzde 25’ini elinde bulunduruyor. Ve en büyük 500 şirket, dünya üzerinde ticareti yapılan malların yüzde 75’ine sahip. Uluslararası şirketlerin gücü birçok kişiyi rahatsız etse de, gerçek bu.“

Hindistan’daki hijyen kampanyası çocukları ellerini yıkamaya teşvik etmek için yapıldı. Bu, ilk bakışta çok basit bir amaç gibi görünse de, Hindistan’da her yıl yüzbinlerce çocuğun hijyenik koşulların yetersizliğinden hayatını kaybettiği unutulmamalı. Hijyen hakkında birtakım bilgiler vermek ve çocukları temizliğe teşvik etmek, ölüm oranını aşağıya çekmek için basit ama etkili bir yol.

Şirketler de ajantaj sağlıyor

Ancak temizlik malzemeleri üreten Unilever de bu kampanyadan avantaj sağladı. Tanınmış ekonomi uzmanı Don Tapscott da şirketler ve sivil toplum örgütlerinin çıkarlarının her zaman çatışmadığına işaret etti ve sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir şirket, yüksek risk ve ancak uzun vadede kar sağlayan yatırımlar yapabilir. Küresel imaj burada çok önemli; medyadaki imaj veya çalışanların müşterilerin gözündeki imaj. İnsanlar, toplumsal duyarlılık gösteren şirketlerde çalışmayı tercih ediyor.“

Don Tapscott’un şeffaflık derken kastettiği ise şu: Günümüzde internette birkaç klikle her türlü şirket hakkında bin türlü bilgiye ulaşılabiliyor. Tüketiciler ve sivil toplum kuruluşları böylece şirketler ve ürünleri hakkında daha fazla bilgi edinebiliyor.

Özellikle genç tüketiciler, ürünlerini satın aldıkları şirketler hakkında daha fazla şey öğrenmek istiyor. Her markanın, her şirketin, her markanın, her ürünün belirli bir imajı var. Örneğin insanlar, Coca-Cola’nın etik dışı davrandığına kanaat getirirse, cola içmeyi keseceklerdir.