Westerwelle Regierungserklärung

Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle'nin görev koltuğundaki ilk aylarının başlıca konusunu, nükleer silahsızlanma oluşturdu. Westerwelle, ABD'nin sahip olduğu nükleer silahların sayısını azaltma kararını memnuniyetle karşıladığını belirtmiş, ayrıca hükümetin müttefiklerin Almanya'da bulunan tüm nükleer silahlarını geri çekmeleri talebini vurgulamıştı. Westerwelle düzenlediği basın toplantısında, Alman hükümetinin tutumunun bir kez daha altını çizdi.

Dışişleri Bakanı, İran’ın nükleer silah sahibi olmasına karşı olduklarını yinelerken, olası bir askeri müdahale planını desteklemediklerini, sorunun diplomasi yoluyla çözülmesini istediklerini kaydetti. Westerwelle, yaptırımların ise arkasında olduklarını vurguladı ve şöyle konuştu:

"Yaptırımları bir ülkeye karşı değil, işbirliğine yanaşmayan bir hükümeti müzakere masasına yeniden oturtabilmek için ortaya koyduk. Bu bağlamda kesin bir siyasi çizgi izliyoruz."

İsrail ve Lübnan’a çağrı

Westerwelle, Ortadoğu'daki gelişmeleri de endişeyle takip ettiklerini belirtti. Alman Dışişleri Bakanı, İsrail ve Lübnan askerleri arasında yaşanan çatışmanın, bölgede gerilimi tırmandırdığına işaret ederken, tüm tarafları da özenli ve yapıcı olmaya, bölgedeki radikal oluşumlara karşı direnmeye çağırdı.

Öte yandan Guido Westerwelle, Arap Birliği'nin İsrail ile Filistin arasındaki doğrudan görüşmelere destek çıkmasını ise cesaret verici bir gelişme olarak değerlendirdi. Almanya'nın İsrail ile Filistinliler arasında iki devletli bir çözüm yolunda atılacak adımları desteklediğini kaydetti. Westerwelle ayrıca İsrail'in Gazze Şeridi'ne uyguladığı ablukayı gevşetme kararını da memnuniyetle karşıladıklarını söyledi. Dışişleri Bakanı sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu doğru yönde atılmış bir adım. Ancak tek başına yeterli değil. Öte yandan, bu adımın öneminin farkındayız ve sonuna kadar destekliyoruz. İsrail hükümetinin bu bağlamdaki girişimlerinin arkasındayız."

Afganistan konusunda kararlılık

Basın mensupları Alman dışişleri bakanına, Afganistan Uluslar arası Güvenlik Destek Gücü ISAF'ın başına getirilen ABD’li General David Petraeus'un tartışma yaratan sözlerini sordu. General Petraeus, yazılı olarak dağıttığı kılavuzda askerleri sivil halkı korumaya çağırmış, ancak Taliban bağlantılı kişilerin gözünün yaşına bakılmamasını istemişti. Westerwelle, Petraeus'ın bölgede görev yapan Alman birliklerini de ilgilendiren son açıklamalarıyla ilgili temkinli yanıt verdi:

"Öncelikle tam olarak bu sözleri kullanıp kullanmadığı konusunda net bir şey söylemem mümkün değil. Ancak ben şahsen böyle bir ifade kullanmazdım. Son olarak şunu vurgulamalıyım, zaten Afganistan ile ilgili halihazırda geçerli olan, siyasi olarak kabul görmüş bir konsept bulunuyor."

Westerwelle, Afganistan’da halkın kalbini kazanmayı, sivil yeniden imar faaliyetlerine ağırlık verilmesini öngören bu konseptin sadece kendileri tarafından oluşturulmadığını, Afganistan’ın, komşularının ve uluslararası toplumun ortak olarak ortaya koyduğu bir süreçte belirlendiğini vurguladı.

Westerwelle ayrıca askeri konularla ilgili daha fazla yorum yapmak istemediğini, bu tip sorularının muhatabının Savunma Bakanlığı olduğunu kaydetti. Dışişleri Bakanı, yine basında tartışma konusu olan Taliban ve liderlerine yönelik operasyonların ise legal ve meşru olduğunu ifade etti.

© Deutsche Welle Türkçe

Bettina Marx / Çeviren: Banu Ertek

Editör: Ayhan Şimşek