Wolfowitz seçimine farklı tepkiler

ABD Başkanı George Bush tarafından Dünya Bankası Başkanlığı’na aday gösterilen Paul Wolfowitz, 24 üyeli Dünya Bankası Yönetim Kurulu’nun oybirliği yeni başkan seçildi. Wolfowitz yeni görevine Haziran ayında başlayacak. Dünya Bankası'nın yan kuruluşlarından Uluslararası Finans Kurumu’nun (IFC) eski Yönetimi Kurulu başkanlarından Peter Voicke, Dünya Bankası Başkanı seçiminde başkanlarının seçiminde, her zaman siyasetin rol oynadığını belirterek şöyle dedi:

“Wolfowitz’in bu koltuğa seçilmiş olmasını biraz şaşkınlıkla karşılayanlar var. Bence bu biraz naif bir tutum. Şimdiye kadar hep böyle yapıldı. Asıl, böyle bir kurumun başkanının, dünyadaki adayların arasından en iyisinin seçilebilmesi için nasıl bir seçim süreci gerektiği üzerinde kafa yormak gerekiyor.”

Endişeler

61 yaşındaki Wolfowitz, 1967 yılında bu göreve getirilen Amerikan savunma bakanlarından Robert McNamara ile kıyaslanıyor. McNamara, Vietnam Savaşı’nı yönetirken, Wolfowitz, Irak’ın işgalini planlayan ekibin önde gelen isimleri arasında yer aldı. Dünya Bankası’na yönelik eleştirileriyle tanınan, siyaset uzmanı Soren Ambrose ise Wolfowitz yönetimindeki uluslararası kurumun temel politikalarında bazı değişiklikler yaşanacağı görüşünde:

“Kanımca Dünya Bankası demokrasi ve insan hakları için bir haçlı savaşı yürütürcesine faaliyet gösterecektir. Amerikan politikalarına destek veren ülkelere daha fazla kredi imkanı tanınıp belki borçların silinmesi ya da ertelenmesi imkanlarından istifade etmeleri sağlanacak, Washington’un muhalifleriyse bu nimetlerden daha da az yararlanacak.”

Olumlu yaklaşanlar

Ancak Uluslararası Finans Kurumu (IFC) eski Yönetimi Kurulu Başkanı Peter Voicke, Wolfowitz’in atanmasına daha olumlu yaklaşanlardan. Wolfowitz’in son 6 yıl içinde özellikle Araplar’ın yaşadığı ülkelerde Amerikan politikasının yürütülmesini sağladığını belirten Voicke, “Bu yüzden yeni görevinde çok yönlü davramayacağı endişesinin taşınması doğal. Ancak insanların kurumları nasıl biçimlendiriyorsa, kurumlar da insanları biçimlendirebiliyor. Son derece zeki bir insan olan Wolfowitz, kuruma uyum sağlayıp çok yönlü düşünebilir” dedi.

Paul Wolfensohn, I. Dünya Savaşı’ndan sonra Polonya’dan ABD’ye göçen bir Musevi’nin oğlu. Wolfensohn’un matematikçi babasının ailesinin tamamı, Nazi rejimi tarafından toplama kamplarında öldürüldü. Gençliğinde ırkçılığa karşı gösterilere katılan Wolfensohn, 80’li yıllarda da dünyanın en kalabalık Müslüman nüfusuna sahip Endonezya’da büyükelçilik yaptı.