Yemen'de gözler El Kaide'de

Cesedi bulunan üç kadının ikisi Alman, biri ise Güney Kore asıllı. Bir vatandaşının öldürüldüğünü teyit eden Güney Kore hükümeti olayı kınadı.

Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier de en az iki Alman kadının öldürüldüğünden yola çıkılması gerektiğini belirterek, kayıp olan diğer beş Alman'ın ise silahlı militanların elinde bulunduğunu açıkladı.

Yemenli yetkililer, kaçırılan kişilerin Saada’daki bir hastanede çalışan uluslararası yardım grubuna dâhil olduklarını belirtti. Kaçırılan grupta yedi Alman, bir İngiliz ve bir Güney Koreli yer alıyordu.

Yemen’de yabancıların kaçırılması çok sık rastlanan bir olay ancak kaçırma olaylarının ölümle sonuçlanması ise ender görülen bir durum.

Yemen hükümeti Şii grupları suçladı

Yemen’deki saldırıların arkasında kimin olduğu ise bir tartışma konusu. Yemen hükümeti, kaçırma olayından Şii isyancıları sorumlu tuttu. Yemen milletvekili Osman Magilii, kaçırma olayının El Huti adlı Şii grup tarafından gerçekleştirildiğini savundu:

"El Huti isyancıları, Saada’da ve ülkenin tüm kuzey bölgelerinde kaosa yol açan tek grup. Bu onların tipik bir özelliği zaten.“

Dokuz yabancının kaçırılması olayında parmağı olmakla suçlanan El Huti milisleriyse bu suçlamayı reddetti. Hutilerin medya ofisi yetkilisi Muhammed Abdülselam, turistlerin hükümetle bağlantılı kişiler tarafından kaçırıldığını iddia etti ve söz konusu kişilerin ülkedeki durumu bulandırmak istediklerini savundu.

Sorumlu El Kaide mi?

El Huti aşireti, yıllardır hükümete karşı mücadele veriyor. El Huti aşireti mensupları 2004 yılında dağlık Saada bölgesinde kendilerine karşı ekonomik ve dini ayrımcılık yapıldığını iddia ederek hükümete karşı isyan hareketlerine başlamıştı.

Ancak terörle mücadele uzmanları, olayın sorumluları konusunda Yemen hükümetiyle aynı görüşte değil. Onlar saldırının adresi olarak terör örgütü El Kaide’yi gösteriyor.

Dubaili güvenlik danışmanı Faris bin Huzam da saldırıların arkasında El Kaide’nin olduğu görüşünde. Yemen’de, kaçırılanların öldürülmesinin çok sık görülen bir olay olmadığını belirten Huzam, neler olduğunu anlayabilmek için beklemek gerektiğini kaydetti.

Deutsche Welle Televizyonu Ortadoğu Uzmanı Michael Lüders ise olayda siyasi ve terörle bağlantılı izlerin görüldüğünü belirtti:

"Şu çok açık ki, bu olayda eylemcilerin, fidye koparmak için rehineleri şantaj aracı olarak kullanmak gibi bir amaçları yok. Bu kişilerin siyasi, daha doğrusu terörle bağlantılı amaçları söz konusu. Yabancı turistleri öldürmek amacıyla kaçırdılar. Yemen de tıpkı Somali gibi, kısmen Afganistan ve Pakistan'dan gelen ve Yemen ile Somali'de kendilerini güvende hisseden radikal İslamcıların mevzilendiği bir bölge haline geldi. Çünkü bu iki ülkede de merkezi yönetim sadece kâğıt üzerinde mevcut.“

Kaçırılanların öldürülmesi çok ender bir durum

Arap dünyasının en yoksul ülkelerinden olan Yemen, kuzeyde ve güneyde isyancılarla ve gittikçe artan sayıdaki El Kaide militanlarıyla mücadele içinde.

Yemen’de Batılı turist ve çalışanların Yemenli aşiret üyeleri tarafından kaçırılması oldukça sık rastlanan bir durum. Ancak bu tarz sorunların çoğu şu ana kadar genellikle fidye ya da yetkililerin verdiği bazı tavizler sayesinde barışçıl yolardan çözüldü. Ancak bu son olayda hiçbir aşiretten herhangi bir talep kamuoyuna açıklanmadı.

Yemenli aşiret üyeleri, geçen Cuma Saada’da kaçırdıkları 24 kişilik bir doktor ve hemşire grubunu serbest bırakmışlardı. Bir hükümet yetkilisi, bunun karşılığında iki mahkûmun salıverilmesinin istendiğini belirtti. Yemen’de son 15 yıl içinde 200’den fazla yabancı kaçırıldı.

Kaçırma olayının Yemenli yetkililerin, geçen hafta El Kaide’nin Yemen ve Suudi Arabistan’daki baş finansörlerinden biri olarak kabul edilen Suudi asıllı Hasan Hüseyin Elvan isimli bir kişiyi tutuklamasının ardından yaşanması ise dikkat çekti.


Derleyen: Başak Sezen

Editör: Murat Çelikkafa