Yargıda "Deutsche Bank köstebeği" şüphesi

Alman savcılar, nisan ayında vergi kaçakçılığı iddialarıyla ilgili olarak Deutsche Bank’ın şubelerine düzenlenen polis baskınından, bankanın önceden haberdar olup olmadığını soruşturuyor.

Frankfurt merkezli bankanın yetkilileri, kendilerine önceden bu konuda uyarı geldiği yönündeki iddialarla ilgili açıklama yapmaktan kaçındı. Deutsche Bank sözcüsü, incelemeye konu olan vergi meselesi hakkında yetkililerle işbirliği yaptıklarını belirtmekle yetindi.

Alman yargısının uzun süredir yürüttüğü ve aralarında Deutsche Bank'ın da bulunduğu kuruluşları mercek altına aldığı vergi kaçakçılığı soruşturması, AB'nin çevreyi koruma amaçlı geliştirdiği AB Emisyon Ticareti sisteminde sahtekarlık yapıldığı şüphesi üzerine başlamıştı.

Banka ve şerketlerin, karbon ticareti ve emisyon sertifikalarının alışverişinde vergi kaçırdığı iddia ediliyordu. Söz konusu emisyon sertifikalarının Almanya dışındaki ülkelerden satın alınarak, katma değer vergisi ödememek için "aracı şirketler üzerinden satışa sunulduğu" ve bu satışlar katma değer vergisi ödenmediği gibi maliyeye de bildirimde bulunulmadığı ifade ediliyor.

Baskın bir devlet sırrıydı

Başsavcı Günter Wittig, banka ve şirketlere yönelik Nisan ayında yapılan habersiz baskının çok gizli bir bilgi olduğunu, bu devlet sırrını ifşa ettiklerinden şüphelenilen kişilere karşı Frankfurt Savcılığı’nın soruşturma başlattığını söyledi.

Süddeutsche Zeitung'da yer alan haberde ise Alman yetkililerin, banka üst düzey yöneticileri arasındaki telefon görüşmelerini dinlediğini ve bu konuşmaların, yöneticilerin baskın konusunda önceden uyarıldıklarını gösterdiği belirtildi.

Haberde, polisin mayıs ayından bu yana soruşturma hakkında içeriden bilgi sızdıran köstebeği bulmaya

çalıştığı yazıldı. Daha fazla yorumda bulunmaktan kaçınan başsavcı Wittig de “Bankanın uyarı aldığını uzun zamandır biliyoruz” dedi.

Çalışanlar da biliyor muydu?

Süddeutsche Zeitung’un haberinde ayrıca 27 Nisan akşamı, bazı banka çalışanlarının aralarında, ertesi gün 230 şubeye düzenlenecek ve aslında bir sürpriz olması planlanan baskın hakkında konuştukları iddiasına yer verildi.

Ülke genelinde yapılan baskınlara 1000’in üzerinde polis ve vergi memuru katılmıştı. Vergi kaçakçılığıyla meydana gelen zararın en az 180 milyon euro olduğu düşünülüyor ve kaçakçılık olayına 150 kişinin karışmış olmasından şüphe ediliyor.

Baskını düzenleyen mali ekipler, özellikle Frankfurt’taki merkez ofiste ayrıntılı bir inceleme yapmıştı. Deutsche Bank’tan yapılan açıklamada, soruşturma sonucu hiçbir banka çalışanının herhangi bir suça karışmadığının ortaya çıkacağına inanıldığı belirtildi.

Öte yandan banka sözcüsü, Deutsche Bank’ın bir hukuk firmasıyla anlaşarak özel bir soruşturma yaptırdığını ve bunun sonucunda savcılığın iddialarının doğru olduğuna dair hiçbir kanıt bulunmadığını ifade etti.

© Deutsche Welle Türkçe

dpa/AFP, BS/AŞ